Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, cumhurbaşkanı seçilme yeterliliği olan yüzde 50 artı 1 konusuna ilişkin "50 artı 1 bu sistemin sigortasıdır. 50 artı 1'den vazgeçildiği anda bu sistemden vazgeçilmiş demektir." değerlendirmesinde bulundu.
"50+1 SİSTEMİN SİGORTASIDIR"
Destici, gündeme ilişkin yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanı seçilme yeterliliği olan yüzde 50 artı 1'in Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ana unsuru ve mihenk taşı olduğunu söyledi.
50 artı 1'in milletin yarısından bir fazlasının tercihiyle seçilmeyi, güçlü bir cumhurbaşkanı ve istikrarlı bir yönetimi ifade ettiğini kaydeden Destici, "Kim seçilirse seçilsin, 50'nin altında oy alarak seçilen bir cumhurbaşkanı orada rahat oturamaz, istikrarlı bir şekilde yönetim yapamaz. Bunun için 50 artı 1'in başkanlık sistemlerinde korunması şart." ifadelerini kullandı.
Bu konunun tartışılmasına anlam veremediğini belirten Destici, "50 artı 1 bu sistemin sigortasıdır. 50 artı 1'den vazgeçildiği anda bu sistemden vazgeçilmiş demektir." şeklinde konuştu.
KILIÇDAROĞLU'NA 'HELALLEŞME' TEPKİSİ:
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "helalleşme" açıklamasına da değinerek, Anadolu inancı ve kültürünün helalleşmeyi önemsediğini, ancak bunun olması için önce samimiyet beklendiğini vurguladı.
CHP'nin laiklik adı altında geçmişte dönem dönem büyük zulümler yaptığını, kendisinin de buna şahit olduğunu ifade eden Destici, Kılıçdaroğlu'nın "helalleşeceğiz" açıklamasından sonra toplumun dindarlarla helalleşmeyi anladığını söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşmasında helalleşmenin kapsamını genişlettiğini belirten Destici, şöyle devam etti:
"Partisi içinden ve tabanından, dindarlarla helalleşmesiyle ilgili bir tepki geldi. O zaman bunu genişleterek çeşitli söylemlerde bulundu. Bir taraftan farklı kesimlere mavi boncuk dağıtırken, diğer taraftan da bu işi yine kendisi sulandırmış oldu. O grup konuşmasında biz Uludere'yi duyduk, ama 'şehit annelerinden özür dileyeceğim' dediğini duymadık. Ya da bugüne kadar çocukları PKK ve HDP tarafından zorla dağa kaçırılan o Diyarbakır annelerini ziyaret ettiğini görmedik. Bundan dolayı, helalleşme çağrısından anlıyorum ki Sayın Kılıçdaroğlu, 2023 seçimlerinde aday olmayı iyice kendisine hedef olarak belirlemiş ve kafasında bu net. Cumhurbaşkanlığı adaylığına giderken bence kendi tabanının ya da Millet İttifakı'nı oluşturan tabanının oyları yetmiyor. Bunun için 'farklı kesimlerden oy alabilir miyim' gayesiyle yapılmış bir çıkış ve söylem."
"HDP'NİN OYUNU ALMAK İÇİN YAPILAN SÖYLEMLER ÜLKEYE ZARAR VERMEKTEDİR"
"Türkiye'de Kürt sorunu yoktur" diyen Destici, "Sayın Kılıçdaroğlu bir gün kalktı 'Kürt sorununu biz Mecliste HDP ile konuşacağız' dedi. Biz bir Kürt sorunu olduğunu düşünmüyoruz. Vatandaşın da ülkenin de gündeminde böyle bir şey yok. Bu sorun çözüldü. Cumhurbaşkanlığı ya da milletvekili seçimi için HDP'ye oy veren tabanın oyunu almak için yapılan bu söylemler ülkeye zarar vermektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Destici, seçimin zamanında yapılacağını düşündüğünü dile getirerek, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Türkiye'de iktidar değişirse PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin kapatılmadan yola devam edeceği ve Mecliste güçlü bir grup haline geleceği" düşüncesiyle erken seçim istediğini savundu.