Türkiye ve BAE'nin bölgesel barış, iş birliği ve refaha ortak katkılar sunabileceğine inanıyorum. Sahip olduğumuz işbirliği alanları, tarihi, kültürel ve kadim değerlerimiz bu süreçte bize ciddi imkânlar sunmaktadır. İkili ilişkileri geliştirme gayretimiz küresel düzeyde istikrarın sağlanmasına da katkıda bulunacaktır.
Türkiye, dış politikada çıkarları ile barış ve istikrar arasında denge kurmaya çaba sarf eden nadir ülkelerden birisidir. Bu ilkeyi muhatap olduğumuz tüm taraflara karşı uygulama gayreti içindeyiz. Çıkarlarımızı ortak kılmak, "kazan-kazan" formülü ile işbirliği alanlarını genişletmek ve tehditlerle ortak mücadele bizim temel ilkelerimizdendir. Türkiye olarak her ülke ile işbirliğimizi geliştirmeye ve bölgesel sorunların çözümü için birlikte gayret sarf etmeye hazırız. Son dönemde Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında yoğunluk kazanan diyalogun bugün artık somut işbirliğine dönüşmüş olması, inisiyatif üstlendiğimiz takdirde ortak geleceğimizi elbirliğiyle şekillendirebileceğimizi de göstermiştir.
Türkiye olarak, Birleşik Arap Emirlikleri'nin ve Körfez bölgesindeki diğer tüm kardeşlerimizin güvenlik ve istikrarını kendi ülkemizin güvenlik ve istikrarımızdan ayrı görmüyoruz. Önümüzdeki dönemde bu bağlamda da iş birliğimizi derinleştirmenin önemine gönülden inanıyoruz.
"YENİ BİR SAYFA AÇMANIN BAHTİYARLIĞIN YAŞIYORUZ"
24 Kasım 2021'de Abu Dabi Veliaht Prensi kardeşim Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan'ın Ankara ziyareti ile Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilişkilerinde yeni bir sayfa açmanın bahtiyarlığın yaşıyoruz. Bu ziyaret sırasında imzalanan ekonomik anlaşmalar, ikili ilişkilerimizin geleceğine dair önemli ipuçlarını da barındırmaktadır. Ekonomi, finans, enerji, petrokimya, teknoloji, ulaşım, altyapı, sağlık, gıda ve tarım alanlarında imzaladığımız anlaşmalarla yakın gelecekte iki ülkenin işbirliğinin temellerini atmış olduk. Son olarak Türk ve BAE merkez bankalarının, yerel para birimlerinde yaklaşık 5 milyar ABD doları tutarında bir takas anlaşması imzalamaları da kayda değer bir gelişme olmuştur.
Önümüzdeki günlerde BAE'ye gerçekleştireceğim ziyaret, iki ülke dostluğuna atfettiğimiz önemi göstermenin yanı sıra işbirliğimizi daha da ileriye taşımamıza vesile olacaktır. Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında enerji, sağlık, tarım, lojistik, altyapı, finans, turizm konularının yanı sıra iklim değişikliği, enerji, su ve gıda güvenliği konularında da işbirliğini ilerletmeyi hedefliyoruz. Daha fazla yatırım ve işbirliği için her iki tarafın da yeni hedefler belirlemeye hazır olduğu kanaatindeyim. Bu işbirliğinin yalnızca ikili ilişkilerde değil, aynı zamanda bölgesel düzeyde de olumlu yansımalarının olacağına inanıyorum. Bu bağlamda ilişkilerimizdeki bu pozitif gelişmeler bizatihi değerlidir.
Kuruluşunun 50. yılını idrak eden Birleşik Arap Emirlikleri'yle dostluğumuzun ve kardeşliğimizin yeni bir 50 yılına daha ortak çıkarlar, karşılıklı saygı ve güven temelinde adım atıyor olmaktan memnuniyet duyuyorum. Milletimiz adına kardeş Birleşik Arap Emirlikleri halkına en kalbi selamlarımı ve muhabbetlerimi sunuyorum."