Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası ekonomik kararlar konusunda önemli açıklamalar yaptı:
YIllarca borçlanmak zorunda olan bir ülke olduk. Yükselen enflasyon veya fiyat artışlarıyla sonuçlan ekonomik sıkıntılar elbette vardır.
Kurdaki yükselişe bağlı olarak kimi ürünlerdeki fiyat artışı yatırım, üretim, istihdamı etkilemez. Tam tersine kurdaki rekabet gücü yatırımda, üretimde, istihdamda artışa yol açar. Ülkemizdeki durum budur.
Küresel ekonomi yeni sınamalar karşısında ciddi bocalama içindedir. Dünya borsalarındaki şişkinlik, basılan fazla paranın kendisine gidecek yer bulamamasından kaynaklanıyor.
Küresel ekonomide radikal değişiklikler olmadığı sürece faiz artırımına gitmeleri zor gözüküyor. AB tarafında parasal gelişmeye devam etme, faiz artırımından uzak durma yaklaşımı hakimdir.
Çin'in de parasının değerini düşük tutmayı sürdüreceği anlaşılıyor. Karşımızdaki bu tablo bizi bir tercihe zorlamıştır.
Ya ülkemizde eskiden beri hakim olan anlayışı sürdürerek, yatırım, üretim, büyüme ve istihdamdan vazgeçecektik. Ya da kendi önceliklerimize göre yolumuza devam ederek tarihi bir mücadeleyi göze alacaktık.
Türkiye ilk defa kendi ihtiyaçlarına bir politikayı izlemeyi tercih etmiştir. Ekonomik Kurtuluş Savaşı vermeyi tercih etmiştir.