Eski Türkiye artığı azgın azınlık, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en çok desteklenen lideri Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı yine ölümle tehdit etti.
YALAN STRATEJİSTİ SEDEF KABAŞ, YAYINA LGBT'Lİ VATAN HAİNİ BARBAROS ŞANSAL'I KONUK ALDI
Geçtiğimiz aylarda "Ortaya basit bir yalan atın ve sürekli tekrarlayın. Sonra kitlelerin o yalanı nasıl kucakladığını seyredin" sözleriyle gündem olan fondaş gazeteci Sedef Kabaş, YouTube kanalındaki yayınına Türkiye Cumhuriyeti hükümetini alenen aşağılama suçundan yargılandığı davada 3 ay 22 gün hapis cezasına çarptırılan LGBT'li modacı Barbaros Şansal'ı konuk aldı.
Yalan terörünün önde gelen isimlerinden Sedef Kabaş ve KKTC'de yaşayan LGBT'li Şansal'ın iktidarı itibarsızlaştırmak için onlarca gerçek dışı bilgi ve tezviratın ardından sıra ölüm tehdidine geldi.
ÖNCE İKTİDARA "LİNCİ ALKIŞLIYOR" İFTİRASI
Gaza gelen Şansal, "Sosyal linci fiziksel linci alkışlayan bir hükümet stratejisiyle karşı karşıyayız" iddiasını ortaya attı.
Kabaş da yine en iyi yaptığı algı operasyonuna girişerek, "Hatta Kılıçdaroğlu'nun linç edilmesini Erdoğan grup toplantısında gösterdi. Ve Meral Akşener'e yapılan saldırı sonrasında da, 'daha bunlar iyi günleriniz daha neler göreceksiniz' dedi." sözlerini sarf etti.
HİNDUZM VE BUDİZM KURALLARINI ÖRNEK GÖSTEREREK ÖLÜMLE TEHDİT!
Bunun üzerine Şansal kendisini kaybedip içinden gelenleri söyledi. Hinduizm ve Budizm'in bir kuralı olan 'Karma'yı örnek göstererek Başkan Erdoğan'ın Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi'nin öldürülmesine benzer bir akıbete uğrayacağını öne sürdü.
BAŞKAN ERDOĞAN'IN CANAVARCA KATLEDİLMESİNİ ARZULUYOR!
İşte Şansal'ın ölüm tehdidi:
"Ama Saddam'ın su kuyusundan, Kaddafi'nin de rögar kanalizasyon kuyusundan çıkarılarak recmedildiğini unutarak yaptı bunu. Hayat çok acımasızdır. Karma çok ağır tokat atar insana"
KABAŞ YALAN SÖYLÜYOR! AKŞENER'E SALDIRI OLMADI SADECE YUHLANDI
Oysa Akşener'e Kabaş'ın iddia ettiği gibi bir saldırı yapılmamıştı. 20 Mayıs'ta Rize'nin İkizdere ilçesine giden İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e bir kadın vatandaş HDP ile işbirliği yaptığı iddiası üzerine tepki göstermişti. Ardından Akşener'in Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı Netanyahu'ya benzetmesine de vatandaşlardan sert tepkiler gelmişti.
Bunu üzerine bir İyi Partili Rizeli esnafı yumruklamıştı. Bunun üzerine arbede yaşanınca polis kalabalığı dağıtmıştı. Yoğun tepkilerin odağında olan Akşener de bölgeyi terketmek zorunda kalmıştı. Yani saldıran vatandaşlar değil Akşener'in korumalarıydı.
BAŞKAN ERDOĞAN TEPKİLERİ ŞÖYLE YORUMLAMIŞTI: BU MİLLET AFFETMEZ
Grup toplantısında tepkileri değerlendiren Başkan Erdoğan, "Terörle, çetelerle, suç örgütleriyle mücadelede elde edilen bu başarılar birilerini rahatsız etmiştir. Gelin hanım Netanyahu'nun yanına koyuyor uzonun ardından da Rize'ye gidiyor. Gelin hanıma gayet güzel ders veriliyor. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileriye gitmeden ders verdiler. İkizdere yetmedi, Çayeli'ne gittin. Orada da gerekeni yaptılar. Daha neler olacak neler... Bunlar iyi günler. Bu ülkede ahde vefa diye bir şey var. Eğer ahde vefa olmazsa bu millet affetmez. Bizler hep bu ülkede gerçekten saygıya dayalı bir siyasetin yanında olduk, bunun çalışmasını yaptık." diye konuşmuştu.
"ANKETLERDE HALA ERDOĞAN AÇIK ARA ÖNDE ÇIKIYOR! SANDIKTAN UMUDUNU KESMİŞLER"
A Haber canlı yayınında Barbaros Şansal'ın Başkan Erdoğan'a yönelik ölüm tehdidi tartışıldı.
Türkmedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel, "Bünyesi zehirlenmiş iki kişi görüyoruz. Daha önceki öfkeli yayınlarını da biliyorum ben. Hem Barbaros Şansal'ın hem Sedef Kabaş'ın. Erdoğan karşıtlığı artık onlarda nefrete varmış ve bünyeleri zehirlenmiş. Bünyeleri zehirlenince de şuur kapanır. Şuur kapandığı için tabii demokrasiyi de katlediyorlar. Demokrasi dışı yollardan medet umuyorlar. Bu biraz da şunun öfkesi son dönemde birçok şey sayıyorlar ama anketlerde hala Erdoğan açık ara önde çıkıyor. Artık muhtemeldir ki içlerinde az da olsa sandıktan umudunu kesmiş yağmur duasına çıkar gibi darbe duasına çıkıyorlar. Çok felaket. Demokrasi adına felaket. En tuhafı da demokrasiyi katlederken demokrasi adına yapıyorlar.
"SANDIK DIŞINDA BAŞKA BİR YOL ARIYORSANIZ SİZ FAŞİSTSİNİZ"
Ayrıca recmedilmek zina suçlarında yapılıyor. Burada da cehalet var. Linç demek istiyor galiba. Lügata da haim değil ayrıca. Sonuç olarak utanç verici bir şey. Bunun yeri yönetimlerin değişmesinin yeri sandıktır. Sandık dışında başka bir yol arıyorsanız siz faşistsiniz. Amasız fakatsız söylüyorum. Hele siz demokrasi dışı yollara tevessül etmeye çalışıyorsanız iki kere faşistsiniz. O yüzden de ben bünyesi zehirlenmiş şuuru kapanmış iki kişi seyrettim."
"KAYNAK YOK BİR ŞEY YOK SALLA GİTSİN VAZİYETİ"
İletişim Uzmanı, gazeteci - yazar Ali Saydam, "Sahibinin sesi kavramını kullanmama müsaade buyurmanızı rica edeceğim. Şimdi Batı'daki bazı yayın organları Der Spiegel bunlardan bir tanesi Financial Times da öyle. New York Times'da da biliyoruz. Zaman zaman Melik kardeşimin de ifade ettiği Erdoğan düşmanlığının çıktısı olarak bu tür yaklaşımlar yalana dolana yani diyor ki bir tanesi Kabaş diyor galiba, "Erdoğan Kılıçdaroğlu'nun linç edilmesini istemiş" Ne zaman istemiş? Nasıl istemiş? Kaynak yok, bir şey yok. Salla gitsin vaziyeti.
"2014'E KADAR ERDOĞAN'I GÖKLERE ÇIKARDILAR"
Batı'da sık sık rastladığımız 11 kere kapak yaptılar Sayın Erdoğan'ı. 2014 yılına kadar göklere çıkardıkları Erdoğan'ı hem de. Kırılma noktası da biliyorsunuz "one minute" ve Türkiye'de milli bağımsızlık, milli enerji ve milli savunma sanayii birdenbire önemsemesi ve Batı'yla arasıa mesafe koymaya başlaması. Birdenbire Erdoğan düşmanlığı alevlendi.
"FAKAT BUNLAR TERS TEPER"
Şimdi nasıl mandacı ekonomistlerden bahsediyor Sayın Cumhurbaşkanı bunlar da mandacı iletişimciler yani. Bir tanesi kendisine "terzi yamağı" diyor. Diğeri de üniversitelerde ders veren beden dili konusunda iletişim dersleri veren bir hanımefendi demeye dilim varmıyor. Bu kadar yalana dolana dayalı ve bu kadar hakaret içeren, gerçekleri yansıtmayan bir yaklaşım biçimi. Rahmetli Ömer Lütfü Mete'nin ifadesiyle söyleyelim, "Zihinleri vaftizlenmiş insanların başvurabilecekleri bir ilkel yöntem". Fakat bunlar ters teper. Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve Millet İttifakı'nın tabanındaki bu görüntüleri ve bu yaklaşım biçimini onaylayacaklarını zannetmiyorum. Sayın Cumhurbaşkanına hakaret edelim derken kendi davalarına da zarar verdikleri bir siyasi iletişim boyutunda bir başka gerçek." diye konuştu.
"BAŞARISIZ SİYASİLERİN ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARA TEVESSÜL ETTİKLERİNİ GÖRÜYORUZ"
BBP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, "Üzülerek şunu görüyoruz ki maalesef siyaseten istediklerini elde edemeyen başarısız siyasiler antidemokratik yollara maalesef demokrasi, hukuk, adalet mottolarını kullanmak süretiyle antidemokratik uygulamalara ve yollara tevessül ettiklerini görüyoruz son zamanlarda. Aslında bakıldığı zaman Millet İttifakı bileşenlerinin de geçmiş süreçte bu ve buna benzer girişimlerinin olduğunu son olarak da sokaklara çağırmak süretiyle de insanımızı provoke ettiklerine yakın şahidiz.
"GELİNEN NOKTA YOK OLUŞLARININ BİR ÜRÜNÜ"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terörle mücadelede son zamanlarda kazanımları noktasında, işte Suriye'de, Mavi Vatan'da, Akdeniz'de, Karabağ'da ve uluslararası arenada güçlü olduğu, ciddi anlamda Türkiye'nin hak ve menfaatlerinin korunduğu ve bu noktada milli bağımsızlığı hem ekonomik hem de siyasi bağımsızlığını dünyaya şerh ettirdiğini görüyoruz. Türk dünyasıyla buluşmalarda bunun bir parçasıdır. Dolayısıyla bütün bu iyi gelişmeler karşısında öncelikle ekonomiyle biliyorsunuz pandemi döneminde bütün dünyada ekonomik anlamda bir sıkıntı yaşandı. Ancak bir algı yönetimiyle algıları olguların önüne geçirmek suretiyle toplumumuzun beyin zehirlenmek isteniyor. Gelinen noktada tam da tükenmişliklerinin yok oluşlarının bir ürünü." ifadelerini kullandı.