SON DAKİKA: Eda Nur Kaplan davasında flaş gelişme! İki zanlı cezaevine gönderildi

Eda Nur Kaplan'ın intiharıyla ilgili gözaltına alınan Yusuf G., Mehmet A. çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesi tarafından 'nitelikli cinsel saldırı' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gözaltına alınan diğer şüpheli Aşkın K'.ya yurt dışı yasağı verilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :11 Ağustos 2021 , 10:47 Güncelleme Tarihi :12 Ağustos 2021 , 10:19
SON DAKİKA: Eda Nur Kaplan davasında flaş gelişme! İki zanlı cezaevine gönderildi

İÇİNDEKİLER

Ankara'da intihar etmeden önce iki kişinin cinsel saldırısına uğradığını belirterek şikayetçi olan Eda Nur Kaplan'ın davasıyla ilgili son dakika gelişmesi yaşandı.

CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ
Eda Nur Kaplan'ın intiharıyla ilgili gözaltına alınan Yusuf G., Mehmet A. çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesi tarafından 'nitelikli cinsel saldırı' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Gözaltına alınan diğer şüpheli Aşkın K'.ya yurt dışı yasağı verilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

YUSUF G. HAKKINDA TUTUKLAMA KARARI ÇIKARILDI
Eda Nur Kaplan'a cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan konutu terketmeme adli kontrol şartıyla sonra serbest bırakılan şüpheli Yusuf G. hakkında itiraz üzerine tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. Diğer şüpheli Mehmet A. ise tekrardan gözaltına alındı.

GÖZALTI SAYISI ÜÇE YÜKSELDİ
Başkentte kendisine cinsel saldırıda bulunulduğu ileri sürüp ardından da bir binanın 15'inci katından atlayarak hayatına son veren Eda Nur Kaplan'ın soruşturmasına yönelik gözaltına alınan ancak daha sonra serbest bırakılan Yusuf G. savcılığın itirazı üzerine tutuklandı. Kaplan'ın şikayetiyle 31 Temmuz'da gözaltına alındıktan sonra adli kontrolle serbest bırakılan diğer şüpheli Mehmet A. ise hakkındaki arama kararına istinaden yeniden gözaltına alındı. Ayrıca, olay gecesi odada olduğu belirlenen Aşkın K. isimli şüpheli de yakalanarak gözaltına alındı.

SON DAKİKA! A HABER MUHABİRİ RÜYA AKKUŞ EDA NUR KAPLAN DAVASINDAKİ SON DURUMU ANLATTI
A Haber muhabiri Rüya Akkuş, Eda Nur Kaplan davasıyla ilgili şunları söyledi "Olayda iki şüpheli vardı ve ikisinden biri firariydi. Olay yaşandıktan sonra 30 Temmuz'da kayıplara karışmıştı. Ancak yakalandıktan sonra kendisi ifadesinde şöyle söyledi "Eda Nur'un ölümünden haberdar olduktan sonra kendim bilerek teslim oldu" ancak bu gerçeği yansıtan bir ifade değildi.

Olaydan 4 gün sonra Ahlak Büro tarafından Yuduf G. yakalandı. Bu kapsamda dün savcılıkta ifade verdi ardından tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme tarafından adli kontrol şartıylka serbest bırakıldı. Bunun üzerine başsavcılık hemen devreye girdi söz konusu karar itiraz etti ve Ysuf G. gece geç saatlerde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Burada neden tutuklandığı önemli. Çünkü "nitelikli cinsel saldırı" suçundan tutuklandı. Her ne kadar Yusuf ve Mehmet "biz onun rızasıyla ilişkiye girdik" dese de mahkeme bu kez tutuklama kararını verirken "nitelikli cinsel saldırı" dedi. Diğer bir deyişle tecavüze giden yolda da aslında yolu açmış olduğunu söylemek mümkün bu kararla yargılama noktasında.

"NİTELİKLİ CİNSEL SALDIRI"
Mehmet'le ilgili durum ise biraz daha karışık. Çünkü Mehmet hemen ardından Eda Nur, kendisi hakkında şikayetçi olduktan sonra önce karakola ardından savcılığa ifade vermişti ve mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Bugün Mehmet adli kontrol şartını yerine getirecek ve karakola gidecekti.

Ancak dün akşam saatlerinde başsavcılık bir hamlede daha bulundu ve söz konusu karara itiraz ederek hakkında yakalama kararı çıkarttı. Mehmet, geçtiğimiz saat diliminde yakalandı, bugün adliyeye sevk edilecek ve devamında da hakimin karşısına çıkacak. Yine "nitelikli cinsel saldırı" suçlamasıyla hakime bir kez daha ifade verecek.

EDA NUR'UN TELEFONU ÖNEMLİ
Bu noktada Eda Nur'un cep telefonu oldukça önemli bir delil. Çünkü 30 Temmuz'dan önce yapılan görüşmeler oldukça önemli. Yusuf 30 Temmuz'dan önce Eda Nur'la tanıştığını ve o akşam görüşmek üzere sözleştiklerini söylüyor. Bununla beraber intihara kadar giden süreçte oldukça önemli. Neden Eda Nur intihar etti? Neden psikolojik bunalıma girdi? Acaba kendisine yönelik bir tehdit var mıydı? Şikayetçi olduğu kişiler farklı kanallardan ona ulaşmışlar mıydı? Bu noktada Eda Nur'un cep telefonu önemli olacak. "

NE OLMUŞTU?
Ankara'da cinsel saldırıya uğradığını iddia ederek suç duyurusunda bulunduktan 1 hafta sonra annesine veda mesajı gönderip, yaşamını son veren Eda Nur Kaplan'ın (18) ifadesi ortaya çıktı. Eda Nur'un ifadesinde, 31 Temmuz gecesi Yusuf G. ile kendisini 'Tayfur' olarak tanıtan Mehmet A.'nın otelde rızası olmadan zorla kendisiyle cinsel ilişkiye girdiklerini, yarı baygın olduğu için karşı koyamadığını söylediği belirtildi. Eda Nur'un yakın arkadaşı S.F. ise "Eda Nur cinsel saldırıya uğradıktan sonra sürekli 'Yarı baygındım, engel olamadım, çırpınamadım' diyordu" diye konuştu.



"ANNE KÜÇÜK KIZIN BAZI ŞEYLERE DAYANAMIYOR"
Babasını küçük yaşta kaybeden ve sevgi evinde büyüyen Eda Nur Kaplan, önceki gün sabaha karşı ablası Güler Kaplan'ın erkek arkadaşının Çankaya Alacaatlı Mahallesi'nde 15'inci kattaki evinin balkonundan atlayarak yaşamına son verdi. Eda Nur'un intihardan önce cep telefonundan annesine "Anne küçük kızın bazı şeylere dayanamıyor artık. Kızını çok harcadılar. Kimseye bir şeyini anlatamadı. Hep içine attı. Ama o da çok birikti. Dayanamıyor artık. Hiçbir şeylerin güzel olacağına inancı kalmadı. Hakkımı yerde bırakmayın lütfen" mesajını gönderdiği belirlendi.



CİNSEL SALDIRI ŞİKAYETİ
Dün Karşıyaka Mezarlığında toprağa verilen Eda Nur Kaplan'ın, 31 Temmuz'da polise başvurarak, Mehmet A. ve Yusuf G.'nin kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu iddia ederek şikayetçi olduğu ortaya çıktı. Mehmet A.'nın gözaltına alındığı; ancak Eda Nur'un darp ve zorlama olmadığı yönündeki doktor raporu doğrultusunda delil yetersizliğinden adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. Soruşturmanın devam ettiği, diğer şüpheli Yusuf G.'nin ise arandığı belirtildi.



'ALKOLÜN ETKİSİYLE KABUL ETTİM'
Eda Nur Kaplan'ın, 31 Temmuz'da karakolda cinsel saldırı iddiasıyla ilgili verdiği ifadesi ortaya çıktı. Eda Nur ifadesinde, Yusuf A. ile 1 hafta önce sosyal medyada tanıştıklarını belirterek, "Yusuf G. ile bir eğlence mekanında buluştuk. Yusuf, kendisini 'Tayfur' olarak tanıtan bir erkek şahısa geldi. Yusuf, Tayfur, ben ve ablam burada oturduk. Ablamın dışında ben, Yusuf ve Tayfur alkol içtik. Bu mekanda biraz içtikten bir araçla, Tunalı Hilmi Caddesi'nde faaliyet gösteren ismini hatırlamadığım bir eğlence mekanına gittik. Burada da bir süre alkol aldık. Burada ablam Güler, mekanın lavabosuna girmişti. Bu esnada Yusuf bana 'iyi değilsin, gel seni eve bırakayım' dedi. Ben de alkolün etkisiyle kabul ettim. O esnada ablam lavaboda olduğu için ona haber veremedim. Yusuf'un aracına bindik, Yusuf araçtayken, 'çok alkollüsün, bu şekilde eve gitmen uygun olmaz, gel seni otele götüreyim, bir gece orada kal, sabah kendine gelince, evine gidersin' dedi. Ben de alkolün etkisiyle kabul ettim" dedi.



'YARI BAYGINDIM KARŞI KOYAMADIM'
İfadesinde 31 Temmuz 01.30 sıralarında otele girdiklerini belirten Eda Nur, "Otelin giriş katında bulunan bir odaya gittik. Odaya girer girmez Yusuf bana hiç bir şey söylemeden cinsel tacizde bulunmaya başladı. Benim rızam olmadan benimle zorla cinsel ilişkiye girdi. Ben alkolün etkisiyle çok fazla tepki gösteremedim. Ardından Yusuf üstünü giyinerek 'kredi kartını unutmuşum alıp geleceğim' diyerek odadan ayrıldı. Sonra ben uyuyakalmışım.

1 saat sonra Tayfur odaya girmiş, benim haberim yoktu. Bir anda rızam ve isteğim olmadan Tayfur benimle ilişkiye girmeye çalışıyordu. Gücümü toplayarak istemediğimi söyledim. 'Ne yapıyorsun' diye sordum. 'Bir şey yapmıyorum' diyerek 'ilişkiye devam etti'. Yarı baygın olduğum için karşı koyamadım, sadece kendimi kasabildim. Daha sonra bana kendi telefonunu vererek 'al ablanı ara, taksiye bin ve git' dedi. Bende kendi telefonumu yanıma almamıştım, telefonum çantanın içinde ablamın yanında bulunuyordu. Bunun üzerine ablamı arayıp eve geleceğimi söyledim. Beni taksiye bindirdi ve 05.00 sıralarında evime döndüm. Sonra ablama anlattım ve şikayetçi olduk" dedi.



TAKSİ ŞOFÖRÜ İFADE VERDİ
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan, Eda Nur'u otelden evine götüren taksi şoförünün ise "Eda Nur çok sarhoştu ve yarı baygın vaziyette taksiye bindi. Ara ara sayıklayarak, 'Anneme ne söyleyeceğim. Ben bu duruma nasıl düştüm. Ben şimdi ne yapacağım' diyordu" dediği öğrenildi.



EN YAKIN ARKADAŞI KONUŞTU
Eda Nur Kaplan ile birlikte 6 yıl aynı sevgi evinde kalan yakın arkadaşı S.F. de DHA'ya konuştu. S.F., Eda Nur'un 18 yaşına girmesi ardından sevgi evinden ayrılarak ablası ile yaşamaya başladığını belirterek, "Eda Nur sosyal medyada popüler biriydi. Sosyal medyadan tanıştığı iki kişiyle gece bir eğlence mekanına gidiyorlar. Orada ablası tuvalete gittiğinde Eda'yı kaçırıyor ikisi de. Eda'ya 'ablan eve gitti' diyorlar. Apart bir oteli varmış. Orada önce Yusuf G., sonra Mehmet. A. cinsel saldırıda bulunuyor. Eda sabah olunca kendine geliyor ve sonra karakola giderek şikayetçi oluyor. Hepsini bana anlattı. Karakoldan hastaneye gönderiyorlar. Hastane raporunda 'darp, yara, zorlama yok' deniyor. Eda yarı baygın halde. Kendisi de bazı şeyleri hatırladığını söylüyordu. Sürekli 'Yarı baygındım, engel olamadım, çırpınamadım' diyordu" dedi.



'BANA İNANMAYACAKLAR' DİYORDU'
S.F., Eda Nur'un olaydan sonra depresyona girdiğini ve sürekli uyuduğunu söyleyerek "Sürekli uyuyor ve ağlıyordu. Ona inanmayacaklarından bahsediyordu. 'Bana inanmayacaklar' diye ağlıyordu. İntihar ettiği gün ablası uyuduktan bir saat sonra kendisini 15'inci kattan atmış. Otopsi raporunda intihar olduğu tespit edildi. Ayrıca kanında alkol bulundu. Bana ve ablasına her şeyi anlattı. Yetiştirme yurdunda kaldığı için memuriyet bekliyordu. Çalışma hayatına girmeyi bekliyordu. Babalarından kalan emekli maaşıyla abla kardeş geçimlerini sağlıyorlardı" diye konuştu.



BAKANLIKTAN AÇIKLAMA
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da Eda Nur Kaplan'ın ölümüyle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "07.08.2021 tarihinde intihar ederek hayatını kaybeden Eda Nur Kaplan'ı intihara sürükleyen süreç ve ölümüyle ilgili soruşturma evresini yakından takip ediyoruz. Kamu davası açılması halinde de davaya müdahil olarak hukuki süreçte bizzat bulunacağız" denildi.