Zincir marketlerdeki fırsatçılığın nedeni sadece kâr hırsı mı? Kemal Kılıçdaroğlu ile yatlarda buluşan marketçiler kim?

Türkiye bir yandan devlet millet el ele enflasyona karşı mücadele verirken bir yandan krizi fırsata çeviren zincir marketler vatandaşın cebini sömürmekten geri durmuyor. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, konuyu bugünkü köşesine taşıyarak çok çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Meselenin sadece kâr hırsı olmadığını belirten Övür, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yatlarda buluşan muhafazakâr işadamlarının sahibi olduğu zincir marketlere dikkat çekti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :19 Şubat 2022 , 17:04 Güncelleme Tarihi :19 Şubat 2022 , 17:05
Zincir marketlerdeki fırsatçılığın nedeni sadece kâr hırsı mı? Kemal Kılıçdaroğlu ile yatlarda buluşan marketçiler kim?

İÇİNDEKİLER

Zincir marketlerdeki fiyatlar, el yakmaya devam ediyor. Başkan Erdoğan'ın gıdada KDV'yi yüzde 8'den 1'e düşürüldüğünü açıkladıktan sonra fırsatçı marketler yine harekete geçti. Bazı marka ve marketler, önce temel gıda ürünlerinde fiyatları yükseltti, ardından da 7 puanlık indirimi yansıtarak vatandaşı aldatmaya çalıştı.



Fırsatçı marketlerin vurgun oyununu bugünkü köşesine taşıyan Sabah yazarı Mahmut Övür, çok çarpıcı bilgiler aktardı. Övür'ün yazısından öne çıkanlar şöyle:

Pandemi dönemi sonrası dünyada enerji fiyatlarının ortalama 6-7 kat artmasının hayatı pahalılaştıracağı, enflasyonu artıracağı kaçınılmazdı ve öyle de oldu. Küresel bu dalgaya, dolar üzerinden yürütülen operasyon da eklenince pahalılığı biz daha da derin yaşadık.
Ancak bizde, bunlara paralel ve kriz tellallarını sevindiren bambaşka bir şey daha yaşandı: "Fahiş fiyat artışı."
Özellikle gıda ürünlerindeki bu fiyat artışları doğal değildi ve 5 büyük market zinciriyle yakından ilişkiliydi. Mesele kısa sürede hızla büyüdü ve Başkan Erdoğan'ın bile gündemine geldi.



O günlerde Başkan Erdoğan aynen şöyle diyordu:
"Bu beş tane zincir marketin topladığı ürünle piyasalar altüst oluyor. Bu konuda kısmen özellikle bu zincir marketlerin sınırsız uygulamaları var. Bu sınırsız uygulamalar karşısında biz de Ticaret Bakanlığı olarak bunların üzerine üzerine gideceğiz."
Gidildi de... Her birine 2 milyon lirayı aşkın para cezası verildi. Ancak umursamadılar ki fahiş fiyat meselesi hâlâ devam ediyor. Dahası aralarında nasıl bir tekel oluşturup ortak hareket ettiklerini de Sabah Gazetesi belgeleriyle ortaya koydu. Buna rağmen umursamadılar. Anlaşılan başka tedbirler almak, bunu da Market ve Hal Yasası'nı çıkartarak güçlendirmek gerekiyor.
Bu tablo bana 2018 seçimleri öncesi soğan-patates üzerinden yürütülen siyaseti hatırlattı. Ne hikmetse, her seçim öncesi o güne kadar pek sorun olmayan bazı şeyler bir anda devasa bir soruna dönüştürülüyor.



Bugün marketlerin yaptığının da bundan farkı yok. Müthiş bir fiyat artışı var ve bunlar durdurulamıyor.
Peki, bunun nedeni sadece kâr hırsı mı?



Ne marketlerin aşırı fiyatlarının ne de CHP destekçisi Sözcü gibi gazetelerin fiyat artışlarını manşete taşıyıp, "Bir salatalık 3.5 TL" demelerinin kâr hırsıyla veya pahalılık karşısında "duyarlı" gazetecilikle bir ilgisi yok. Bu seçim eksenli bir algı operasyonu... İşin medya boyutu bir yana, burada ekonominin doğal akışına ters davranan marketler veya toptancılar asıl oyuncu ve onlara daha dikkatle bakmak gerekiyor. İstanbul sermayesi denilen ithal ikameci burjuvazinin geçmişte seçilmiş iktidarlara, bugün de AK Parti iktidarına nasıl baktıkları biliniyor. Gezicilere bile kucak açan bir burjuva sınıfı var. Şimdi bunların yanında içlerine almadıkları ama yanlarında tuttukları bir grup "endişeli muhafazakâr" işadamını da görüyoruz. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yatlarda buluşan o muhafazakâr işadamlarının sahibi olduğu market zincirleri de bu süreçte ciddi rol oynuyor.



Onlar fiyatları yükselttikçe umudunu ekonomik krizlere bağlayan muhalefet partileri de sevinç çığlığı atıyor. Geldiğimiz noktayı Sabah'ın yeni Ekonomi Müdürü Sevgili Dilek Güngör'ün şu tespiti özetliyor:
"Belli ki, zincir marketler zincirlerini kırdı!
Devlete bile kafa tutabilen kapitalist çetelere dönüştü.
O halde devletin sıcak nefesini de yakında enselerinde hissederler!"

YAZIYA GİTMEK İÇİN TIKLAYIN

AHABER'DE FLAŞ AÇIKLAMALAR
Ses getiren yazıdan sonra Mahmut Övür A Haber canlı yayınında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Mahmut Övür'ün A Haber canlı yayınında söyledikleri:

"Gerçekten çok kritik bir süreçten geçiyoruz. Bir taraftan seçimler yaklaşıyor muhalefet ise 'erken seçim' diye bağırıyor. 6'lı masalar oluşuyor ve farklı algı operasyonlarının yaşandığı bir süreç var ortada.

Özellikle son 5-6 yıldır yapılan seçimlerde içinde iş dünyasının olduğu bir tavır var. 2018 öncesi bir soğan patates meselesi yaşadık. İnanılmaz bir durum. Bir bakıyorsunuz ülkede soğan ve patates bitiyor. Burada bir el var.

Pandemi döneminde çok ciddi karlar elde eden marketler var. Başkan Erdoğan'da bunların piyasayı altüst ettiğini ifade etmişti. Pazarda 10-12 lira olan bir ürün markette 36 lira oluyor. Bu inanılmaz bir durum. Bu kadar fark olur mu?

Marketler gıda meselesinde inanılmaz büyüdüler. 2013 yılında marketlerle ilgili bir yasa çıkarıldı. Marketler üreticiden direkt ürünü alsın ve aradan aracılar çıksın diye. Ama marketler bu sefer aracının da üstüne koydu karları kendileri koydular.

Bu da yetmiyor üstüne bir de fahiş fiyat koyuyor. Bu sadece kar hırsıyla yapılmıyor. Başka bir siyasi algı oluşturmaya çalışan İktidarı zorlamaya çalışan marketler zinciri var. 2018'den sonra AK Parti'ye tavır olmaya çalışan endişeli muhafazakar denilen çok büyümüş marketler var.

Bunlar sık sık CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile buluşuyorlar. Bu zincir marketlerin sahipleri arasında yapılan mesajlaşmalar da yayınlandı. Bunlar fiyatları aynı tutma ve artırma noktasında iş birliği içerisindeler.

Bunlar sistemi altüst etme yaşanmaz hale getirme, pahalılık algısı oluşturma amacındalar. Dolar üzerinden oluşturdukları algıyı şimdi de gıda üzerinden yapmaya çalışıyorlar. Burada hükümetin çok dikkat etmesi gerekiyor.

Bu yapı gerektiğinde sistemi allak bullak edecek bir güce erişti. Bir araya gelip birleşiyorlar ve sonrasında fiyat belirliyorlar. Hayatı istedikleri gibi yönetirler. Bunlar yarın öbür gün hükümete istediklerini dayatacaklar. Bu sonu o olacak. Bu da dehşet verici ve dikkatli olunması gerekiyor.

Temel girdi maliyetlerinin artışıyla marketlerin fiyat artışları arasında dağlar kadar fark var. Markette 6 lira olan bir ürün markette 24 lira burada dehşete düşüren bir oyun var.

Marketlerin kurdukları şirketlerle aracılık yapılmasının önüne geçilmeli. Zincir marketler sosyal hayatı da etkiliyor. Her sokakta bir market oluyor. Orta sınıf olan esnafı devreden çıkaran bir noktaya geldi bunun da engellenmesi lazım.

Esnafı ortadan kaldırmakla kalmıyor siyaseti domine edecek bir rol üstleniyorlar. İstedikleri zaman siyaseti zorlayabilecek bir pozisyona geldiler. Bunlar enflasyonu dolaylı olarak etkiliyor aynı zamanda algıyı da etkiliyor. Pahalılık algısında çok ciddi katkıları var.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN