Kılıçdaroğlu 18 Ekim'i işaret edip bürokratları tehdit etti! AK Parti'den sert tepki: Zihinlerinde hala 28 Şubat ve 1960 darbesi var

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 18 Ekim tarihini işaret ederek bürokratlara tehditler savurduğu skandal açıklamaları A Haber canlı yayınında değerlendirildi. AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını "haddi aşmak" olarak yorumladı ve 18 Ekim tarihinin söylem olarak kullanılmasının manidar olduğunu ifade etti. Kurtulmuş, ''Birilerinin harekete geçeceğini ümit ediyorlar, ona göre hareket ediyorlar bu yönde birtakım şeyler olabileceğine ilişkin bazı yerlerden sufle aldılar belki bilmiyorum ama biz bu zihniyeti tanıyoruz'' dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :17 Ekim 2021 , 01:55 Güncelleme Tarihi :17 Ekim 2021 , 02:34
Kılıçdaroğlu 18 Ekim’i işaret edip bürokratları tehdit etti! AK Parti’den sert tepki: Zihinlerinde hala 28 Şubat ve 1960 darbesi var

A Haber ekranlarına konuk olan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''18 Ekim'' tarihine dikkat çekmesini ve vakıflara yönelik tehdit dolu sözlerini değerlendirdi.

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un açıklamaları şu şekilde:

Bu açıklamanın hakikaten demokratik kurallar bakımından hoş görülebilecek en ufak bir yanı yok. Daha evvelde Sayın Kılıçdaroğlu benzer tehditlerde bulundu ama bu hakikaten bütün demokratik ahlaka, teamüllere, demokrasiyi özümsemiş olan bir siyasetçiye yakışmayacak açık bir tehdittir. Tabiri caizse bir hezeyandır. Biz bunları ortaya koyarken, Türkiye'nin güzel bir lafı var: 'Pazardaki ete soğan doğramak' diye. Sanki yarın iktidar olacak gibi konuşuyor. Bu zihniyette olduğu için CHP maalesef hep böyle tehditvari bir üslup kullandığı için millet tarafından da iktidara getirilmiyor. Bu konuşmayı ben defaatle dinledim. Bu hakikaten haddi aşan bir tarzdır. Öncellikle bir kişinin yönetiminden bahsediyor bu bir kere yanlıştır. Türkiye'de halkın oylarıyla seçilmiş olan bir Cumhurbaşkanı vardır, bir Cumhurbaşkanlığı sistemi vardır. Dolayısıyla bu demokratik meşruiyeti yok sayan bir üslubu asla ve asla kabul etmek mümkün değildir. Bunun hiçbir şekilde izahı da mümkün değildir.

YERİ GELDİĞİ ZAMAN HAKTAN, HUKUKTAN BAHSEDENLER...
Yeri geldiği zaman haktan, hukuktan, adaletten, mahkeme kararlarına göre riayet etmekten bahsedenler, kalkıyor şimdi diyor ki 'biz iktidara geleceğiz ve iktidara geldiğimizde şu vakıfları kapatacağız, mallarına el koyacağız' böyle bir üslup kabul edilebilir mi? Bahsetmiş oldukları vakıfların hepsi yasalara göre kurulmuş, yasalara göre faaliyetlerini yürüten vakıflardır.

''BELKİ DE BAZI YERLERDEN SUFLE ALDILAR''
Hani sosyal demokrattınız? Hani hak, hukuktan bahsediyordunuz? Nasıl el koyacaksınız? Ne şekilde el koyacaksınız? Ama bunların hepsinden daha problemli gördüğümüz alan; tamamıyla geriden verilen bir şifreyle konuşarak '18 Ekim'i' telaffuz etmiş olmasıdır. Birilerinin harekete geçeceğini ümit ediyorlar, ona göre hareket ediyorlar bu yönde birtakım şeyler olabileceğine ilişkin bazı yerlerden sufle aldılar belki bilmiyorum ama biz bu zihniyeti tanıyoruz. Bunların zihinlerinin arka planında hala 28 Şubat var, 1960 darbesinin o karanlık günleri var.