Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon tezkeresi TBMM Başkanlığına sunuldu

Son dakika haberi... Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda Cumhurbaşkanına verilen yetkinin iki yıl daha uzatılmasını öngören Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Başkanlığına sunuldu. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla gönderilen Irak ve Suriye tezkeresinde, Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan gelişmeler ve süregiden çatışma ortamının milli güvenlik açısından taşıdığı risk ve tehditlerin artarak devam ettiğinin altı çizildi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :20 Ekim 2021 , 09:18 Güncelleme Tarihi :20 Ekim 2021 , 10:06
Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon tezkeresi TBMM Başkanlığına sunuldu

Irak ve Suriye ile Lübnan olmak üzere iki yurt dışına asker gönderme tezkeresinin süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla gönderilen Irak ve Suriye tezkeresinde, Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan gelişmeler ve süregiden çatışma ortamının milli güvenlik açısından taşıdığı risk ve tehditlerin artarak devam ettiğinin altı çizildi.

Türkiye'nin, komşusu Irak'ın toprak bütünlüğünün, milli birliğinin ve istikrarının korunmasına büyük önem atfettiği belirtilen tezkerede, "Diğer taraftan Irak'ta PKK ve DEAŞ unsurlarının varlığını sürdürmesi, etnik temelli ayrılıkçılığa yönelik girişimler, bölgesel barışa, istikrara ve ülkemizin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Suriye'de, sınırımıza mücavir alanlarda PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere mevcudiyetini sürdüren terör örgütleri, ülkemize, ulusal güvenliğimize ve sivillere yönelik eylemlerini sürdürmektedir." denildi.

İDLİB TEZKEREDE
Terör örgütü PKK/PYD-YPG'nin, Suriye'de bölücü faaliyetlerine devam ettiğine dikkat çekilen tezkerede, Türkiye'nin harekat alanlarında tesis edilen sükunet ve istikrarı korumak amacıyla meşru ulusal güvenlik çıkarları doğrultusunda önlemler alındığı anlatıldı.

İdlib'de, Astana süreci kapsamında istikrar ve güvenliğin tesisine ilişkin faaliyetleri hedef alan risk ve tehditlerin devam ettiği vurgulanan tezkerede, "Bütün bu gelişmeler kapsamında, terörle Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü bozmaya ve sahada gayrimeşru oldubittiler oluşturmaya yönelik, milli güvenliğimize tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eyleme karşı, uluslararası hukuktan doğan haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması milli güvenliğimiz açısından hayati önem arz etmektedir." ifadesine yer verildi.

TÜRK ASKERİNİN IRAK VE SURİYE'DEKİ GÖREV SÜRESİ İKİ YIL DAHA UZATILACAK

Cumhurbaşkanlığı tezkeresinde, şunlar kaydedildi:

"Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, 2170 (2014), 2178 (2014), 2249 (2015) ve 2254 (2015) sayılı kararlarıyla, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının teyit edilmiş olmasının ve yine 2170 (2014) sayılı kararda bu ülkelerdeki terör faaliyetlerinin kınanarak, DEAŞ ve benzeri terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelere 1373 (2001) sayılı Karar ve uluslararası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarına uygun şekilde gerekli tedbirleri alma çağrısında bulunulmuş olmasının ışığında, Türkiye'nin DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadele amacıyla oluşturulan uluslararası koalisyon bünyesinde iştirak ettiği faaliyetlerin sürdürülmesi de önem taşımaktadır.

Bu mülahazalar ışığında, Türkiye'nin milli güvenliğine yönelik ayrılıkçı hareketler, terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki tüm terör örgütlerinden ülkemize bundan sonra da yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı milli güvenliğimizin idame ettirilmesini sağlamak, Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan ve hiçbir meşruiyeti olmayan tek taraflı bölücü girişimler ve bunlarla ilgili olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye'nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 2 Ekim 2014 tarihli ve 1071 sayılı TBMM kararı ile verilen ve son olarak 7 Ekim 2020 tarihli ve 1266 sayılı TBMM kararı ile 30 Ekim 2021'e kadar uzatılan izin süresinin 30 Ekim 2021'den itibaren iki yıl uzatılması hususunda gereğini Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca bilgilerinize sunarım."

LÜBNAN TEZKERESİ
Lübnan tezkeresinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 11 Ağustos 2006'da kabul ettiği 1701 sayılı karar ve TBMM'nin 5 Eylül 2006 tarihli kararıyla 1 yıl için verdiği izin kapsamında, Türkiye'nin, Lübnan'da konuşlu UNIFIL'e TSK unsurlarıyla katkı sağladığı, iznin süresinin son olarak 31 Ekim 2020'den itibaren 1 yıl uzatıldığı hatırlatıldı.

Türkiye'nin, UNIFIL'e yaptığı katkılarla barışı koruma harekatının etkin biçimde icrasında önemli bir işlev üstlendiği belirtilen tezkerede, "Bu çerçevede Türkiye'nin katkısı gerek BM sistemi içinde gerek bölgesel ve küresel ölçekte gerekse kapsamlı sivil-asker iş birliği faaliyetleri vasıtasıyla Lübnan toplumunun her kesimi nezdinde görünürlüğünün artmasına, ayrıca barış ve istikrarın korunmasına yönelik politikasının sürdürülmesine hizmet etmiştir. Bu itibarla UNIFIL'e katkımızın sürdürülmesinin önem arz ettiği değerlendirilmektedir." ifadesine yer verildi.

UNIFIL'in görev süresinin BMGK tarafından 31 Ağustos 2022'ye kadar uzatıldığına işaret edilen tezkerede, bu kapsamda, Lübnan'la ikili ilişkiler ve bölgedeki güvenlik şartları da göz önünde tutularak, BMGK'nin UNIFIL'in görev süresinin uzatılması yönündeki kararı uyarınca, hudut, şümul ve miktarı Cumhurbaşkanınca belirlenecek TSK unsurlarının, BMGK ve TBMM kararıyla tespit edilen ilkeler kapsamında 31 Ekim 2021'den itibaren 1 yıl daha UNIFIL'e iştirak etmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Cumhurbaşkanınca yapılması için gereğinin yapılması istendi.

TSK'NIN MALİ VE ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ'NDE GÖREV SÜRESİ UZATILDI
Öte yandan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK), Birleşmiş Milletler'in (BM) Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde icra ettiği harekat ve misyonlara katılımına ilişkin verilen yetkinin 1 yıl daha uzatılmasıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti Tezkeresi'nde, Afrika'da bölgesel istikrar ve barış için tehdit oluşturan insani ve siyasi krizlerin çözümüne TSK'nın askeri katkıda bulunması için 2 Ağustos 2016'dan itibaren bu katkının sağlanmasına yönelik, TBMM kararlarıyla gerekli izinlerin verildiği hatırlatıldı. TSK'nın yurt dışına gönderilmesi ve Cumhurbaşkanınca verilecek izinle belirlenecek esaslar çerçevesinde bu kuvvetlerin kullanılması için en son 6 Ekim 2020'de verilen iznin, 31 Ekim 2021'den itibaren bir yıl süreyle uzatılmasına izin verilmesi istendi.

Tezkere üzerinde görüşmelerin tamamlanmasının ardından yapılan oylama ile Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti Tezkeresi kabul edildi.

HDP'DEN FRANSA SAVUNMASI
Türkiye'nin Afrika'daki imajı, yürütülen başarılı diplomasi sayesinde giderek güçlenirken, kıtada da artan etkinliğini Fransa'dan sonra HDP de endişe ile karşıladı.

Konu ile ilgili HDP Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy, partisi adına tezkereye karşı çıktı.

Türkiye'nin, son dönemde Afrika'ya asker göndermeye çalıştığını söyleyen Özsoy "Türkiye bu son zamanda Afrika'ya abanmış durumda, asker göndermeye çalışıyor. Fransa bölgedeki askerlerini bir yıl içinde yarıya indirmeyi düşünürken orada oluşan bu boşluğu doldurmak için birtakım askeri maceralara giriyor." diye konuştu

TÜRKİYE SİLAH SATMASIN
Özsoy, Türkiye'nin, Afrika ile ilişkilerinde meseleleri daha fazla militarize etmeden, silah satma yarışına girmeden çok daha farklı bir politika izleyebileceğini de, savundu.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN