MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Mesele az yedik çok yedik, aç gezdik tok gezdik meselesi değildir. Bugün yoksa yarın olacaktır, bugün eksikse yarın tamamlanacaktır. Yeter ki Türkiye Cumhuriyeti egemenlik haklarıyla var olsun. Yeter ki Türk milleti ebediyete kadar yaşasın dursun. Fiyat artışları, zamlar, hayat pahalılığı, hepsi gelip geçicidir." dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, CHP Parti Okulu'nda "Atatürk'ü anlamak" konulu bir ders verdiğini anımsattı.
"Acaba anladığı neydi, anlattığı nelerdi?" diye soran Bahçeli, bilmediği ve tanımadığı bir şeyi, bir kişiyi anlatmaya çalışmanın "sadece cahillere özgü bir tutum" olduğunu ifade etti.
Bahçeli, "Kaldı ki bugünkü CHP'nin neresi Atatürk'ün CHP'sine benzemektedir? Atatürk tam bağımsızlıktır, Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı tam bağımlılıktır. Atatürk Milli Mücadeledir, Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı gayri milli odaktır. Atatürk Türkiye Cumhuriyetinin banisidir, Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı Türkiye'nin ayak bağıdır. Atatürk inanmış bir Türk milliyetçisidir, Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı kozmopolit, küreselci, köksüz, kimliksiz, kalpsiz ve kapasitesizdir." değerlendirmesinde bulundu.
Devlet Bahçeli, haksızlıkların elbet bir gün maşeri vicdanın müdahalesiyle telafi edileceğini belirterek "Ekonomik sıkıntı varsa, el birliği yaparız, güç birliği yaparız, inanç birliği yaparız, hepsini aşarız. Mağduriyet yaşayan varsa, günü saati geldiğinde devlet ve millet dayanışmasıyla hak ettiği sosyal ve ekonomik seviyelere mutlaka çıkartırız." dedi.
"KURU EKMEK YİYEREK ÇANAKKALE'DE DİRENMİŞ BİR MİLLETİZ"
"Mesele az yedik çok yedik, aç gezdik tok gezdik meselesi değildir." ifadesini kullanan Bahçeli, "Bugün yoksa yarın olacaktır, bugün eksikse yarın tamamlanacaktır. Yeter ki Türkiye Cumhuriyeti egemenlik haklarıyla var olsun. Yeter ki Türk milleti ebediyete kadar yaşasın dursun. Fiyat artışları, zamlar, hayat pahalılığı, hepsi gelip geçicidir. Dün böyleydi, bugün böyledir, yarın da akıbet aynı olacaktır. Müslümana karamsarlık haramdır." diye konuştu.
Türkiye'nin zora girmesini siyasal rant olarak görenlerin, bu suretle bir iktidar devşireceklerini zannedenlerin tek kelimeyle "kifayetsiz muhterisler" olduğunu dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti: "Bunlar Türk milletinin ekmeğine, erdemine, enerjisine, emeğine ve emanetlerine hasım olmuş meymenetsizlerdir. Biz, bir tas hoşaf, kuru bir ekmek yiyerek Çanakkale'de direnmiş bir milletiz. Dangıl dungul konuşan Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı neyden bahsediyor? Türkiye'yi hangi hakla kötü gösteriyor? Bozgunda fetih rüyası görüyorlarsa, bu rüyalarının kabusla biteceğini görmeleri de mukadderdir. Hisarımızda gedik açtırmayız. Kalemizi düşürmeye kalkışanlara göz açtırmayacağız. Cumhur İttifakı, hezimet ve hüsranın dışında kalp sefası arayan aziz milletimiz için parlak bir deniz feneridir. Bütün yalanların maskesini indirmek, bütün oyunları bozmak için tetikte bekleyen fazilet ve feragat kuvvetidir. Türkiye has bahçemizdir. Türk milleti medarı iftiharımızdır.
Muzır ve mıymıntı bir muhalefet olan zillet ittifakı peşin hükümdür, siyasi tortudur, donmuş hevestir, katılaşmış vicdandır, sefalete düşmüş siyasettir. Bu ittifak cephesinin yaptığı şudur: Anlaşmazlıkları çoğalt ve körükle, düşmanlıklara dönüştür. Her şey yorum işidir, bir konu için, saptırılmış ve yanlış bin yorumu ağız birliği halinde imal et ve yaygınlaştır. Kaşıkçı davasını kasten çarpıtanlar, Türkiye'nin üç beş kuruşa adaleti sattığını iddia edenler zillettedir. Türkiye'nin bir moratoryuma gidebileceğini yazıp çizenler zillettedir. Zamlardan şikayet edip, sonra da dönüp İstanbul'da toplu taşıma araçlarına yüzde 40 zam yapanlar zillettedir.
Terörist Demirtaş ile Sorosçu Kavala'nın mahkeme kararları için 'şaibeli' diyenler zillettedir. Cumhurbaşkanı adayının hüviyeti üzerinde tartışmaların körüklenmesi 'o mu olsun, bu mu olsun, yoksa bir tavşan adayı ifşa edelim de asıl adayı geride mi tutalım' arayışları zillet bir senaryodur. Henüz bunlara ajansları icazet vermemiştir. Henüz küresel efendileri bir adayı işaret etmemiştir. Birbirlerinin kuyusunu kazıp aday enflasyonuyla vakit geçirenlere diyorum ki, bizim adayımız, Cumhur İttifakı'nın adayı bellidir, peki sizin çürük adayınız ne zaman ortaya çıkacaktır? Neyi bekliyorsunuz? Kripto talimatların yolunu mu gözlüyorsunuz? Haydi gösterin adayınızı?
Cumhurbaşkanı adayını belirlemekten mahrum ve aciz bir ittifakın Türkiye'yi yönetmesinden, Türkiye'ye yön vermesinden, geleceğe taşıma iradesinden bahsetmek mümkün müdür? Zillet ittifakının belirlenecek adayı göstermelik olacağına göre, müstakbel başbakan da hazırda beklediği biliniyorken, bu kadar ayak oyununa, bu kadar gürültüye, bu kadar polemiğe ne gerek vardır? Korkmayın, kaçmayın, kaçak güreşmeyin, ipe un sermeyin, cambazlığa heves etmeyin, eklektik ve mütereddit davranmayın, ilan edin adayınızı da boyunun ölçüsünü görelim.
Devlet kurumlarının kapısına dayanan, en son olarak da Et ve Süt Kurumuna musallat olan Kılıçdaroğlu ise etap etap Türkiye Cumhuriyeti'nin sabrını test eden, programlanmış bir işgalin provalarını yapan zırvadır, zorbadır, zillettir. Türkiye zillete düşmeyecek, millet zilletin belini sandıkta kıracaktır. Güvence Cumhur İttifakı'dır. Ümit kaynağımız milli iradedir."