Antalya Diplomasi Forumu'nda konuşan Başkan Erdoğan: BM iflas bayrağını çekmiştir

Son dakika... Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ev sahipliğinde bu yıl ikincisi düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu (ADF) başladı. Küresel ve tematik oturumların düzenleneceği forumun resmi açılışı Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun katılımcılara hitabıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Çavuşoğlu, "Diplomaside yeniden kodlama ihtiyacı ertelenemez" dedi. Başkan Erdoğan ise "Kırım'ın yasa dışı ilhakı olmak üzere Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü hiçe sayan gayrimeşru adımları kabul etmiyoruz. Kırım'ın işgaline ses çıkarılsaydı bugünkü tablo olmazdı" şeklinde konuştu. "Dünya 5'ten büyüktür" mesajını tekrarlayan Başkan Erdoğan, "BM iflas bayrağını çekmiştir" diyerek sistemin reforme edilmesi çağrısı yaptı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :11 Mart 2022 , 10:48 Güncelleme Tarihi :11 Mart 2022 , 17:25
Antalya Diplomasi Forumu’nda konuşan Başkan Erdoğan: BM iflas bayrağını çekmiştir

İÇİNDEKİLER

Devlet ve hükümet başkanları, bakanlar, siyasi yapıcılar, diplomatlar, iş dünyası liderleri, akademisyenler, düşünce kuruluşları mensupları ile gençliğin ve medyanın temsilcilerinin yer alacağı forum Nest Kongre Merkezi'nde 11-13 Mart tarihleri arasında gerçekleştiriliyor.



BAŞKAN ERDOĞAN'DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Başkan Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'nun açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Sizlere medeniyetler beşiği güzel Antalya'mızda misafir etmekten büyük bahtiyarlık duyuyorum. Antalya Diplomasi Forumu'nun hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Rusya ve Ukrayna krizinin ardından ilk düzey temasın, dün burada gerçekleşmiş olması forumun amacına ulaşmış olduğunu gösteriyor.

İkinci Antalya Diplomasi Forumu'nun rüştünü ispat etmiş bir forum olarak, yoluna devam edeceğine inanıyorum.

MAALESEF YANI BAŞIMIZDA ÇOCUKLAR AÇLIKTAN ÖLÜYOR
Dünyamız 21. yüzyılın ilk çeyreğine geride bırakmaya hazırlanırken, insanlığın barışa özlemi o derece artıyor. Onca ilerlemeye rağmen, insanlık olarak temel meselelerimizi henüz çözüme ulaştıramadığımızı görüyoruz. Terörizm, sıcak çatışma, iç savaşlar, adaletsiz, iklim değişikliği küresel gündemin ilk sırasında yer alıyor. Ekonomiler büyürken, birilerinin cüzdanı şişerken; maalesef yanı başımızda çocuklar açlıktan ölüyor. Açlık virüsü koronavirüsten daha çok kişinin ölmesine sebep oluyor.



DURDURMADIĞIMIZ HER ÇATIŞMA BİZİ ETKİLEYECEK
Sadece 2014'ten bu yana Akdeniz'in mavi suları 25 bine yakın umut yolcusunun mezarı oldu. Son 10 senede dünya genelinde mülteci sayısı 2 katına çıkarak 85 milyona çıktı. Yerlerinden edilen kişi sayısının önümüzdeki günlerde artacağı düşünülüyor. Bu rakamların her biri karşı karşıya olduğumuz adaletsizliği gösteriyor, bu sayıların her biri candır. 800 milyon insanın temel gereksinimlerine ulaşamadığı bir dünyada yaşıyoruz, böyle bir dünyada huzur ve barış tesis edilemez. Dünyanın devasa bir köye dönüştüğü günümüzde hiçbirimiz başkasından bana ne diyemez.

Durduramadığımız her çatışmanın, eninde sonunda bizi de etkileyeceğini, bizi de yakacağını bilmeliyiz. Bu acı gerçeği, Yemen'de, Suriye'de, Afganistan'da, Arakan'da şahit olduk.

UKRAYNA'DA YAŞANANLAR VE BATI'YA TEPKİ
Tarih ibret almayanlar ve kıssadan hisse çıkarmayanlar için tekerrürdür. Türkiye, hem Akdeniz hem de Karadeniz ülkesidir. Ukrayna ve Rusya Karadeniz'den komşumuz ve dostumuzdur. Sıcak çatışmadan büyük üzüntü duyuyoruz. Gerilimin tırmanarak bu noktaya gelmesi en çok bizi üzüyor, endişelendiriyor.

Kırım'ın yasa dışı ilhakı olmak üzere Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü hiçe sayan gayrimeşru adımları kabul etmiyoruz. 2014'te Kırım'ın işgaline tüm Batı, tüm dünya ses çıkarmış olsaydı acaba bugünkü tabloyla karşı karşıya kalır mıydık? Ama Kırım'ın işgaline sessiz kalanlar şimdi bir şeyler söylüyorlar. Adalet belli bölgelerde geçerli diğer bölgelerde geçersiz mi? Uluslararası toplum gereken hassasiyeti göstermedi. Ukrayna haklı davasında yalnız bırakıldı. Diplomasiyle çözülecek sorunların acı sonuçlarını görüyoruz.

"BARIŞIN DÜNYASINI KURMALIYIZ"
Hep birlikte savaşın değil barışın dünyasını kurmalıyız. Ateşe benzin dökmenin kimseye faydası olmaz. Batı ülkelerinde yaşayan Rus kökenli insanlara karşı faşizan yaklaşımlar kabul edilemez. Temennimiz silahların bir an önce susması. Kriz öncesinden başlayıp bugüne kadar süren yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük. 25-30'a yakın liderle görüştüm. Yaptığımız tüm görüşmelerde olduğu gibi bugün ve yarın çözüm tekniklerimizi muhattaplarımızla paylaşacağız. Elimizden gelen her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz.

"DÜNYA 5 ÜLKENİN İNSAFINA BIRAKILAMAZ"
Güncel sorunlara odaklanırken arkasındaki esas sebepleri gözden kaçırmamalıyız, dünya 5 ülkenin insafına bırakılamaz. Ukrayna kriziyle beraber sistemin çarpıklığı ve yapısal problemlerin olduğu ortaya çıktı. Çatışan taraflardan biri BMGK'da veto hakkına sahip olunca karar çıkmıyor BM kararlarının bağlayıcı yönü olmadığı için savaşı bitirecek karar alınamamıştır. 141 üye oy kullanırken, 1 ya da 2 üye onay vermediği için karar verilemiyor.

Daha adil bir dünyayı tesis etmek için, 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek sistemin reforme edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Biz sadece kendi ülkemiz için bir talepte bulunmuyoruz, tüm insanlığın hakkını, hukukunu savunmaya çalışıyoruz. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla, BM reformu çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Diplomaside gelenek, alışkanlıklar elbette önemli ama karşı karşıya kaldığımız sorunların çözümünde yeterli değil. Diplomasinin amacı barışı ve istikrarı tahkim etmek, sorunlar filizlenmeden çözüm bulmaktır.



BAKAN ÇAVUŞOĞLU'NDAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, forumun açılışında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu açılış konuşmasından öne çıkanlar;

75 ülkeden katılımcıyı bugün bu salonda bir arada. Bugün bizimle beraber olan tüm konuklarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. 'Yurtta barış dünyada barış' ilkesi, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' öğretisi hep aklımızda.

Güç kullanmak sadece güçlünün taktiğidir. Sınırların değişmezliği ilkesi bir temeldir. Viyana Belgesi, BM şartları politik anlamda güven sağlıyordu. Çatışmalar önlenemiyor, başlayan çatışmalara bitirilemiyor.

"DÜNYADA EŞİTSİZLİK DERİNLEŞİYOR"

Teknolojik gelişme dolu dizgin ama bundan herkes faydalanamıyor. Dünyada eşitsizlik daha da derinleşiyor. Diplomaside artan paydaşlar yeni yaklaşımları elzem kılıyor. Yeni bir dil ve anlayışa ihtiyaç var, diplomasiyi barış ve kalkınmanın yani insanlığın hizmetine koşmak. Birbirimizle konuşma ve danışma vazgeçilmez ihtiyaçtır, Antalya Diplomasi Forumu da böyle bir amaca hizmet ediyor. Bu sebeple bu seneki başlığımızı "Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak" olarak belirledik.

"ADF BM ORTAMI SUNUYOR"
ADF katılımcılarına ve ortamına baktığınızda burası sanki BM ortamı sunuyor. Antalya'da birleşmiş zihinler ortamı kuruluyor. Sorunlarımızı, farklılıklarımızı zihinde çözmeden birlikte hareket edemeyiz.

ÇOK SAYIDA KATILIMCI VAR
Antalya Diplomasi Forumu'na (ADF); 20 devlet ve hükümet başkanı, 70'ten fazla bakan, 50'ye yakın uluslararası örgüt temsilcisi olmak üzere toplamda 2 bin 500 katılıyor. ADF'yi, 200'ü yurt dışından 585 gazeteci takip ediyor.



Katılımcılar, "Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak" başlığı altında, uluslararası ilişkiler bağlamında birçok konuyu ele alacak. Forumu ulusal ve uluslararası medyada temsilcileri de yakından takip ediyor. Katılımın yoğun olduğu gözlemlenen NEST'te katılımcıların ise gelmeye başladığı görüldü.



NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Avrupa Parlamentosu Genel Sekreteri Marija Buric, AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı (UNAOC) Yüksek Temsilcisi Miguel Angel Moratinos ve BM Somali Özel Temsilcisi James Swan da ADF'ye katılıyor.




Bir yanda anlaşmazlık, çatışma, savaş varken diğer yanda bu çatışmaların ve yol açtığı insani durumun bir an önce düzelmesine yönelik çözüm arayışlarının ele alındığı ADF, her koşulda diplomasiye şans tanımanın önemini ortaya koyulurken, gerilimleri çözmek ve iş birliğini teşvik etmek için güçlü bir diplomasiye duyulan ihtiyaç vurgulanacak.



"PANDEMİ SONRASI TOPARLANMA, GEÇİM VE YERELLİK"
Antalya Diplomasi Forumu'nda düzenlenen "Pandemi Sonrası Toparlanma, Geçim ve Yerellik" başlıklı panelde, Kovid-19 salgınını geride bırakma yolunda ilerleyen dünyada, yeniden canlanmaya giden yolun yerel düzeyde ilerlediği vurgulandı.

Anadolu Ajansının "Global İletişim Ortağı" olduğu Antalya Diplomasi Forumu 2022'de düzenlenen Akdeniz Birliği Genel Sekreteri Nasser Kamel moderatörlüğündeki panele, Fildişi Sahili Eğitim Bakan Kandia Kamissoko Kamara, D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Isiaka Abdulqadir Imam, Lübnan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Amin Salam ile eski Romanya Dışişleri Bakanı Lazar Samanescu katıldı.

Moderatör Kamel, salgın sonrası gelişmiş ülkeler ile gelişmemiş ülkeler arasında ekonomik toparlanma açısından büyük bir eşitsizlik olduğunu belirterek, bunun en büyük sebeplerinden birinin aşılanma oranları olduğuna işaret etti.

Fildişi Eğitim Bakanı Kamara, ülkesinin en büyük kenti Abidjan'da yürütülen aşılama ve bağışıklık kazandırma kampanyalarında, sadece aşı değil maddi destek de sağlandığını, bunun ekonomiyi yeniden canlandırmaya ve iyileştirmeye da katkı sağladığını kaydetti.

Kamara, Fildişi Ekonomi Bakanlığının yürüttüğü destek ve yardım programıyla da özellikle ticari faaliyetleri için aralarında kooperatifler oluşturan kadınlar ve gençlere ulaştıklarını ifade etti.

Panelde, Kovid-19 salgını sonrası yerel düzeyde başlayan toparlanmanın, yerel idareler arasında karşılıklı bağımlılıklar ve ilişki ağları kurarak, insanların geçim kaynaklarını canlandırmak için gerekli ivmeyi yaratabileceği belirtildi.

Katılımcılar, Kovid-19 salgınını geride bırakma yolunda ilerleyen dünyada, yeniden canlanmaya giden yolun yerel düzeyde oluşturulduğunun altını çizdi.

ÜLKELERDEKİ ADALET VE REFORMLAR TARTIŞILDI
Antalya Diplomasi Forumu (ADF) kapsamında "Adalet, reformlar ve daha güçlü kurumlar" konulu panel düzenlendi.

İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen paneldeki konuşmasında, gerek iç savaş gerekse ülkeler arası savaşlardan sonra adaletin sağlanabilmesi için farklı modellerle çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.

Adaletin tahsisinde ülke içinde bir hareket başlatılması ve toplumun her kesiminin de bunu istemesi gerektiğini dile getiren Maio, ülke dışından yapılan müdahalelerin felaketle sonuçlanabildiğini kaydetti.

Her ülkenin kendi içinde uygulayacağı yolun farklı olduğunu ifade eden Maio, "Avrupa Birliği olarak bazı ülkelere gidiyoruz, 'İllaki bu reformu onaylayacaksınız ya da bu uygulamayı yapacaksınız' diyoruz. Bu korkunç bir yaklaşım." dedi.

Libya'da 2011'de yaşanan iç savaştaki dış müdahalenin de bir hata olduğunu vurgulayan Maio, 10 yıl sonra barışı intikal ettirmek isteyen bir ülke olarak mücadele ettiklerini dile getirdi.

"İNSANLARIN İHTİYAÇLARINA KULAK VERİLMELİ"
Libya Milli Birlik Hükümeti Dışişleri ve Uluslararası İş Birliği Bakanı Necla El-Manguş ise adaletin çok evrensel bir kavram olduğunu söyledi.

Bir kişi için adaletli olan bir olayın başkası için farklı olabildiğini belirten El-Manguş, "Adalet, farklı platformlarda farklılık gösteriyor. Sürekli geliştirilmesi gereken bir unsur. Ülke içindeki problemlerden biri de dışarıdan gelen taraflardır. Ülke için en iyisi insanların ihtiyaçlarına kulak verilmeli, onlar dinlenmeli. İnsanların gereksinimleri dinlendiğinde o ülke kendi yolunu bulabilir." diye konuştu.

"DİPLOMASİ POLİTİKANIN BİR ARACI"
İspanya'nın eski başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero da arabuluculuk noktasında Türkiye'nin iyi niyetlerini dünkü görüşmede gördüklerini belirtti.

Ukrayna'daki savaşın bir an önce bitmesi temennisinde bulunan Zapatero, "Ukrayna'daki savaş beni çok endişelendiriyor. Belki büyük üçüncü kriz anı olabilir. Savaşa bakıyoruz, diplomasiyi kurmaya çalışıyoruz ama diplomasi politikanın bir aracı." ifadelerini kullandı.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, sürdürülebilir bir barış için adaletin olması gerektiğini kaydetti.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Christophe Lutundula Apala Pen'Apala da adaletin geniş bir kavramı içerdiğini aktardı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN