Antalya'da ormanlık alanda cesedi bulunan üniversite öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu'nun cenazesi, Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde toprağa verildi.
Antalya Adli Tıp Kurumundaki otopsisinin ardından yakınları tarafından teslim alınan Hatyaoğlu'nun cenazesi, tören için Cumhuriyet Mahallesi'ndeki İstiklal İlkokulu bahçesine götürüldü.
Cenaze törenine Haytaoğlu'nun babası Mustafa, annesi Mezide, ablası Ezgi Tuğba ve kardeşi Hazan Haytaoğlu, yakınları, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mücahit Demirtaş, Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, AK Parti Osmaniye milletvekilleri Mücahit Durmuşoğlu ve İsmail Kaya ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Bakan Yardımcısı Demirtaş, baba Mustafa Haytaoğlu'na başsağlığı diledi, onu teskin etmeye çalıştı.
Üzerine Türk bayrağı örtülen tabuta, ablası Ezgi Tuğba Haytaoğlu, Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi kardeşi için mezuniyet cübbesi serdi.
Cenaze namazının ardından Haytaoğlu'nun naaşı, Durmuşsofular köyündeki mezarlıkta defnedildi.
Antalya'da 28 Temmuz'dan beri kızlarından haber alamayan Haytaoğlu ailesinin durumu İlçe Emniyet Müdürlüğüne bildirmesinin ardından arama çalışması başlatılmış, genç kızın cesedi Varsak ormanlık alanında gömülmüş halde bulunmuştu. Şüpheli M.M.A. çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
TABUTUNA BAYRAK VE MEZUNİYET CÜBBESİ KOYULDU
Anne ve baba Mustafa Haytaoğlu törende güçlükle ayakta durabilirken, Ezgi Tuğba, kardeşinin Türk bayrağı bulunan tabutunun üzerine mezuniyetinde giymeyi planladığı cübbeyi koydu. Azra'nın cenazesi burada kılınan cenaze namazının ardından Durmuşsofular Köyü Mezarlığı'nda toprağa verildi.
KATİLİN GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI
Türkiye, Antalya'da kaybolan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu'nun, inşaat mühendisi ve emlakçı Mustafa Murat Ayhan tarafından öldürülüp, 10 parçaya ayrılarak ormana gömülmesini konuşuyor. Zanlı Ayhan, Azra'yı 10 parçaya bölüp taşırken kaydedilen güvenlik kameraları sayesinde yakalanmıştı. Kravatlı caninin, Azra'yı vahşice parçalayıp taşıdığı o anların görüntüsüne ulaşıldı. Antalya'da 5 gündür kayıp olan Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu'nun, vahşi bir cinayete kurban gittiği ortaya çıkmıştı.
TAHSİLLİ, LÜKS DÜŞKÜNÜ...
Vahşetle ilgili önemli bilgilere ulaşıldı. Azra'nın cep telefonundan en son inşaat mühendisi ve emlak ofisi sahibi Mustafa Murat Ayhan (48) ile görüştüğünü belirleyen cinayet masası ekipleri şüpheliyi gözaltına almış ancak Ayhan ifadesinde, "Önceden tanışmıştık. Geldi, yemek yedik gitti. Bilgim yok" dedikten sonra serbest bırakılmıştı.
İki üniversite mezunu olan, Antalya'nın bilinen emlak ofislerinin de birinin sahibi olan lüks düşkünü Ayhan'ın ifadelerine inanmayan polis soruşturmayı derinleştirdi. Bölgedeki MOBESE ve çevredeki işyerlerinin güvenlik kamerası görüntülerini incelemesiyle Ayhan'ın Konyaaltı'ndaki evinden defalarca aynı çantayla çıkıp döndüğünü belirleyen polis Ayhan'ı tekrar gözaltına aldı. Ayhan, çapraz sorguda cinayeti itiraf etti. Polisin cinayeti aydınlatmasında en büyük delil olan o görüntülere ulaşıldı.
SOĞUKKANLILIĞI ŞAŞIRTTI
Ekonomik durumu iyi olan, marka giyinen ve gösterişi seven kravatlı caninin vahşetin ardından spor kıyafetle dışarı çıkıp, parçaladığı cesedi askılı çantaya koyduğu, karnının üstüne getirdiği çantayla cesedin parçalarını taşıdığı görüldü. Sabah'ta yer alan habere göre, ulaşılan görüntülerde, maske takan caninin soğukkanlı şekilde 4 kez evinden boynuna astığı çantayla çıktığı görüldü. Ayhan'ın eşinden boşandığı, bir erkek çocuğu olduğu kaydedildi. İfadesinde, Azra'yla kafede tanıştığını anlatan Ayhan, "Evime gittik. Elim kalçasına değdi. Yüzümü tırmaladı. Panikleyip, boğazını sıktım. Öldüğünü anlayınca da cesedini parçalayıp attım" dedi.
'BİR GÜN HERKES BENİ TANIYACAK'
Osmaniye'de yaşayan ailesinin yanından okumak için Antalya'ya gelen Azra, burada çeşitli işlerde çalışarak harçlığını kazanıyordu. Azra'nın en büyük hayalinin gazeteci olmak olduğunu söyleyen halası Medine Haytaoğlu, "Üniversite sınavında yüksek bir puan almıştı. 'Ezilen kadınların sesi olacağım' demişti. Sosyal medyadan bir sayfa açmıştı. Haber yazıp oralardan paylaşıyordu. İlk haberini yazdığında mutluluk içinde beni arayıp haber vermişti. Hepsi yarım kaldı. 'Meşhur olacağım hala' diyordu. Böyle meşhur olması bizi yaktı" dedi.
'HUZURDA MISIN ABLAM'
Ablası Ezgi Tuğba Haytaoğlu ise Azra'nın ona attığı son mesajını paylaşarak "Biz abla kardeşten öteydik. Bana son mesajı 'Abla bir arkadaşımın evine geldim, beni merak etme, iyim kızım' yazıp kalp koymuştu" diye konuştu. Abla Haytaoğlu'nun sosyal medya hesabından "Huzurda mısın ablam" paylaşımı yaptığı görüldü.
'ÇOCUĞU YANIMA GELSE SAÇINI OKŞARIM'
Osmaniye'den Antalya'ya gelerek DNA örneği veren baba Mustafa Haytaoğlu, iki elini başının arasına alarak uzun süre gözyaşı döktü. Baba Haytaoğlu, "Katilin 9 yaşında bir çocuğu varmış. Öyle yüreği güzel bir insanım ki, çocuğu şuraya, yanıma gelsin, onun elini, yüzünü siler, saçını okşarım" dedi.
'YAŞAMAYI SEVİYORDU'
Yakın arkadaşı Yusuf Kaplan, Azra'yı anlattı: "Sosyal medyadan üniversiteyi kazanınca tanıştık. Kadın haklarına sahip çıkan birisiydi. Azra dünyayı seviyordu, yaşamayı seviyordu, kitap okumayı severdi. Aynı dizileri izlerdik, yorumlar yapardık. Son konuşmamda 'Sezen Aksu dinleyerek uzanıyorum' yazmıştı" ifadelerini kullandı.
