Sevgili halkım, herhalde neyi çaldıklarını farkındasınız. Çalınan çocuklarınızın memuriyetidir. Yani geleceğidir. Bu sistemde Erdoğan ve şürekasının kurdukları vakıfların tezgahından geçmeyenlerin, memur olmalarının neredeyse imkansız hale getirildiği görülmektedir. Daha önce memur olanların da görevde yükselmeleri TÜGVA tezgahından geçmelerine bağlanmıştır. Böylece kamuda yapmak istedikleri ne kadar illegal iş, rant, mafyatik çıkar varsa, bunları yapacak memur militanlar düzene eklenmiştir. Şimdi, hepimizin gördüğü bildiği bir şey daha var. İktidarın değişmesine az kaldı. İktidar değiştiğinde, soruşturmalar başlayacak ve eminim ki bu bürokratların bir kısmı eminim ki; "efendim, emir aldık, uygulamak zorunda kaldık" diyecekler. İşte bunu diyerek sıyrılırım diye düşünen, sarayın baskısına boyun eğerek kanun dışına çıkmış o devlet memurlarına buradan seslenmek istiyorum.
BAŞKAN ERDOĞAN'A İFTİRA, BÜROKRATLARA TEHDİT!
Cenap Şahabettin'in bir sözü var. Der ki; En ağır angarya, faydasızlığından emin olduğunuz işi vazife namına ifa etmektir.
Açıkça söylüyorum; vazife namına mafyatik düzene hizmet edemezsiniz. Kanun dışı işleri emir olarak telaki edemezsiniz. Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarsınız. Kamil akla gelmeniz için Kılıçdaroğlu abinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır. 18 Ekim Pazartesi itibariyle bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır. 'Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa Pazartesi itibariyle durun. Bu illegal paralel sistemlerden elinizi eteğinizi çekin. Size bunu yaptıranlara farklı bir muamele olacak elbet. Çünkü, Sadi'nin dediği gibi; Zalimleri bağışlamak, yoksullara cefadır. Söylediklerimi özetlemem gerekirse; Türkiye Devleti yeniden halkın devleti olma yoluna girmiştir. Kurumları bir şahsın ve ailesinin ahırına dönüştürenler, elbette ki hesap verecektir. TÜGVA benzeri vakıfların üzerine örttükleri devletin malları hazineye iade edilecektir. Sizler hala bu pislikten kendinizi sıyırma şansına sahipsiniz. Bu şansı kullanın. Siz de şahit olun sevgili halkım. "
ÖMER ÇELİK'TEN KILIÇDAROĞLU'NA SERT CEVAP
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun tehditlerine sert cevap verdi.
Çelik'in açıklamaları şöyle:
"Sn Kılıçdaroğlu, son açıklamalarıyla açıkça devlet memurlarını tehdit ediyor. Böylece hukuk dışı bir düzen arayışında olduğunu ifade ediyor. Kendi partisi adına konuşarak, devlet görevlilerine emir vermeye kalkması hukuksuzluktur.
"YASSIADA ZİHNİYETİDİR"
Herhangi bir hukuki delile dayanmaksızın meşru hükümetin kanun dışı emirler verdiğini iddia etmek, bürokrasiyi seçilmiş hükümete karşı çıkmaya çağırmak vesayet siyasetidir. Bunun ülkemizdeki adı Yassıada zihniyetidir. Kendisini devletin sahibi zanneden bu zihniyeti tanıyoruz
"İLKEL LİNÇ KÜLTÜRÜ İLE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ HEDEF GÖSTERİLEMEZ"
Sn Kılıçdaroğlu'nun sivil toplum örgütlerini aynı "28 Şubat" diliyle hedef göstermesi de asla kabul edilemez. Türkiye'nin geride bıraktığı ilkel linç kültürü ile sivil toplum örgütleri hedef gösterilemez. Sivil toplum örgütlerine dönük bu linç siyasetine geçit vermeyiz.
"TEHDİTLER "PARALEL DEVLET" ARAYIŞIDIR"
Sn Kılıçdaroğlu "kamu düzeni"ni tehdit etmeye son vererek "hukuk devleti" çizgisine dönmelidir. Tehditlerle kamu düzenine etki etmeye çalışmak ancak bir "paralel devlet" arayışıdır. Bu tamamen gayrı meşrudur.
"SİYASİ MUHALEFET BAŞKA ŞEY, TEHDİT VE TAHKİR BAŞKA ŞEYDİR"
Sivil toplum örgütlerini hedef göstermek ise bir siyaset biçimi değildir. Siyasi muhalefet başka şey, tehdit ve tahkir başka şeydir. Kamu düzenini ve sivil toplum örgütlerini hedef almak meşru bir siyaset biçimi değildir.
Sn Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarına söylemediği sözleri Cumhurbaşkanlığı makamına söyleyerek sadece yıkım siyaseti peşinde koştuğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanımıza dönük söylenen bu sözleri mahkum ediyoruz."
"DOSTLARINA DA GÜVENME"
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal da Kılıçdaroğlu'na ateş püskürdü. Ünal sosyal medya hesabından Kılıçdaroğlu'nun tehdit videosunu alıntılayarak, "Bu çağrıyı 15 Temmuzdan önce yapsaydın karşılık bulabilirdi, çünkü ortaklarınızın bürokraside amirlerinden değil abilerinden emir alan paralel mahrem yapılanması çağrına cevap verebilirdi. Artık yoklar. Dostlarına da güvenme, onlara güvenenlerin akıbetini Afganistan'da gördük." ifadelerini kullandı.
İŞTE FETÖ'CÜLER İÇİN TÜRKİYE'Yİ DOLAŞAN VE YAYGARA KOPARAN 5 CHP'Lİ
FETÖ'ye KHK kalkanında bulunan Kılıçdaroğlu'nun gönderdiği 5 vekil şu isimlerden oluşuyor:
"Ortada bir çatışma varsa bu illa doğru ile yanlışın çatışması değildir, doğru ile yanlış çatışır, yanlış ile yanlış da çatışır; batıl ile batıl da çatışır. 15 Temmuz akşamı iki batılın çatışmasını seyrettik biz bu ülkede" sözlerilyle 15 Temmuz şehitlerine hakaret eden eski Saadet Partili Yeni CHP'li Cihangir İslam.