FİTRE NEDİR?
Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak, Müslümanların belirli vatandaşlara vermesi vacip olan sadakadır.
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığında yer alan verilere göre, kişi, kendisinin ve ufak çocukların fitrelerini vermekle yükümlü. Fıtır sadakasının, vacip olma vakti Ramazan Bayramı'nın birinci günü olmakla birlikte, bayramdan evvel de verilebilir. Ayrıca, bayram gününde ya da daha sonra da verilebilir.
FİTRE NASIL HESAPLANIR?
Fitre verilebilecek vatandaş ile birlikte fitrenin verileceği kişi sayısına bağlı olarak hesaplanır. Yani yerine fitre verilebilecek kişi sayısı ile vatandaş başına bedelin çarpılması üzerinden hesaplama gerçekleşir. Bu hesaplama her yıl değişkenlik gösterir.
Yaşamın getirdiği pahalılık ve ekonomik hal kapsamında oran belirlenir. Böylece parasal ve manevi yönden kuvvetli olan Müslümanlar, yardım etmeye gereksinimi olan insanlara bu hususta destek sağlar. Ancak bir şahsa verilebilecek olan oran bir fitreden az olmamalıdır. O yüzden buna ilgi ederek her yıl güncellenen fitre oranı üzerinden, gereksinimi olan vatandaşlara parasal yardım yapılabilir.
ZEKAT NEDİR?
Zekat, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda mala sahip olan kimselerin Allah rızası için belirli kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder.
Nisap, zekâtla yükümlü olmak için esas alınan zenginlik ölçüsüdür. Bu ölçü, altında 20 miskal (80.18 gr), devede 5, sığırda 30, koyun ve keçide 40 adettir.
"Ve rahmet olunmanız için salâtı ikame edin[mali yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun, ayakta tutun], zekâtı/vergiyi verin ve o elçiye itaat edin. (Nur/ 56)"
ZEKAT NASIL HESAPLANIR?
Zekat hesaplamada mevcut borçlarınız düşüldükten sonra kalan malınız üzerinden zekatınızı hesaplayabilirsiniz.
Borçların düşülmesi ve zekat konusundaki sorularınız için fetva.diyanet.gov.tr adresinden, ALO190 destek hattından veya E-Devlet sistemindeki "Dini Soru Sor" servisinden destek alabilirsiniz.
ZEKAT KİMLERE VERİLİR?
Zekâtın verileceği kimseler Kur'an-ı Kerim'de belirtilmiştir. Bunlar; fakirler, miskinler, zekât toplamakla görevlendirilen memurlar, müellefe-i kulûb adı verilen kalpleri İslam'a ısındırılmak istenen kimseler, esaretten kurtulacaklar, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış olanlardır (Tevbe, 9/60).
Fakir ve miskin, temel ihtiyaçları dışında herhangi bir maldan nisab miktarına sahip olmayan kimsedir. Ancak temel ihtiyaçları dışında, ister artıcı (nâmî) vasıfta olsun ister olmasın, herhangi bir maldan nisap miktarına sahip olan kimse fakir veya miskin kapsamında olmadığından ona zekât verilmez (İbnü'l-Hümâm, Feth, II, 266).
Borçlu, kul hakkı olarak borcu olan ve borcunu ödeyeceği maldan başka nisab miktarı malı bulunmayan kimsedir (İbnü'l-Hümâm, Feth, II, 268).
Yolda kalmış kimse, sürekli yaşadığı yerde malı bulunsa bile, çıktığı yolculukta parasız kalıp parasına ulaşma imkânı bulamayan, başka bir deyişle, parasızlıktan yolda kalmış ve memleketine dönemeyen kimsedir. Bu kimseye, malının bulunduğu yere dönmesine ve dönünceye kadarki ihtiyaçlarını gidermesine yetecek kadar zekât verilebilir (Kâsânî, Bedâî', II, 43-46). Günümüzde yolcu olan kişi istediği zaman memleketindeki parayı banka kartı veya başka bir yöntemle alma imkânına sahipse ona zekât verilmez.
"Allah yolunda" anlamına gelen "fî sebîlillah" ifadesi ise, kendisini Allah yoluna ve İslam'a adamış hac yolcuları, askerler ve ilim için yola çıkan gerçek kişiler olarak yorumlanmıştır.
ZEKAT NE ZAMAN VERİLİR?
Zekât vermenin belli bir zamanı yoktur. Oruç ve hac ibadetlerinde olduğu gibi nisap miktarı malın üzerinden sene geçmiş olması konusunda da kamerî ay hesabı uygulanır. Farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir. Bunun için belli bir kamerî ayı veya Ramazan'ı beklemeye gerek yoktur. Zekât vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekâtlarını vermeleri gerekir. Çünkü zekât bir kulluk borcudur, borç da bir an önce ödenmelidir (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III, 175, 191-192, 223).