Zulâl Atalay Laçin 'takipsizlik' aldığını söylediği soruşturma sürerken savcılığa, ODTÜ adına hazırladığı sahte belgeyi nasıl sunduğunu da şöyle ifade etti:
"Bu soruşturma sırasında her şey o kadar çıkmaza girmişti ki ben de yine kendi imkânlarımla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu'na başlıklı ODTÜ antetli bir belge hazırladım. Ankara Başsavcılığı'na verdim. Yine Üniversiteler Arası Kurul tarafından doçentlik belgemin hazırlanmasında (kendilerinden kaynaklı) eksiklik olduğunu belirten yazıyı da kendim hazırladım. Aslında bu olayların tamamı baştan itibaren yapılan bir hatanın sonucu olarak katlanarak geldi. Başta yaptığım bir hata bana çok büyük sonuçlara mal oldu. Olayın ilk paniğiyle gerçekleri saklama yoluna gitmiştim. Çok pişmanım. 3 yaşında engelli bir oğlum var. Benden başka bakacak kimsesi yok. Tahliyemi istiyorum."
AÜ DE YALANLADI
Zulâl Atalay Laçin, sahte doçentlik belgesiyle 28 Eylül'de Aksaray Üniversitesi'nin profesörlük kadrosuna atanmış, ortaya çıkınca da görevden alınarak, 27 Ekim'de tutuklanmıştı. Laçin, ifadelerinde belgelerin sahte olmadığını ısrarla savunarak kendisine iftira atıldığını iddia etmişti. Laçin'in sadece doçentlik belgesinin değil master ve doktora belgesinin de sahte olduğu belirlenmişti. Laçin, 'dolandırıcılık' ve 'resmi belgede sahtecilik'ten Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak. Bu arada Laçin'in mezun olduğunu söylediği Anadolu Üniversitesi (AÜ) yetkilileri de "Okulumuz kayıtlarında böyle bir öğrenci yok" dedi.
CHP'DE ÜST DÜZEY GÖREV
Dolandırıcı Atalay'ın CHP'de de görev aldığı, daha sonra gönderildiği hatta CHP'de Faruk Loğoğlu ve Murat Özçelik gibi isimlerle çalıştığı belirtiliyor.
