'YUNANİSTAN, TÜRKİYE'YE KARŞI HESABI OLANLAR TARAFINDAN KULLANILIYOR'
"Yıllardan beri devam eden olaylar var. 1832, 1864, 1878, 1913, 1923, 1947'deki gelişmeler ortada. Anlaşmalara aykırı şekilde adaları silahlandırıyorlar. Bu oldubittileri kabul etmedik, etmiyoruz. Yunanistan'da bilinen bazı siyasilerin aşırı saldırgan eylem ve söylemleri var. Halklar arasında ise durum öyle değil. Askeri, siyasi, diplomatik bakımdan baktığımız zaman ise Yunanistan kullanılıyor. Türkiye'ye karşı hesabı olan kim varsa başvuracakları kapı Yunanistan, benim anladığım bu. Bunun faturasını da Yunan halkı ödemek zorunda kalıyor.
Proxy (vekâlet) savaşları yüzyıllardan beri devam eden bir şey. 1919'u hatırlayın. Ne haddine Yunanistan'ın tek başına buraya gelmesi. Yunanistan 1922'de 'Niye bizim başımızı belaya soktunuz?' diyerek 6 başbakan, bakan, genelkurmay başkanını astı. Biz de 'Tarihe, coğrafyaya, şartlara bakın, boyunuzu aşan işlere girişmeyin, herkesin telkin ve teşviklerine uymayın' diyoruz."
SURİYE'YE OPERASYON
"En çok Tel Rıfat'tan, Münbiç'ten bize yönelik taciz, saldırı yapılıyor. Ayrıca daha önceki müzakereler sırasında Rusya tarafından Tel Rıfat'ın gerek onlar tarafından gerekse beraber teröristlerden temizlenebileceğine yönelik beyanlar oldu. Bunu hatırlatıyoruz. Bizim teröristler dışında başka bir problemimiz yok. Terörist neredeyse hedefimiz orası
Operasyon matematiktir, lojistiktir. Bunun hesabı, kitabı yapılır; yeri ve zamanı geldiğinde harekete geçilir Bizim hedefimiz, amacımız teröristleri etkisiz hale getirmek. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz devam edecek."
"Amacımız bir an önce terör belasından milletimizi kurtarmak. Bizim bu söylemimizi 'Kürtlere, Suriye'ye, Irak'a karşı' gibi başka yerlere çekiyorlar. Oysa bu konudaki hassasiyetimizi herkes biliyor. Bizim tek hedefimiz teröristler. Terörist neredeyse bizim hedefimiz orası. Çünkü aksi durum teröriste korumalı, güvenli alan bırakmak anlamına gelir; bunu da kabul etmeyiz. Bizim tek amacımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, 85 milyon insanımızın, hudutlarımızın güvenliğini sağlamak. Başka bir hedefimiz yok. Bunu Iraklı dostlarımız da anladı. Diplomasinin, uluslararası ilişkilerin, güvenlik uygulamalarının kurallarına, inceliklerine uygun işimizi yapıyoruz. Komşularımızın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz."
'ŞARTLAR OLUŞMAZSA FİNLANDİYA VE İSVEÇ'E 'EVET' DEMEYİZ'
"Sayın Cumhurbaşkanımız noktayı koydu. Şartlar oluşmazsa 'Evet' demeyiz. Terörle mücadelede olduğu gibi orada da açık, samimi bir politikamız var. Sen parlamentoya sokmuşsun, adamlara polis korumasında Türkiye'ye hakaret ettiriyorsun, teröristlere para toplatıyorsun. İsveç ve Finlandiya'nın terör konusunda mantıklı olmalarını bekliyoruz. NATO'nun gündeminde terör ile Rusya tehdidi var. İsveç 'Rusya beni tehdit ediyor, beni koruyun. İttifakın en büyük ikinci ordusuna sahip Türkiye sen de üye olarak katkı sağla' diyor. Peki. Ben de diyorum ki '40 seneden beri ben terörle mücadele ediyorum. Bu konuda sen de bize katkı sağla'. 'Ona karışmam' diyor. Böyle ortaklık olur mu? Temelden yanlış."
"Rusya Savunma Bakanı Şoygu ile geçen hafta yapıcı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Bizim Ukrayna'daki gelişmeler bağlamında iki temel sorunumuz var: Biri insani yardım ve vatandaşlarımızın tahliyesi amacıyla Ukrayna'ya gönderilen 2 adet A400M nakliye uçağımızın orada kalması. Diğeri de limanlarda bekleyen ticari gemilerimiz. Bu konuları da ele aldığımız samimi, yapıcı bir konuşma oldu. Bununla ilgili karşılıklı personel görevlendirdik. BM ile de diyalog içindeyiz. Olayın önemini idrak etmek çok önemli. Teknik çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar şu hususları kapsıyor: Ukraynalıların limandaki mayınları temizlemesi, limandan çıktıktan sonra belirli koridorlardan toplanma bölgesine girinceye kadar Ruslar tarafından eşlik edilmesi, olası mayınların temizlenmesi, ondan sonra da tercihen Türk unsurları tarafından ticari gemilerin emniyetli seyirlerinin sağlanması. Bir an önce işi sonlandırmak istiyoruz. Bizim hem Rusya hem Ukrayna ile yoğun görüşme trafiğimiz var. İki tarafın bazı çekinceleri var. Biz de aradaki çekinceleri ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Bu konuda umutluyuz.
Ayrıca biz hem Rus hem Ukrayna Savunma Bakanları ile görüşmelerimizde insani durumun daha da kötüleşmesine imkân vermeden bir an önce ateşkesin sağlanmasının önemini ifade ediyoruz. Diğer taraftan da Antalya ve İstanbul sürecinden sonra herhalde örtülü, açık engellemeler oldu. Eğer Batı bunu destekleseydi İstanbul görüşmelerinden olumlu sonuçlar çıkardı."
"Mayınla ilgili çeşitli sayılar ortaya atıldı. Bunlara ihtiyatlı yaklaşmak gerekiyor. Şu ana kadar 3 mayın emniyetli bir şekilde imha edildi. Mayın avlama gemilerimiz, helikopterlerimiz, deniz karakol uçaklarımız ve SAS timlerimiz teyakkuz halinde. İstanbul Boğazı'nı yakından gözetliyoruz. Giriş-çıkışı kontrol edip herhangi bir sürprizle karşılaşmamak için ilave tedbir aldık, tespit radarları koyduk. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu konuda çok ileri düzeyde bir kapasitesi var. Bizim hem tespit hem imha konusunda yeterli unsurlarımız, teçhizatımız var. Ayrıca sadece kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın ötesinde dostlarımıza, müttefiklerimize de mayınla mücadelede destek verebileceğimizi ilettik."