Marmaris'teki orman yangını 5'inci gününde! Bakan Kirişci açıkladı: Yangın kontrol altına alındı

Son dakika haberi! Muğla'nın Marmaris ilçesinde çıkan orman yangını, 5'inci gününde, büyük oranda kontrol altına alındı. Günün ilk ışıklarıyla 46 helikopter ve 15 uçakla soğutma çalışmasına, havadan da başlandı. Yangında 4 bin 500 hektarlık alan zarar gördü. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Marmaris'teki orman yangınının kontrol altına alındığını açıkladı.

Giriş Tarihi :25 Haziran 2022 , 10:08 Güncelleme Tarihi :25 Haziran 2022 , 12:20
Marmaris’teki orman yangını 5’inci gününde! Bakan Kirişci açıkladı: Yangın kontrol altına alındı

İÇİNDEKİLER

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Marmaris'teki orman yangınının kontrol altına alındığını açıkladı.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Marmaris'te çıkan Orman Yangını ile ilgili basın toplantısı düzenledi.


YANGIN KONTROL ALTINA ALINDI
Bakan Kirişci, "Soğutma çalışmaları devam ediyor. 100 tane olmuşsa 88 tanesi insan kaynaklıdır." dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin açıklamalarından satır başları;

"Soğutma çalışmalarının da devam edeceğini belirtmek istiyorum"

Cumhurbaşkanımızın dünkü ziyaretinde paylaştığı o ihtiyatlı ifadelerini artık yangının kontrol altına alındığı şeklinde revize edip, soğutma çalışmalarının da devam edeceğini belirtmek istiyorum.

"EN BÜYÜK TESELLİMİZ, HERHANGİ BİR İNSAN CAN KAYBININ OLMAMASIDIR"
Bizim bu yangınla ilgili olarak en büyük tesellimiz, herhangi bir insan can kaybının olmamasıdır. Ama ormanlarımızın içerisindeki o doğal yaşamın bir parçası haline gelmiş varlıklarımızla ilgili, canlarımızla ilgili kayıplarımız konusunda tabii ki elimizde kesin bir belge, bilgi olmadığı için bu üzüntümüzü de belirterek, insan can kaybı konusunda can kaybımızın olmadığını belirterek bunu da ifade etmek istiyorum.

"ORMAN, İNSANIN KATKISINA VE DESTEĞİNE İHTİYAÇ DUYAR HALE GELDİ"
Ormanın var olduğu günden beri insana ihtiyacı yoktu. Kendi doğal yaşamını hep böyle sürdürdü. Fakat gün geldi devran döndü bu bugünkü modern yaşamın da birtakım dayatmalarıyla insanın bu kez ormana katkı sağlaması gündeme geldi. Başlangıçta insana ihtiyacı olmayan orman, insanın katkısına ve desteğine ihtiyaç duyar hale geldi. Burada da bu desteğe ihtiyaç duymasının temel nedeni bizim insanlar olarak özensizliğimiz, dikkatsizliğimiz ve kasti davranışlarımız oldu. Bundan dolayı da ormanın korunmasına yönelik tabii ki biz yöneticilerin ama yöneticiler yetmez, tüm vatandaşlarımızın teyakkuz halinde olması ve bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi gerekiyor.

"ASIL OLAN MİLLETİN DUYARLILIĞIDIR"
Hangi tedbiri alırsanız alın, hangi önlemleri hayata geçirirseniz geçirin, asıl olan milletin duyarlılığıdır. Görmüş olduğu en ufak bir olumsuzluğu veya olumsuzluğu çağrıştıracak bir emareyi, mutlak suretle ilgili otoritelerle paylaşmalarında çok büyük yarar vardır. Bunu da sizler aracılığıyla aziz milletime bir kez daha iletmek istiyorum.

"FAKAT NE OLURSA OLSUN BU TECRÜBELERDEN İSTİFADE ETMEMİZ GEREKİR"
Ben özellikle bu ormanyangınları vesilesiyle birkaç hususun da altını çizmek istiyorum. Çünkü bu bizim de hepimizin üzerinde durması gereken bir husus. Malumlarınız olduğu üzere bir 99 Depremi yaşandı. Ama Türkiye, bir 99 depremiyle Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu ve bu konuda mutlaka bazı tedbirler alması gerektiğini de öğrenmiş oldu. Şimdi orman teşkilatımız tam 183 yıllık mazisi olan, cumhuriyetimizden çok daha eski bir müktesebatı olan bir teşkilat.

Bu teşkilatımızın tek başına bu konularda başarı elde etmesi elbette yeterli değildir. Mutlaka bir koordinasyon, bir eş güdüm, bir birliktelik, bir beraberlik olması gerekir ve bu beraberliği de 99 depreminden hareketle tecrübenin elbette ki iyi olanını, güzel olanını almak isteriz ki bazen hepimizi üzen acı tecrübeler de olabilmektedir. Fakat ne olursa olsun bu tecrübelerden istifade etmemiz gerekir.

"ORMAN YANGINLARININ YÜZDE 88'İ İNSAN KAYNAKLIDIR"
Türkiye'deki orman yangınlarının yüzde 88'i insan kaynaklıdır. Bu dikkatsizlik olabilir, tedbirsizlik, özensizlik, kasti olabilir. Dolayısıyla hangi sebepten olursa olsun bunların oranı yüzde 88, bunu da belirtmek isterim. Yüzde 55'i hassas ormanlardan oluşan böyle bir coğrafyada, güzel Muğla'mızda, bir turizm cenneti, ülkemizin bir güzel, nadide köşesinde hepimizin dikkatli olması gerekiyor. Bu bundan sonra orman yangını olmayacağı anlamına gelmiyor ama önemli olan bu yangınlara teyakkuz halinde pür dikkat kesilmek ve hepimizin bu konuda özenli davranmasını sağlamaktır. Bunun da ben altını çizmek istiyorum.

Yangınlarımızın dışında ormanla ilgili de geçtiğimiz yıla göre hakikaten çok ciddi kendi davranışlarımızı da elbette gözden geçirmemiz gerekiyordu. Tıpkı bu yangın sonrasında da yine paydaşlarımızla birlikte bir araya gelip, özelde de Orman Genel Müdürlüğü olarak, Bakanlık olarak kendi çalışmalarımızı gözden geçireceğiz. Geçtiğimiz yıla göre gerek helikopter sayımızda, gerekse uçak sayımızda, gerekse İHA sayımız da artırılmıştır.

"1945 SONRASI EN BÜYÜK ORMAN KAYBIMIZ YAŞANDI"
Geçtiğimiz yıl 139 bin hektar civarında bir orman alanlarının yanmasıyla birlikte 1945 sonrası en büyük orman kaybımız yaşandı ama son 10 yılda biz Avrupa ile mukayese edildiğinde 130 bin hektarlık yıllık ortalama orman kaybıyla Türkiye, 21 bin hektar civarında ki bu normalde 10 bin hektarlar mertebesindeydi. Geçtiğimiz yılki yangından dolayı bu ortalama bir miktar yukarı çıkmış oldu. Bu 21 bin hektar olmasına rağmen Türkiye, Avrupa'da da, Akdeniz çanağında olan ülkeler arasında da oldukça iyi durumdadır diyebilirim.

"1069 SAAT UÇAK VE HELİKOPTER UÇURULDU"
Uçuş süresi bakımından 1069 saat uçak ve helikopter uçuruldu. Bu 1 Mart 2022 tarihinden itibaren yangınlardaki uçuşları eğer 1241 saat olarak alacak olacaksak, bunun yaklaşık yüzde 80'inin bu yangın için uçurulan helikopter ve uçaklarla beraber yapıldığını ifade etmekte fayda var. 4048 adet sorti yapılmıştır an itibarıyla. 1 Mart'tan bugüne yapılan sorti sayısı da 4472'dir. Atılan su miktarına gelince de bu da oldukça önemli. Toplam 13 bin 84 ton su atılmış iken 1 Mart'tan bugüne. Bu yangın vesilesiyle 12 bin 412 ton su atılmıştır. Bu da bizim bu yangına vermiş olduğumuz önemin bir tezahürüdür.

"BİR İSTİSMARA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"
Bundan sonra soğutma çalışmaları bittikten sonra, geçtiğimiz yılki orman yangınına muhatap olmuş, kaybedilmiş alanlarda yaptığımız gibi burada da çalışmalar zaman kaybedilmeden hemen başlatılacak. Önce kendi kendine ağaçlanmasına müsaade edeceğimiz alanlar için bu çalışmalar yürütülecek. Bunlardan ayrı olarak yine geçtiğimiz yıl 510 hektarlık bir alanda yaptığımız ve halen devam eden çalışmalar gibi fidan dikme çalışmalarımız olacak. Bu şu anlamda önemli, hiçbir şekilde bu alanların geçmişte de aynısını yaptık, bundan sonra da aynısını yapacağız. Bir istismara asla müsaade etmeyeceğiz, kimsenin de bu konuda bize şimdiden bir laf söylememe konusunda pozisyon almamalarını istiyoruz.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarından satır başları;

Türkiye afet bölgesidir. Bu afetlerle sürekli karşılaşacağız. 2022 yılını afet tatbikat yılı ilan ettik. Afet dediğimiz mesele sürekli önlem almamız gereken bir meseledir.

Bu yangında şunu da gördünüz; yangın alanına sivil vatandaşı sokmadık. Bundan sonra da sokmayacağız. 15 çalışma grubumuz burada çalıştı.

Bu yangın çok riskli bir yangındı. Teyakkuz halinde bir teşkilatımız olduğunu söylemek isterim. Devletin tüm kurumları hazır. Allah'a hamdolsun insan canına bir şey olmadı. Ama ciğerlerimiz yandı, hayvanlarımız yandı. Onun için bir üzüntümüz var.

86-87 saattir buradayız. 1 aydır kaldık Bozkurt'ta.

Ben şunu anlamakta zorlanıyorum. Bugün bu görevlerde varız, yarın başka arkadaşlarımız olur. Muhalefet böyle mi yapılır? 3 koyunu gütmekten aciz insanlar siyasi muhalefeti niteliksiz hale getirmişlerdir. 6 ay da olsa İçişleri Bakanlığı da yaptın...

Burada çalışan insanlara bu yangınla mücadele edenlerin hakkını sorgulamazsam adamlığım, insanlığım sorgulanır.

Kar yağar, deprem olur, beyefendiler tatildeler. Yalan ve iftiradan kaynaklanan siyaseti de niteliksiz bir hale getirmek istiyorlar. Biz buna müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz. Sığ ve niteliksiz muhalefet yangın gibi tehlikelidir. Bizim helikopterlerimizin, devlet hava araçlarımızın yüzde 90'ından çoğu gece görüşlüdür. Gece yangın söndürebilen araç farklıdır. Kullandık mı, evet geçen sene deneyimledik. Herkes kendi işini yapsın. Buna bir belediye başkanı karışırsa tuz kokmuş demektir. Bunlar doğru işler değil. Hepimiz sorumluluk sahibiyiz. Jandarma havacılık başkanımız Ali Doğan gece görüşlü hava araçlarıyla ilgili bir değerlendirme ortaya koyacak.

GECE GÖRÜŞ GÖZLÜĞÜYLE YANGIN SÖNDÜRME DİYE BİR ŞEY YOK

Jandarma Havacılık Daire Başkanı Tümgeneral Ali Doğan: Gece görüşle yangın söndürmek ve gece görüşlü helikopter çok başka bir şey. Bugün en zorlu şartlı şartlarda en zorlu görevleri yapacak durumdayız. Gece görüşlü helikopterleri sıfır görüşe uygun yapılmıştır.

Ancak kıymetli arkadaşlarım şunu ifade edeyim gece görüş gözlüğü sıfır görüş şartlarına göre yapılmıştır. Yani herhangi bir ay, yıldız yerden bir suni ışık olmadan pilotların uçabileceği şekilde yapılmıştır. Dolayısıyla yerden herhangi bir çakmak bir fener yakılması bırakın yangını gece görüş gözlüğü uçma kabiliyetine ters orantılıdır ve sizi uçaramaz. Gece görüş gözlüğüyle yangın söndürme diye bir şey yok. Avustralya 2015 yılına kadar gece görüşüyle yangın söndürmeye çalıştı bunun olmadığını gördü.

Aslında helikopter gece görüşüyle uçmuyor. Aydınlatılmış bir tünel içerisinde uçuyor. Bu helikopterler Avustralya'da var. Bunlar arama kurtarmada yapılmış helikopterler. Şimdi yangınlarda kullanılıyor.

Bu helikopter gündüz devam eden sabit bir yangında kullanılıyor. Sorti yapıp emniyetli bir irtifada çizip gece gidip o noktaya atıyor. Gündüz şartlarında aydınlatılmış bir koridor çiziyor, gece yangına öyle müdahale ediliyor.

Küfre Koyu'nda 2 benzin bidonuyla yakalanıp, tutuklanan S.A.'nın jandarmadaki itirafından, ailesiyle aralarındaki ticari husumet nedeniyle kundaklama sonucu çıktığı belirlenen yangında 5'inci güne girildi.

Kızılçam ağaçlarıyla kaplı 4 bin 500 hektar alanda etkili olan yangın, kısmen kontrol altına alındı. Soğutma çalışmaları, günün ilk ışıklarıyla 3'ü Katar'dan gelen 46 helikopter ve 1'i Azerbaycan'dan gelen 15 uçakla havadan da sürüyor. Karadan ise 405 arazöz ve 2 bin 202 iş makinesi, 119 su tankeri 28 TOMA ve 1169 araç ile 1204'ü orman işçisi olmak üzere 4 bin 587 kişilik personelle çalışmalara destek veriliyor. Soğutma çalışmaları, geniş alanda sürüyor.

YANAN ALANLAN HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ
Öte yandan 5 gündür etkili olan ve büyük ölçüde kontrol altına alınan orman yangınında zarar gören alanlar, havadan görüntülendi.

Daha önce yemyeşil olan orman alanlarının kapkara görüntüsü, yürek burktu.


Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, dün akşam yaptığı açıklamada yanan alanlarla ilgili bilgi vererek, "Net olarak 'Burası tamamen yanmış' denilen yerlerin dışında kısmen yanmış ama içinde bölümlerin olduğu alanlar var. Yaklaşık 4 bin 500 hektar alanın yandığını söyleyebiliriz. 72 saat dolmadan bu çalışma tamamlanmış oldu" demişti.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN