İlanının 98'inci yılında, Cumhuriyet'in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile kahraman silah arkadaşlarını minnetle andığını belirten Erdoğan, mesajını şöyle sürdürdü:
"Canları pahasına bu vatanı bize emanet eden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Aynı kutlu dava uğrunda mücadele ederken, gazilik payesiyle şereflenen gazilerimize şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. İlk Meclis'ten bugüne kadar milli iradenin mümtaz temsilcileri olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ülkemize hizmet etmiş, gerektiğinde bedel ödemiş tüm milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Türkiye'nin bekası, aziz milletimizin huzuru, emniyeti ve selameti için sınır boylarında ve sınırlarımız içinde cansiparane görev yapan güvenlik güçlerimize Rabbimden muvaffakiyetler diliyorum. Şanlı bayrağımızı dünyanın dört bir köşesinde gururla dalgalandıran iş adamlarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı ve kamu görevlilerimizi canı gönülden tebrik ediyorum."
Köklü tarihten, kadim değerlerden aldıkları güçle, 84 milyon bir ve beraber olarak Türkiye'yi büyütmek ve hedeflerine ulaştırmak için gayretlerinin sürdüğünü belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tüm dünyayı derinden sarsan koronavirüs salgınının en ağır evresini, sağlık alt yapımızın gücü ve kapasitesi sayesinde başarıyla yöneterek geride bıraktık. Aynı şekilde ekonomide de küresel ekonominin yüzde 3'ün üzerinde bir daralma yaşadığı 2020 senesini biz yüzde 1,8 büyüme oranıyla kapattık. Terörle mücadeleden kamu güvenliğine, yatırımlardan, sınırlarımızın ötesinde gerçekleştirdiğimiz harekatlara kadar hiçbir konuda herhangi bir zafiyetin oluşmasına müsaade etmedik.
Bu süreçte darbecilerin saldırılarıyla karşı karşıya olan Libyalı kardeşlerimiz ile Karabağ'daki işgale karşı mücadele eden Azerbaycan Türklerine verdiğimiz güçlü destek, her iki ülkenin de hamdolsun kaderini değiştirmiştir. Libya'da darbeciler hezimete uğrarken, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından öz topraklarına kavuşmuştur. Ülkemizi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarından dışlama girişimlerini de boşa çıkardık."
"HİÇBİR SİNSİ SALDIRININ BİZİ YOLUMUZDAN ALIKOYMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Başkan Erdoğan, mesajında, zorlu salgın şartlarına rağmen ekonomide, iç siyaset ve dış politikada elde edilen bu başarıların, Türkiye'nin güçlü altyapısı yanında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin etkinliğini de gösteren önemli bir işaret olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Geçen sene yakaladığımız bu ivmeyi ekonomi, üretim, ihracat başta olmak üzere, hamdolsun her alanda daha da güçlendirerek 2021 yılında da devam ettiriyoruz. Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılı artık ufukta iyice belirmişken, hiçbir gücün, hiçbir kirli senaryonun Türkiye'yi tökezletmeyi amaçlayan hiçbir sinsi saldırının bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeyeceğiz. Milletçe en büyük güvencemiz olan birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize sımsıkı sarılarak büyük ve güçlü Türkiye davamızı hayata geçirmenin mücadelesini vereceğiz. Yürüttüğümüz bu kutlu mücadelede milli mücadeleyi zafere taşıyan, Cumhuriyet'imize hayat veren çelikten irade, son 98 yıldır olduğu gibi bugün de rehberimiz olmayı sürdürecektir. Rabbim yar ve yardımcımız olsun, diyorum. Bu düşüncelerle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'mızı bir kez daha tebrik ediyor, milletimize sağlık, huzur ve esenlikler diliyorum. Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Cumhuriyet'imizin 98'inci yıl dönümü kutlu olsun."
TAKSİM MEYDANI'NDA TÖREN
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında dün İstanbul Valiliği, Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı'nda tören düzenledi. Törene İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, 1. Ordu Komutanı Korgeneral Kemal Yeni, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri ve gaziler katıldı. Anıta çelenk bırakılmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
DEVLET YIKILMADI REJİM DEĞİŞTİ
Tarihçiler, Cumhuriyet'in ilanının tarihi arka planını anlattı. Sabah'ta yer alan habere göre, Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahdettin Engin, "28 Ekim akşamı Mustafa Kemal Paşa arkadaşlarına 'Yarın cumhuriyeti ilan ediyoruz' diyor. 'Yeni bir devlet kuracağız' demiyor. Türk devleti her şeyi ile 11. yüzyıldan beri burada.