Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim artarak devam ediyor. Rusya'nın Belarus bölgesine asker yığması bölgede savaş çanlarının çaldığı şeklinde yorumlanırken ABD'den "Rusya'nın her an Ukrayna'ya saldırabileceği bir aşamadayız." uyarısı geldi. Bölgede tansiyon yükselirken Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye'nin gerilimi azaltmak için oynayabileceği her rolü üstlenmeye hazır olduğunu belirtti. Kalın açıklamalarında Başkan Erdoğan'ın Ukrayna'ya önemli bir ziyaret gerçekleştireceğini duyurdu.
BURADA TEHLİKEDE OLAN ÇOK ŞEY VAR
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, düşünce kuruluşu Circle Foundation tarafından düzenlenen Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginliğin Avrupa ve NATO'ya olası etkileri konulu online panelde konuştu. Kalın, iki ülke arasında gelişmeleri Türkiye olarak da büyük bir endişeyle takip ettiklerini belirterek, "Çünkü burada tehlikede olan çok şey var. Öncelikle şunu çok net bir şekilde ifade etmeliyim ki; biz Ukrayna'da veya Rusya'da herhangi bir askeri harekat, çatışma veya savaş görmek istemiyoruz. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve siyasi egemenliğini ve Ukrayna halkının ve Ukrayna'da eşit vatandaşlar olarak barış içinde yaşayan tüm Ukrayna vatandaşlarının sosyal uyumunu tam olarak destekliyoruz. Herhangi bir savaş görmek istemiyoruz, Suriye'de, Irak'ta ve dünyanın diğer yerlerinde yeterince savaş var. Bu yüzden her iki tarafa, Ukraynalılara ve Ruslara, her türlü askeri müdahaleden kaçınmak için itidalli olmalarını söylüyoruz" dedi.
"RUSYA'NIN, UKRAYNA BASKISI ALTINDA DİYALOG GERÇEKLEŞTİRMESİ ÇOK ZOR"
Sözcü Kalın, her türlü savaşı, her türlü askeri harekatı önlemek için herkesin elinden gelen her şeyi yapması gerektiğini vurgulayarak, "Şimdilik 'bundan kaçının' desek de gerilimlerin devam edeceğini düşünüyorum. Belki başka türde gerilimler, tehdit algılamaları, sahada hareketler olacaktır. Mutlaka geleneksel savaş biçiminde değil, başka bir şekilde. O yüzden bunu dikkate almalıyız. Hatırlatmak istediğim bir diğer nokta da Rusya ile Batı ittifakı arasındaki bu diyaloğun şu anda Ukrayna meselesinin baskısı altında gerçekleşmesinin gerçekten çok ters olduğudur. NATO- Rusya Konseyi'nde diyaloğun neden durduğunu elbette biliyoruz. Bunun nedeni 2014 yılında Kırım'ın ilhakıydı ve o zamandan beri konsey toplanmadı. Yani 2016-2017'de bir veya iki kez görüştüler ama çok kısa sürdü ve gerçekten derin bir katılım, kapsamlı bir diyalog üretilmedi. Bence bunu hesaba katmamız ve hepimizin Rusya-Batı ilişkilerinin bu yeni aşamasına dahil olduğumuzu anlamamız gerekiyor" diye konuştu.