Kılıçdaroğlu'nun "helalleşme" sözleri CHP'yi karıştırdı! Bir de üstüne Türkiye düşmanlarından eş zamanlı operasyon!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "helalleşme" sözleri özellikle CHP'yi karıştırdı. CHP medyasında da bugün Kılıçdaroğlu'na tepki yazıları geldi. Sözcü'den Emin Çölaşan, Korkusuz'dan Barış Yarkadaş, CHP liderine tabandan büyük tepki olduğunu yazdı. Bu arada Almanya’da Duisburg-Essen Üniversitesi 18-20 Kasım'da düzenlenecek "Tanınmayan soykırım-Dersim 1937-1938" çalıştayının Kılıçdaroğlu'nun "helalleşme" sözleriyle eş zamanlı gelmesi dikkat çekti. Düzenleyici kurumlar Atatürk'ü 'katliamcı' olarak suçlayan paylaşımlar yapıyor. Öte yandan Ümit Kocasakal, Kılıçdaroğlu'nun helalleşme çağrısına tepki gösterirken, terör örgütleriyle yakın ilişkileri olan Canan Kaftancıoğlu'nun ifadelerini hatırlatarak, "1915 ile de yüzleşilmeli, Canan Hanım'ı kıracak halleri yok" tepkisini gösterdi. Haberin detayları...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :16 Kasım 2021 , 10:55 Güncelleme Tarihi :16 Kasım 2021 , 12:41
Kılıçdaroğlu’nun helalleşme sözleri CHP’yi karıştırdı! Bir de üstüne Türkiye düşmanlarından eş zamanlı operasyon!

İÇİNDEKİLER

Mustafa Kemal Atatürksoykırımcı ilan edilecek çalıştay gündemi bomba gibi düşerken eş zamanlı olarak kendisine "Dersimli Kemal'im" diyen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Twitter hesabından yayınladığı "helalleşme" videosu tabanını rahatsız etti.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken eski İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Twitter hesabından yaptığı açıklamalarla Kılıçdaroğlu'nu ve CHP yönetimini hedef aldı.

"LAFA GELİNCE ATATÜRK'ÜN PARTİSİ"

Kılıçdaroğlu'nun sözlerini hatırlatan Kocasakal, "Duydunuz mu? Kemal Bey helalleşme yolculuğuna çıkma kararı almış! Affetmeyi ve affedilmeyi kucaklayarak helallik istemeyi başarmak gerekiyormuş! Bu, iktidardan daha önemli bir vizyonmuş. Helalleşme adı altında kimi, kimleri katliamcı ilan ediyordu? Ama lafa gelince Atatürk'ün partisi, ama lafa gelince Atatürkçüsünüz değil mi?

"SEYİT RIZA'YI DA ONURSAL ÜYE YAPARSINIZ"

Anlaşılıyor ki af dilenip, helalleşilecek ve bu şekilde kapatılacak ilk yara 'Dersim katliamı' Seyit Rıza'yı da onursal üye yaparsınız artık!" ifadelerini kullandı.

"CANAN HANIMI KIRACAK HALİNİZ YOK"

Kocasakal, Türkiye'nin tek parti dönemine ait tartışmalı konularını da hatırlattığı paylaşımında, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu da hedef aldı.

Kaftancıoğlu'nun geçmişte yaptığı sözde Ermeni soykırımı paylaşımlarını hatırlatarak, "Bu arada her ne kadar, maratonlarda tişörtlerde 1919, 1923 varsa da, Sayın Çelebi'nin dediği gibi zihinlerde 1915 var. O nedenle 1915 Ermeni soykırımı ile de 'yüzleşilmeli', helalleşilip kucaklaşılmalı. Herhalde 1919 Canan Hanım'ı kıracak halleri yok." dedi.

"PARTİMİN GEÇMİŞTE YARATTIĞI DERİN YARALAR VAR"

Kılıçdaroğlu gündeme gelen ve tepkilere neden olan videosunda, "Geçmişin arabalarıyla hiçbir yere gidemeyeceğimizi artık biliyoruz. Onun için artık helalleşme zamanıdır. Benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır. Uzun süredir de önce bu yaraları yaratan o sistemi değiştirmekle uğraştım, şimdi ise dışarıya dönme zamanı. Ben bu yaraların kapanması için helallik isteme, helalleşme yolculuğuna çıkıyorum." ifadelerini kullanmıştı.

CHP'li eski milletvekili ve fondaş medya yazarı Barış Yarkadaş, parti tabanının çok üzgün olduğunu belirterek Kılıçdaroğlu'na sert ifadeler kullandı:

CHP'LİLER YARALANDI!

"CHP demek Gazi Mustafa Kemal Atatürk demektir. CHP demek, Kuvayi Milliye ve Cumhuriyet demektir. CHP demek, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Altan Öymen, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın demektir. Ve CHP'liler iyisi ve kötüsüyle partilerinin tarihine sahip çıkmayı bir görev bilmektedir. Varsa hatalar, yanlışlar mutlaka eleştirilir.

Ancak bu ''partimizin açtığı derin yaralar" diye altından kalkılamayacak bir sözle ifade edilmez. O zaman, ''Neymiş bu yaralar?" diye sorulur. Siz de tarihinizi reddederek anlatmak zorunda kalırsınız… Tarihinizi reddettikçe, partinizin tabanıyla olan bağınız kopar… Yeni kitlelere ulaşmaya çalışırken, sosyolojik tabanınızla aranızdaki makası açarsınız.

CHP SORUNUN FARKINDA MI?

Bakın; göreceksiniz, bu söz, sadece Kılıçdaroğlu'nun değil, CHP'nin de peşini bırakmayacaktır! Kılıçdaroğlu, bu sözü sarf ederken, "tarihsel olaylar, yaşandığı zaman dilimi içinde değerlendirilir" ilkesini göz ardı etmiş ve belki de farkında bile olmadan, toptan bir reddiye içine girmiştir. CHP yönetimi bu tahribatın farkında mıdır; doğrusu bilmiyorum… Olduklarını da sanmıyorum…"

Aydınlık'ın aktardığına göre Almanya'da Duisburg-Essen Üniversitesi bünyesinde 18-20 Kasım tarihlerinde, "Tanınmayan soykırım-Dersim 1937-1938" başlıklı çalıştay düzenlenecek.

HAKKI YOK

Fondaş Sözcü yazarı Emin Çölaşan da, Kılıçdaroğlu'nun buna hakkının olmadığını belirterek ortaya attığı helalleşme çıkışına tepki gösterdi.

Fondaş Çölaşan'ın tepkisi şöyle:

"Bu işin başlangıcı taa Milli Mücadele dönemine kadar uzanır. O yıllarda gerçi CHP henüz kurulmamıştı ama padişahçı ve hilafetçi sağ kesim henüz savaş sürerken ülkenin belli yerlerinde isyan etmeye başlamıştı. Cumhuriyet sonrasında Şeyh Sait, Seyit Rıza, şapka isyanları oldu ve iki tarafın arası iyice açıldı. Tek parti (CHP) iktidarı döneminde bu ilişkiler hiçbir zaman düzelmedi. Dinimizi siyasi sömürü aracı olarak kullanan sağ partilerle CHP'nin arası hep gergin oldu."

Almanya'da geçmişte sık sık Türkiye karşıtı grupların etkinlikleri yapıldı. Buralarda, Türkiye Cumhuriyeti'nin 1915-1923 yıllarında soykırımla kurulduğu öne sürülüyor, soykırımın tanınması için faaliyetler yürütülüyor.

Üniversite bünyesindeki söz konusu konferansın internet sitesinde de aynı amaç açıkça dile getirildi:

"Bu disiplinlerarası konferans, 1937-1938 Dersim soykırımının tarihsel mirasını araştırıyor. Son otuz yılda, üzerinde yeterince çalışılmamış bu soykırıma olan bilimsel ilgi artarak yayınların, belgesellerin ve edebi temsillerin önünü açtı. Konferans, soykırımın tanınmasına ilişkin araştırmalara ve kamuoyu tartışmalarına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Dersim soykırımı ve sonuçlarının küresel süreçler -sömürgecilik, oryantalizm, modernleşme, ulus-devlet inşası, milliyetçilik, ırkçılık ve İslamcılık- bağlamında incelenmesi, devlet şiddeti, etnik temizlik tarihi ve dini zulüm üzerine daha fazla yayına katkıda bulunacaktır. Ayrıca konuya disiplinler arası ve küresel tarihsel yaklaşım, Osmanlı-Türk tarihindeki ve dünyanın başka yerlerindeki diğer soykırımların nasıl ele alınabileceğine ışık tutabilir."

Konferans hem üniversite ortamında doğrudan katılımla ve Zoom uygulaması üzerinden izlenebilecek.

Etkinlik ortakları ise şunlar:

Sürgündeki Akademi (Academy in Exil), Türkiye Almanya Kültür Forumu (KulturForumTürkei Deutschland), Duisburg-Essen Üniversitesi, Beşeri Bilimlerde İleri Çalışma Enstitüsü (Instute for Advenced Study in the Humanities), Lepsiushaus Potsdam, Dersim Akademik Değişim Vakfı, Multikulturelles Forum e.V. (Çok Kültürlü Forum), Wolkswagen Vakfı, Ministerium für Kultur und Wissenschaft des Landes Nordrhein Westfalen (Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Kültür ve Bilim Bakanlığı), Stadt Essen, Global Kultur, Centre for Southest European Studies (Güney Avrupa Araştırmaları Merkezi), Alevitische Jugend (Alevi Gençliği).

Etkinliğin düzenleyicileri arasında AABF Kuzey Ren Westfalya Gençlik Kolu, Dersim Akademik Değişim Vakfı, Ermeni Araştırmaları Vakfı da görünüyor.

Sürgün Akademisi yöneticisi Kader Konuk ve Kulturforum temsilcisi Osman Okkan öne çıkan isimler.

Konuşmacılar arasında Türkiye'yi 'Ermeni Soykırımı' yapmakla suçlayan Taner Akçam, Mihran Dabag, Tessa Hofmann gibi isimler yer alıyor.

Bu yılın 22 Nisan'ında AABF'ye bağlı Alevi Gençlik Birliği Kuzey Ren Westfalya şubesi Türkiye'de soykırıma uğradığı iddia edilen Ermeniler, Kürtler, Aleviler, Asurlular ve Pontus Rumlarını anma toplantısı düzenledi. Burak Çopur'un açılış yapmasından sonra Yılmaz Kahraman, İlias Uyar, Petrus Afrem Barsom ve Dimitrios Konstandinidis konuşma yaptılar. Toplantının ABD merkezlerinde ilan edilen "24 Nisan soykırım kurbanlarını anma günü"ne denk getirilmesi anlamlı bulundu. ABD'nin yeni Başkanı Joe Biden, 24 Nisan'da yapacağı açıklamada şimdiye kadarki açıklamalardan farklı olarak Türkiye'yi soykırım yapmakla suçlayacağını ilan etmişti. Almanya'daki birçok kitle örgütü ve gençlik temsilcisi bu toplantının Biden'ın çağrısına uyarak yapıldığını, Türkiye'yi karıştırmaya yönelik "yaratıcı yıkıcılık" çabalarının bir parçası olduğunu belirttiler.

21 EKİM'DE RUHR ÜNİVERSİTESİNDE AYNI KONU

21 Ekim 2021 günü Almanya'da Ruhr Üniversitesi himayesinde yine "Dersim katliamı" konulu bir çalıştay yapıldı. Çevrimiçi yapılan çalıştayda Almanya'da sık sık ele alınan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin 'Ermenilere, Alevilere, Kürtlere, Asurilere, Pontuslara, Dersimlilere ve diğer etnik ve dini farklılıklara karşı katliamlar yaparak kurulduğu' iddiası tekrarlandı. Çalıştayda Üniversite Rektörü Axel Schölmerich yanında şu isimler yer aldı: Eyalet Milletvekili Serdar Yüksel, AABF Gençlik Kolları adına Özge Erdoğan, Dersim Kültür ve Tarih Merkezi adına Hüseyin Kenan Aydın, Barış ve İnsan Hakları araştırma merkezi adına Christian Gudehus.

Konuşmacılar arasında 'Ermeni soykırımı' iddiası kampanyalarının başındaki isimlerden Tessa Hofmann, Baskın Oran, Burak Çopur, Bedriye Poyraz (Ankara), Hüseyin Çelik yer alıyor.. Daha önce aynı bölgede Alman 1. kanalı ARD'de sözde 'Dersim katlimı' üzerine "belgesel" yayınlanmış ve Atatürk katliamcı olarak ilan edilmişti.

DÜZENLEYİCİ İSİMLER TÜRKİYE DÜŞMANI

Etkinliğin düzenleyicisi olan Sürgün Akademi, 2017 yılında Duisburg Essen Üniversitesi Türkoloji Bölümü, Essen Kültür Bilimleri Enstitüsü (KWI) ve Bölgelerarası Araştırmalar Forumu'nun ortak girişimiyle kuruldu. Sürgün Akademi'nin başkanlığını yürüten Kader Konuk ise Türkiye karşıtı çalışmalarıyla biliniyor.

Konuk, 2016'da "Barış İçin Akademisyenler" bildirisini imzalayan isimlerin görevlerinden ihraç edilmelerinin ardından Almanya'da düzenlenen bir toplantıda konuşarak şunları söylemişti:

ÖĞRENCİLERE NASİHAT: TÜRKİYE'YE GİTMEYİN

"Çok sayıda meslektaşımız soruşturmaya uğradı, üniversitelerden atıldı ya da tutuklandı. Bütün bunlar bilime karşı yapılmış bir saldırıdır. Sadece akademisyenler değil, öğretmenlerin, gazetecilerin, hukukçuların da görevlerine son verildi. Bilim ve özgür düşünce engellenmek isteniyor. Bütün bu olanları insan hakları çerçevesinde düşünmek gerekir. Essen'de 700 Türk kökenli öğrencimiz var. Bunlar Türkçe öğretmenlik bölümünü okuyor. Bu öğrencilerimize 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'ye gitmemeleri konusunda bir uyarıda bulunduk. Türkiye ile ilgili bilimsel olarak çalışmalarımız da engellendi, bu alandaki akademik çalışmalarımızda duraksama oldu. Örneğin bu yılki Türkoloji Kongresi'ne Türkiye'den davet edilen yaklaşık yirmi akademisyenimiz gelemedi. Türkiye'de eleştirel düşünce susturulmak isteniyor."

Konuk'un başkanı olduğu Sürgün Akademi'nin Türkiye'den giden FETÖ ve PKK bağlantılı akademisyenlere burs vereceği iddia edilmişti.

"TÜRK TERÖR DEVLETİ BAŞKANI ATATÜRK"

Kurdische Gemeinde Deutschland, dün resmi Twitter hesabı üzerinden Seyit Rıza'yı andığı paylaşımda Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret etti. Türkiye'yi terör devleti olmakla suçlayan kurum, Atatürk için de terör devleti başkanı olduğunu yazdı:

"84 yıl önce bugün, 15 Kasım 1937'de, Türk terör devleti başkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle Seyit Rıza idam edildi ve bugüne kadar bilinmeyen bir yere gömüldü. Kürt halkı onu unutmadı."

Etkinliğin destekçilerinden Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Başkanı Hüseyin Mat, önceki gün Almanya'da Seyit Rıza'yı anma etkinliğine katıldı. Mat, kişisel Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "84. yılında Pir Seyid Rıza ve yol arkadaşlarını andık. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz." ifadelerini kullandı.

ALMANYA'DA TÜRKİYE'YE KARŞI FAALİYET

Etkinliği düzenleyen kurumların faaliyetleri büyük benzerlik gösteriyor. Türkiye karşıtı çalışmalar yürüten kurumlar sözde Ermeni soykırımı, "Dersim İsyanı", HDP ve diğer pek çok konuda konferanslar, toplantılar düzenleyerek Türkiye üzerinde baskı oluşturmayı amaçlıyor.

Düzenleyicilerden Kultur Forum Turkei Deutschland, Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını savunurken Lepsiushaus Potsdam Enstitüsü de sözde Ermeni soykırımı konusunda Almanya ve Avrupa ülkelerinde çalışmalar yapıyor. Ayrıca Sürgün Akademi'nin kadrosunda yer alan Egemen Özbek de Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını savunurken HDP'nin kapatılmasına da karşı çıktığını pek çok kez dile getirdi.

AVRASYA ALEVİ İSLAM BİRLİĞİ'NDEN ÇALIŞTAYA KINAMA

"Tanınmayan soykırım-Dersim 1937-1938" çalıştayıyla ilgili olarak başvurduğumuz Haydar Siliseri, Başkanı olduğu Avrasya Alevi İslam Birliği adına gazetemize şu mesajı iletti:

"Erenler, bugün Dersim katliamı diyerek Seyit Rıza'yı da koz olarak kullanıp, Alevi toplumunun duygularını kullanıyor, inanç sömürüsü yapıyorlar. Siyasi marjinal sol eğilimli grup ve örgütler, ülkeyi köşeye sıkıştırıp, emperyalist güçlerin de desteğiyle kendilerine göre bir devlet kurma derdindeler.

Alevilerin ne bir devlet kurma ne ayrı bir bayrak ne de ayrı bir din derdi yoktur. Biz İslamız ve İslam'ın özüyüz. Hak Muhammet Ali yolundayız. Cumhutiyet'e bağlıyız. Devletimizin yanındayız.

Almanya'nın Ruhr bölgesinde üniversite bünyesinde devlet bakanlığı gibi kurumların da desteğini alarak 1937-38 arasında Dersim (Bugünkü adı ile Tunceli)'de katliam yapıldığı iddia edilmektedir."

"BEDELİNİ ÖDEDİLER"

"Bütünüyle emperyalist çevrelerin düzmece yalanlarıyla Alevi toplumunun ve Türk Milletinin içine nifak tohumları sokarak kargaşalık yaratmak amacındalar. Birinci Dünya Savaşında olduğu gibi Türkiye'yi sıkıntıya düşürmek için çete savaşları ve isyanlar başlatanlar bunun bedelini ağır olarak ödemişlerdir.

Yurt içinde ve dışında bulunan tüm Alevi kurum ve kuruluşlarımız bu olaya ve iddialara asla sessiz kalmamalıdır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da biz Aleviler devletimizin yanındayız. Cumhuriyetimizi savunmak için Atatürk'e maddi ve manevi destek sözünden asla vazgeçmedik. Bu utanmazlık çalıştayını kınıyor ve protesto ediyoruz."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN