Türkiye siyasetinin cumhurbaşkanlığı sistemine uyum süreci önümüzdeki genel seçimlerde tamamlanacağı öngörülürken, mevcut partilerin konumlandırması kafa karıştıyor. Çok parçacıklı ve siyaseten zıt kutupların Millet İttifakı çatısı altında dizginlenemesi ise cumhurbaşkanlığı aday seçimi tartışmalarına giren muhalefetin önündeki en büyük sorun olarak görülüyor. Durum böyleyken adı öne çıkan adaylar hakkında toplumu kasıtlı bir şekilde yanlış yönlendiren bazı gazeteci, siyasetçi, yorumcu, ün sahibi fikir ve kanaat önderlerine tepki gösteren Mehmet Barlas, önemli bir yazı kaleme aldı.
Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas'ın bugünkü, "İçi boş spekülasyonlar" başlıklı yazısı şöyle:
"Eğer göreviniz siyasi yorum yapmak ise bugünlerde işiniz zordur. Çünkü seçimlere bu kadar uzun zaman varken kimin hangi partiden aday olacağını kestirmek pek mümkün değildir. Bunun yerine siyasi yorumcu olarak asılsız spekülasyonlar yaparsınız.
BİR CADI MASALI: KILIÇDAROĞLU'NUN CUMHUBAŞKANI OLMASI
Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı? Bunu anlamak şimdiden mümkün değil. Ama mesela Nurettin Sözen'den sonra gelen Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'da nasıl bir mucize yarattığını hatırlatıp, İmamoğlu'nun belediye başkanlığını da ele alabilirsiniz. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu herhalde ondan bir şey olacağı sanılarak siyasete sokulmadı. Kılıçdaroğlu'nu bir kaset komplosu ile CHP'nin başına getirenler asıl Deniz Baykal'ı yok etmek istiyorlardı. Bunun yerine Cumhuriyet Halk Partisi yok oldu. 9 seçimde de yenildi. Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu'nun Tayyip Erdoğan yerine Cumhurbaşkanı olacağını düşünmek bir cadı masalı hayal etmekten farksızdır.
EL ÖPEN SİYASETÇİ: MERAL AKŞENER
