Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür'ün bugünkü, "CHP ve Cumhuriyet'teki darbeci damar" başlıklı yazısı şöyle:
"100'üncü yılına yaklaştığımız cumhuriyetin üzerindeki en büyük lekelerden biri 1960 darbesiydi. Dün o darbenin katlettiği Başbakan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın ölüm yıldönümüydü.
Üzerinden 60 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ ne o acı dindi ne de bu ülke, darbe travmasından kurtulabildi. Kurtulamadı çünkü sadece bürokrasi içinde değil siyasette, medyada ve onlara destek veren sosyolojide hâlâ ciddi bir darbeci damar var ve canlılığını sürdürüyor.
O canlılığın en güçlü adresi de ilk darbeden bu yana hiç değişmedi: CHP... CHP ve CHP yandaşı medya hâlâ darbeler konusunda ikircikli tavrını sürdürüyor.
Bunu en net biçimde 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşadık. CHP'lilerin bir kısmı o gece Meclis'te darbe girişimine karşı çıkarken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, darbecilerin milletin üzerine bomba yağdırmasına rağmen kılını bile kıpırdatmadı. Kanlı geceyi TV önünde kahvesini yudumlayarak geçirdi.
Bu aslında sıradan bir tavır değildi ve bugün bu ülkede hâlâ darbe riski varsa sebebi siyasilerin bu tavrıydı. Siyasilerin oluşturduğu bu darbe ekosistemi olmadan darbecilerin harekete geçmesi mümkün değil.
Kılıçdaroğlu bu katkısını bir süre sonra 15 Temmuz darbe ve işgal girişimine tıpkı FETÖ lideri Gülen gibi "Kontrollü darbe" diyerek daha da güçlendirdi. Bu da doğal olarak CHP'li siyasi aktörleri, CHP destekçisi medyayı ya da darbesever solu heveslendirdi.