10 Aralık Hareketi'nin anayasa teklifini hazırlayan ekibin başında malum İbrahim Kaboğlu vardı. Kaboğlu, 10 Aralık Hareketi'nin parçası olarak CHP İstanbul milletvekili ve CHP Anayasa Komisyonu Sözcüsü yapıldı. İYİ Parti'den ayrılan Ümit Özdağ'ın "HDP ile gizli anayasa yaptılar" dediği çalışmanın kilit ismi de Kaboğlu idi. CHP şimdilik "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı"ndaki çekincelerin kaldırılmasını savunuyor olsa da Kaboğlu liderliğindeki 10 Aralık Hareketi'nin anayasa önerisinde federal devlet yapısına geçilmesine işaret eden merkezi sistemden çıkılması teklifinin yer alması bu bağlamda düşündürücü.
Kılıçdaroğlu, OBİT kurulmadan bir yıl evvel, "Türkiye, İran, Irak ve Suriye (OBİT) Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı'nı kuracağız. Kendi derdimizi kendimiz çözemiyor muyuz? Bu ülkelerin hepsinde akrabalarımız var" derken Irak gibi Türkiye'nin de federal yapıya geçirilmesiyle dört ülkedeki Kürtleri de kapsayan farklı bir teklife mi işaret etmişti, bilemiyorum. Ancak CHP'den yapılan resmi açıklamada Barzanilere OBİT hakkında da bilgi verildiğini not edelim.
Kulislerde konuşulan bir başka konu da 10 Aralık Hareketi üzerinden partideki en etkin grubun başı haline gelen Salıcı ile Kılıçdaroğlu'nun tam bir uzlaşmaya vardığı. Bu uzlaşmaya göre Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olacak, seçildiği takdirde ise Salıcı da başbakan olacak. İsmail Küçükkaya'ya bile Kılıçdaroğlu'na yönelik "Size bir özgüven gelmiş" dedirten şey, bu uzlaşmadan alınan güç müdür? İmamoğlu'nun geçtiğimiz günlerde ilk kez aday olmayacağı ve belediye başkanı olarak devam edeceği sinyalini vermesini de bu minvalde mi değerlendirmek gerekir? Ya da Akşener, bu faaliyetlerin farkında olduğu için mi 30 Ağustos kutlamasında İmamoğlu'nu Fatih Sultan Mehmed'e benzetecek kadar abartılı bir açıklama yapmıştır? Bu soruların cevabını bilmiyorum. Fakat...