4 Şubat Cuma hutbesi konusu nedir diyanet? Cuma hutbesi metni Türkçe, Arapça indir! Söz ve Davranışlarımızda Doğru Olalım

Müslüman alemi bir Cuma gününe daha ulaşmanın iç huzurunu yaşarken bugün camilere giderek cemaat ile birlikte namazlarını kılacak. Sabahın erken saatlerinden itibaren tüm illerden vatandaşlar 4 Şubat Cuma hutbesi konusu nedir diyanet? Cuma hutbesi metni Türkçe, Arapça indir araştırmalarını yoğun bir şekilde yapmaya başladı. Her hafta farklı konunun Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlendiği ve duyurulduğu Cuma hutbesinin konusu Söz ve Davranışlarımızda Doğru Olalım olarak paylaşıldı.

Giriş Tarihi :04 Şubat 2022 , 07:00 Güncelleme Tarihi :04 Şubat 2022 , 07:03
4 Şubat Cuma hutbesi konusu nedir diyanet? Cuma hutbesi metni Türkçe, Arapça indir! Söz ve Davranışlarımızda Doğru Olalım

İÇİNDEKİLER

4 Şubat Cuma hutbesi konusu nedir diyanet? Cuma hutbesi metni Türkçe, Arapça indir sorgulamaları arama motorları üzerinden sıklıkla yapılır oldu. Bu haftanın konusu "Söz ve Davranışlarımızda Doğru Olalım" olarak belirlendi. Diyanet tarafından her hafta yayınlanan ve farklı konulara değinilen Cuma hutbesini Müslüman alemi Cuma namazı kılmaya gitmeden önce okuyor. İşte bu haftanın konusu ve detaylı açıklamalar...

4 ŞUBAT CUMA HUTBESİ KONUSU NEDİR DİYANET ?

CUMA HUTBESİ'NİN KONUSU: "Söz ve Davranışlarımızda Doğru Olalım"

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir."1 Okuduğum hadis-i şerifte ise Allah Resûlü (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: "Şüphesiz, doğruluk insanı iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğruluktan ayrılmazsa Allah katında sıddîk olarak tescillenir. Yalan insanı kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi devamlı yalan söyler, yalan peşinde koşarsa Allah katında yalancı olarak tescillenir." 2 Aziz Müminler! Yüce dinimiz İslam, istikamet üzere, dosdoğru bir ömür geçirmemiz için bizlere gönderilmiştir. Yüce Rabbimiz, niyet ve inancımızda, söz ve davranışlarımızda doğru ve dürüst olmamızı emretmiştir. Bununla birlikte İslam, yalanı ve yalana götüren her türlü davranışı asla tasvip etmez. Şaka bile olsa yalan söylemeyi, insanları eğlendirmek için dahi yalan konuşmayı hoş karşılamaz.

Kıymetli Müslümanlar!

Doğruluk, imanın özü, müminin şiarıdır. Yalan, toplumun huzurunu bozan, insanları birbirine düşüren kötü bir hastalıktır. Doğruluk, ailede güveni tesis eder, sevgi ve saygıyı kalıcı kılar. Bin bir emekle kurulan yuvaları dağıtan ise bir yalandır. Doğruluk, ticaretin bereketi; yalan ise felaketidir. Dürüst ve güvenilir tüccar, peygamberler, sıddîklar ve şehitlerle beraberdir.3 Doğruluk, mal ve mülkü hayırlı kılar. Yalanla kazanılan maldan hayır gören yoktur. Değerli Müminler! Maalesef, günümüzde yalanın en çok ve en hızlı yayıldığı yerlerin başında sosyal mecralar gelmektedir. Oysaki gerçek âlemde haram olan yalan, sanal âlemde de haramdır. Hakikat dünyamızdan kopmadan, sanal ortamlara mahkûm olmadan sosyal medyada doğruluğu hâkim kılmak da biz müminlere düşen bir vazifedir. Duyduğumuz her haberi araştırmadan paylaşmak, bilerek veya bilmeden yalanın yayılmasına sebebiyet vermek, büyük bir vebaldir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s), "Her duyduğunu söylemesi kişiye yalan olarak yeter!"4 buyurmaktadır.

Aziz Müslümanlar!

Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulur: وا َمَع ال صَ اِد۪قي َن ُكونُ َ َو قوا ا ّلل ٰ نوا ا تَ ُ ُ َم ٰ ۪ذي َن ا َ َها ال ُ ي يََٓا اَ "Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun." 5 Evet, doğruluk önemlidir. Ancak bundan da önemlisi doğru kimselerle beraber olmaktır. Zira Resûl-i Ekrem (s.a.s)'in dikkatlerimizi çektiği şu sözü çok önemlidir: "Kişi dostunun dini üzerinedir."6 Öyleyse geliniz, hem sosyal hayatta hem de sanal âlemde arkadaşlarımızı doğru kimselerden seçelim. Kalbimizi doğruluğun merkezi kılalım. Özümüz ve sözümüz doğru, davranış ve tavırlarımız tutarlı olsun. Unutmayalım ki sözü doğru olanın işi doğru olur. İşi doğru olanın kalbi doğru olur. Kalbi doğru olanın dini doğru olur. Dini doğru olanın varacağı yer ise ancak cennettir. Hutbemi Hucurât suresinin 6. ayetinin mealiyle bitiriyorum: "Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz." 7

1 Hûd, 11/112.

2 Buhârî, Edeb, 69.

3 Tirmizî, Büyû', 4.

4 Ebû Dâvûd, Edeb, 80.

5 Tevbe, 9/119.

6 Tirmizî, Zühd, 45.

7 Hucurât, 49/6.

Cuma namazı en az kaç kişiyle kılınabilir?

Cuma namazının sahih olması için cemaatin şart olduğu konusunda bütün bilginler ittifak etmekle birlikte, gerekli görülen asgari sayının kaç olduğu hususunda farklı görüşler belirtmişlerdir.
Cuma namazının kılınabilmesi için, İmam Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed'e göre, imamın dışında en az üç, Ebû Yusuf'a göre ise, iki kişinin bulunması gerekir (İbnü'l-Hümâm, Feth, II, 58).
Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre, en az kırk kişi bulunmalıdır (Nevevî, el-Mecmû', IV, 487; İbn Kudâme, el-Muğnî, III, 202-203). Mâlikî mezhebine göre ise on iki kişinin bulunması şarttır (Haraşî, Şerhu Muhtasar, II, 76-77).
Hz. Peygamberin (s.a.s.) Medine'ye hicretinden önce Nakîu'l-Hadamat'ta kılınan cuma namazında kırk kişi hazır bulunmuştu (İbn Mâce, İkâmetu's-Salât, 78). Ancak daha az kişi ile cuma namazı kılındığı da bilinmektedir. Nitekim Hz. Peygamberin (s.a.s.) emri ile Mus'ab b. Umeyr Medine'de 12 kişiye cuma namazını kıldırmıştır (Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, III, 255).
Resûlullah (s.a.s.), cuma namazını kıldırırken, ticaret kervanının geldiğini haber alan cemaatten on iki kişi dışında hepsinin dışarı çıktığı rivayeti de sahih hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buhârî, Cumua, 38). Öte yandan Hz. Peygamber (s.a.s.), bir yerleşim biriminde sadece dört kişi bulunsa bile, cuma namazının farz olduğunu bildirmiştir (Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, III, 255).


Görüldüğü üzere Hz. Peygamberden (s.a.s.) gelen rivayetler, biri imam olmak üzere en az dört kişinin bulunduğu yerde cuma namazının kılınabileceğini göstermektedir. Bu da cuma namazının kılınabilmesi için gerekli kişi sayısının alt sınırını belirler.