Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nu da işaret ederek 'Belediye başkanları görevini yapsın' derken bu çağrıyı kulak ardı eden CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2023 idealleri doğrultusunda İstanbul'a ve İstanbulluya hizmeti bir kenara bırakarak kolları sıvadı.
Bu kapsamda son olarak Doğu Karadeniz turuna çıkan Ekrem İmamoğlu, 2023 yolunda Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hiçe saydığını bir kez daha kanıtladı.
'ASIL SEN YOLUMDAN ÇEKİL' MESAJI
Kılıçdaroğlu'nun 'yolumdan çekilin' çıkışı sonrası İmamoğlu'nun bu hamlesi 'Asıl sen yolumdan çekil' mesajı olarak yorumlandı.
CHP içindeki adaylık savaşları ve 6 benzemezin bir araya geldiği masadaki son durum A Haber ekranlarında yayınlanan Memleket Meselesi programında değerlendirildi.
Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için gidilen yolda CHP'de ve 6'lı masada yaşanan gelişmeleri şu şekilde özetledi:
RİZE'DE FİYASKO
İBB başkanısınız, 16 milyonun belediye başkanı olduğunu söylüyorsunuz ama bayramda siz sizi seçen insanlarla birlikte olmayı değil başka yerlerde olmayı tercih ediyorsunuz. Trabzon memleketidir gidebilir onlarla birlikte fotoğraf verebilirsiniz. Fakat bu Rize'deki miting nedir? O da fiyasko ile sonuçlandı. İstanbul'da durakta bekleyen insanların sayısı o mitingde bekleyen insanların sayısından çok daha yüksekti. Hatta sosyal medyadan onların fotoğrafları paylaşılmaya başlandı. Ve 'burada olsaydı daha fazla kalabalıklar toplardı' diye.
CHP'DE İMAMOĞLU - KILIÇDAROĞLU ÇATLAĞI
CHP'nin içerisinde ciddi bir çekişme var. CHP'nin içinde Sayın İmamoğlu'nun bu tür ataklarını da alkışlayanlar ve buna da hakkı olduğunu söyleyenler var. CHP içinde 'İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığına aday olma hakkı var' değerlendirmesinde bulunanlar var. Ve 'İmamoğlu'nun önünü kesemez' gibi değerlendirmeleri açıktan yapıyorlar.
"CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN CİDDİ BİR ÇEKİŞME VAR"
Hatta birtakım kamuoyu araştırmalarından bahsediyorlar. O araştırmalarda İmamoğlu'nun Kılıçdaroğlu'nun önünde olduğunu ifade ediyorlar. Ne kadar doğrudur yanlıştır? Ben onların söylediklerini ifade ediyorum. Hatta bazıları da 'Mansur Yavaş'ın ondan daha fazla halkta karşılığı var. O zaman Mansur Bey neden susuyor?' gibi bazı değerlendirmeler var. Yani CHP içerisinde Cumhurbaşkanlığı konusunda çok ciddi bir çekişme var.
Bence trajikomik olan ve üzerinde konuşulması gereken nokta şu; İmamoğlu ve Yavaş'a şöyle bir bakıldığı zaman hangi icraatlarıyla öne çıktılar Ankara'da ve İstanbul'da da kendilerinde Cumhurbaşkanlığı olma hakkını görüyorlar ve birtakım çevreler de Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkarabiliyorlar.
"KILIÇDAROĞLU'NUN ADAY OLMASI GEREKİR"
Kılıçdaroğlu, CHP'nin genel başkanıdır ve normal şartlarda aday olması gerekir. Başka çaresi yok. Artık yeni sistem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde siz birtakım vaatlerde bulunmak istiyorsanız Cumhurbaşkanlığı makamına oturmanız gerekir. Yani parlamentodaki çoğunlukla veya başka birtakım yerlerde kendinizi göstererek bunu gerçekleştiremezsiniz. Belediye başkanlığında bunu yapamazsınız. Şimdi ben Kılıçdaroğlu'nun hakkı olduğunu düşünüyorum ama Kılıçdaroğlu'nun da 'önüne çekil' demesine rağmen CHP'den pek çok isim çıkıyor. Çok ciddi çekişme var.
Mücadele 2 ana isim arasında geçiyor. Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu. Zaten bunlar bir basında da yazıldı. Bir otel toplantısında Kemal Bey'in İmamoğlu'na uyarılar yaptığı belirtildi. Bu çekişme devam edecek. Aslında 6'lı masa orada kuruldu ama masa dışından da o masaya müdahale eden birtakım faktörler ve isimler var.