PANİKLEYİP KOKPİTTEKİ İŞ YÜKÜNÜ ARTIRDILAR
İnişten yaklaşık 6 dakika önce uçağa yıldırım isabet ettiği ve pilotlardaki baskının arttığı ifade edilen raporda, kaptan pilotun panikleyerek bir an önce iniş yapmak istediği değerlendirildi. Ancak şirketin böyle bir tavsiyesi olmadığı belirtildi. Yıldırım çarpınca şirketin teknik birimi arandığı ancak 10 bin feetin altında acil bir durum olmadıktan sonra yapılan konuşmanın kokpitte iş yükünü artırdığı anlatıldığı.
PİLOTLAR ARASI KOORDİNESİZLİK
Yıldırım isabet ettikten sonra inişe kadar süreçte kaptan ile ikinci pilotun ve kulenin koordineli çalışmadığı kaydedilen raporda, ikinci pilotun Hollanda vatandaşı olması ve Türkçe bilmemesi nedeniyle hava trafik konuşmalarındaki Türkçe geçen ifadeleri anlamadığı ve bunun sonucu olarak yaklaşma hattındaki göstergeleri kaptana anlatamadığı ifade edildi.
"OTOMATİK FRENLEME YAPSAYDI PİSTTEN ÇIKMAZDI"
Bu uçuştan önce başka uçakların pisti pas geçtiği vurgulanan raporda, pilotların inatla iniş yapmak istediği ve ikinci pilotun Türkçe bilmemesi nedeniyle bu bilgiyi anlamadığı aktarıldı. Kaptanın ise 6 saniye gecikmeli fren yaptığı belirtilen raporda, pilotun manuel frenleme yaptığı ancak otomatik frenleme yapmış olsaydı uçağın pistten çıkmayacağı anlatıldı.
UÇAKTA ARIZA YOK, PİST VE METEOROLOJİ UYGUN DEĞİL
Rüzgarın anlık değişimi ve kötü hava koşulları nedeniyle uçağın piste iniş yapmasından sonra rüzgar kuyruk hızının uçağın da hızını artırdığı ve bunun da meteorolojinin kazaya faktör olduğu kaydedildi. Sabiha Gökçen Havalimanı'nda kazanın yaşandığı pistte uçağın enkaz bölgesine ulaştırılacak yolların olmadığı anlatılan raporda, denetleme raporlarına göre 24 pisti başında pist uzantısı emniyet ağının olmamasının 1. sınıf kaza nedenlerinden olduğu aktarıldı. Kazadan önce uçağın gövde veya sistemlerinde herhangi bir arıza olmadığı da ek bilgi olarak yer aldı. Hazırlanan bu kaza kırım raporu savcılık dosyasına eklendi.