Genel seçimlerin 2023 yılında yapılacak olmasına rağmen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sürekli olarak erken seçim naraları atmasının ardından gelen iddiaları mevcut durumu özetler nitelikte. Kılıçdaroğlu önce ittifakını gizlediği HDP'yi sözde "Kürt sorunu"nun çözüm noktası olarak işaret etti. Daha sonrasında da seçimler öncesinde siyasi suikastlar olacağı iddiasında bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları hem siyasetçiler hem de vatandaşlar tarafından büyük tepkiyle karşılandı. CHP Lideri'nin bu iddiaları bir yerlerden tanıdık geliyordu. 15 Temmuz hain darbe girişiminden önce terörist elebaşı Fetullah Gülen de aynı sözleri sarf etmiş, ardından o karanlık gece yaşanmıştı.
Kılıçdaroğlu'nun suikast iddialarının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Anacak Kılıçdaroğlu henüz konuyla ilgili bir açıklama yapmadı veya savcılığa gidip ifade vermedi.
Peki Kılıçdaroğlu'nun önce sözde "Kürt sorunu"nu ortaya atması ardından da "siyasi suikastlar olacak" demesindeki asıl amaç ne? HDP bu tiyatronun neresinde? CHP'nin Kürt meselesindeki tezi ne?
Özellikle CHP'nin "Kürt sorunu" hakkında HDP'yi işaret etmesini köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Mesela Kılıçdaroğlu, "Kürt sorununu Meclis'te çözeriz" diyor. Peki, soruna dönüştürdüğünüz ve 100 yıldır kafa yormadığınız bir meseleyi Meclis'te kaç yılda, nasıl çözeceksiniz? Bu sorunun bir cevabı yok. CHP ve İP'in veya dostlarının sistem konusundaki veya Kürt meselesindeki tezleri nedir, bilen var mı?" ifadelerini kullandı.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!
İYİYÜZLÜ TİYATRO!
Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener de "Kürt meselesi"ni yazdı. Şener, "Gözümüzün önünde ikiyüzlü bir tiyatro sergileniyor" dediği yazısında şunları söyledi:
Bir de "yardımcı oyuncu" var, aktörlerin ara sıra sırtını okşadığı ama ne tanıtımda ne jenerikte adı olan partinin ismi: HDP.
Son yerel seçimlerden beri rolünün hakkını veren HDP ne ittifak üyesi yapılıyor ne de çalışmalara alınıyor.
Ondan beklenen, tıpkı yerel seçimlerde olduğu gibi 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı'nı yenilgiye uğratacak bir destek vermesi, o kadar. Ara sıra da "havuç" gösteriyorlar, hatta bazı CHP'liler kurulacak hükümette HDP'ye bakanlık verilebileceğinden söz ediyor.
Bir de parti merkezinde ara sıra ikili toplantılar yapıyorlar.
Kılıçdaroğlu'nun hem "meşru" hem de "muhatap" dediği HDP için bundan iyi havuç olamazdı.
90'LI YILLARIN KAOS PLANI!
Bir diğer Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi ise Kılıçdaroğlu'nun siyasi suikast iddialarını kaleme aldı. Selvi, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını 90'lı yılların kaos planına benzetirken şunları söyledi:
Kabinenin etkin bir ismiyle gelişmeleri değerlendiriyorduk. "Bakan olana kadar Gayri Nizami Kuvvetleri'nin bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum" demişti. 90'lı yıllar konseptini devreye soktular, tespitini doğrulayacak gelişmeler yaşanıyor. Gayri Nizami unsurlar devrede. Özal'ın tasfiye edilmesiyle birlikte Türkiye'nin ipleri değişimcilerden statükocuların eline geçmişti.
90'lı yılların perdesi siyasi suikastlarla açıldı. 28 Şubat'la devam etmişti. Erdoğan'ın tasfiye edilmesi için kaos planı devreye sokuldu. Organize suç örgütü liderinden, Kılıçdaroğlu'nun siyasi cinayetler tartışmasını açmasına kadar. Bu kez hesap etmedikleri bir şey var. Bu millet 90'lı yılları yaşadı. Faili meçhulleriyle, başörtüsü yasağıyla, siyasi suikastlarla, 28 Şubat postmodern darbe süreciyle ağır bedeller ödedi. Millet, her şeyi izliyor. Sonunda milletin derin feraseti harekete geçince kimse onun önünde duramaz. İkincisi ise Erdoğan, bu planlara teslim olacak lider değil. Erdoğan savaşır ve kazanır.