"DÜZENSİZ GÖÇMENLERİ EVLERİNE GÖNDERDİKTEN SONRA NEREYE GİDECEĞİ KENDİ BİLECEKLERİ İŞTİR"
Avrupa'nın bu tutumuyla sadece uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmadığını, insani değerlere de sırtını döndüğünü söyleyen Erdoğan, "Türkiye'nin Avrupa'nın mülteci ambarı olmak gibi bir görevi, sorumluluğu, mecburiyeti de yoktur. Biz ülke olarak sınırlarımızı güçlü bir şekilde kapattıktan ve mevcut düzensiz göçmenleri evlerine gönderdikten sonra bu insanların diğer kanallardan nereye gideceği kendi bilecekleri iştir." dedi.
Türkiye'deki Suriyelilere ilişkin ise Erdoğan, "Ülkemizdeki Suriyeliler meselesi ise farklı bir konudur. Bu insanlardan dilimizi öğrenerek, mesleki yeteneklerini geliştirerek, sosyal uyumu sağlayarak ülkemizde kalacak elbette olacaktır. Ama bunu başaramayanların kendi ülkelerindeki durumun iyileşmesine paralel şekilde evlerine dönüşlerine yardımcı olmak da bizim kendi vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereğidir." ifadelerini kullandı.
Şu ana kadar yaklaşık 450 bin Suriyelinin kendi rızasıyla Türkiye'nin güvenli hale getirdiği bölgelere döndüğünü aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Afganistan'a gönderdiğimiz kişi sayısı da 235 bini bulmuştur. İnşallah bu konuda kurumlarımızın yürüttükleri kapsamlı çalışmaları hızla sonuçlandırıp orta vadede meseleyi tamamen çözeceğiz. Bizim inancımızda, tarihimizde ve kültürümüzde topraklarımıza sığınmış insanlara karşı haksız şekilde nobranlık yapmak, hele hele canlarına, mallarına, ırzlarına kastetmek kesinlikle yoktur. Misafirlerimizden suç işleyenler olursa herkes gibi onlar da hukuk önünde hesabını verir. Bunun dışındaki yöntemlerin ülkemize ve milletimize yakışır tarafı olmadığının altını bilhassa çizmek istiyorum. Kendi vehimleri veya sinsi hesapları sebebiyle masumun canına ve malına el uzatanların karşılarında sadece devleti değil milleti de bulacaklarına inanıyorum. Milletimiz bunca badireyi kendi gücü ve mücadelesi yanında el uzattığı, kol kanat gerdiği mazlumların duası sayesinde atlattığını gayet iyi biliyor."