Perşembe günü Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın yoğun bir programı vardı. Bakan Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanlarıyla beraber önce Konya'da Karapınar Atış Test ve Değerlendirme Komutanlığı'na bir ziyarette bulundu. Bu program sonrasında Bakan Akar'la Sabah'a önemli açıklamalarda bulundu. İşte Akar'ın söyledikleri:
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti, uluslararası ortamda özne haline geldi. Bu durum etki ve ilgi alanımızı genişletti ve sorumluluklarımızı da artırdı. Bunun bilinciyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Basit bir örnek, kamuoyunun "Koca Yusuf" olarak adlandırdığı A400M nakliye uçaklarımız var. Onların bir ulaşım trafiğini görseniz... Biri gidiyor biri geliyor, biri Somali'ye gidiyor, diğeri Bosna Hersek'ten geliyor, öbürü Azerbaycan'a, Kosova'ya gidiyor. Eğitim, işbirliği çalışmalarımız kapsamında oradaki dost ve kardeşlerimizle çalışmalarımız var, süreklilik var.
"TERÖRİSTLERİN ELEBAŞLARI ÇÖKÜŞÜ ANLADI"
Teröristlerin elebaşları çöküşü anladı, alttakilerin de bunu görüp bir an önce adalete teslim olmaları gerekir. En doğru yol bu. Çöküşle birlikte terörist elebaşları konuşmaya başladı. Ne diyor? "PKK, YPG'nin bir parçası" diyor. Bunu terör örgütünün elebaşı söylüyor, ama biz bunu müttefiklerimize anlatamıyoruz. Başka bir elebaşı, "Batılılar, terörün devamını istiyor" diyor. Bunların görülmesi, iyi okunması, kavranması lazım. Tüm komşularımızın sınırlarına saygılıyız, kimsenin toprağında gözümüz yok. Tek amacımız, sınırlarımızın, vatandaşlarımızın güvenliği.
Hudutlarımızda Cumhuriyet tarihimizin en yoğun ve etkin tedbirleri alınmış durumda. Yılbaşından itibaren hudutlarımızda 99 bin 251 kişiyi yakalandı. Bunların 444'ü DEAŞ, PKK/YPG ve FETÖ üyesi terörist. 278 bin 885 kişi ise yurda girmeden hudutta engellendi.
"TERÖRİSTLERİ TEL RIFAT'TAN, MÜNBİÇ'TEN ÇIKARIN"
ABD ve Rusya ile mutabakat muhtıralarımız var. "Teröristleri Tel Rıfat'tan, Münbiç'ten çıkarın" dedik. Oradan bize saldırı oluyor. "Biz mutabakattaki sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz, siz de yerine getirin" diyoruz. Vatandaşlarımızın, hudutlarımızın güvenliği için yapılması gereken neyse, alınması gereken önlem neyse bugüne kadar aldık, bundan sonra da almaya devam edeceğiz.
470 bini İdlib'e olmak üzere 1 milyon Suriyeli kontrol ettiğimiz bölgelere döndü. Baskı yapılmaması konusunda bunu muhataplarımıza defalarca söyledik. Bu durum hem göçü hem de radikalleşmeyi artırır.