Bu gece Mübarek Mevlit gecesi... Bol bol dua edelim. Yürekler hep birlikte atsın bu gece, günahlarımız af, Mevlit Kandilimiz Mübarek Olsun.
Bu mübarek gecenin size ve sevdiklerinize hayırlar getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum. Hayırlı kandiller.
Ellerin semaya, dillerin duaya, gönüllerin mevlaya yöneldiği, kalplerin bir attığı bu mübarek gecede dualarda buluşmak dileğiyle.
Bu kutlu gecede Yüce Allah'a bol bol dua edin ve istiğfarda bulunun. Allah için infak yardımlarda bulunun.
Bu mübarek günü ibadetle geçirin ve gecesinde de namaz kılıp dua edin. Allah ibadetlerinizi kabul ve makbul eylesin.
MEVLİD KANDİLİ NEDİR?
Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır.
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir. Mevlid Kandili ya da Veladet Kandili, İslam dininin peygamberi olan Muhammed bin Abdullah'ın doğum gecesi ve aynı zamanda Hicrî Rebiülevvel ayının onikinci gecesidir.
MEVLİD KANDİLİ İLE İLGİLİ HADİSLER
Abdullah b. Amr Radıyallahu anh'dan rivayetle Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur; "Küçüklerimize merhamet etmeyen ve büyüklerimizin hakkını tanımayan bizden değildir." Ebu Davud, Sünen, Edeb, 58. H.No; 4943; el-Hâkim, el-Müstedrek ale's-Sahiheyn, c1.s.131. H.No; 209.
Abdullah b. Amr b. El-Âs Radıyallahu anhuma'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur; "Merhametli olanlara Rahman rahmet eder. Yerde olanlara merhamet edin ki gökte bulunanlarda sizlere merhamet etsin." El-Beyhaki, Şua'bu'l-İman, c.7.s.476. H.No; 11048.
EL-Abbas b. Abdulmuttalib Radıyallahu anh Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem'den şöyle işittiğini söylemiştir; "Allah Teala'ya rab olarak, İslam'a din olarak ve Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve sellem) peygamber olarak razı olan, imanın tadını tadar." Müslim, Sahih, İman, 11. H.No; 56.
Enes Radıyallahu anh'dan rivayetle Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;"Nefsimi elinde bulundurana yemin ederim ki, sizden biriniz ben ona babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça iman etmiş olamaz." "Buhârî, Sahih, İman, 8; Müslim, Sahih, İman, 69.
Allah Teala'ya rab olarak, İslam'a din olarak ve Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve sellem) peygamber olarak razı olan, imanın tadını tadar." (Müslim, Sahih, İman, 11. H.No; 56.)
"Kulun kalbi istikamet üzere olmadan, imanı istikamet üzere olamaz, dili istikamet üzere olmadan da kalbi istikamet üzere olamaz. Şerlerinden komşusu emin olmayan kişi cennete giremez." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.3. s.198; el-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c.1. s.53. )
" Bir grup bir mecliste otururlarda sonra Allah Teala'yı zikretmeden ve peygamberine Salavat-ı şerife okumadan ayrılırlarsa o meclis onlara kıyamet gününde ancak bir pişmanlık olur." (El-Hâkim, el-Müstedrek ale's-Sahiheyn, c.1. s. 668. H.No; 1810.)
" Ümmetimin içinden bana en şiddetli sevgisi olanlar, benden sonra gelip onlardan biri ehli ve malına karşılık beni görmek arzusunda olan insanlardır." (Müslim, Sahih, Cennet, 4. H.No; 12.)
" Kim ihlaslı olarak "Lailâhe İllallah Muhammedun Resulullah" derse cennete girer." "Onun ihlası nedir" diye soruldu; "Kişiyi Allah Teala'nın haramlarınadan korumasıdır" buyurdu."(El-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c. 1.s.18.)
"Benimle ümmetimin durumu; Bir adamın ateş yakıpta hayvanların ve böceklerin o ateşe hücum etmeleri gibidir. Ben ise sizin kemerlerinizden sıkıca tutuyorum sizler ise o ateşe yüz üstü girmeye zorluyorsunuz." (Müslim, Sahih, Fezail, 6. H.No; 2284.)
"Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiyâ, 107)
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.
O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
O'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:
"Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler. " (Âl-i İmrân, 164)
Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk
Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı "Vesiletün'necat" olan mevlid kitabı O'nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.
Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.
Bununla beraber, O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
O âlemlerin Rabbinden, "Alemlere rahmet olarak gönderildi." Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O'na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O'nun tek emriyle, kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı.
O, yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O, çağlar ötesiyle kucaklaştı.