Adalet Bakanı Bozdağ, çeşitli programlara katılmak üzere Kütahya'ya geldi. Kütahya-Eskişehir kara yolu üzerindeki Frig Çevre ve Medeniyet Tanıtım Merkezi önünde karşılanan Bakan Bozdağ, burada kentin tarihi ve kültürel yapısı hakkında Vali Ali Çelik'ten bilgi aldı. Daha sonra Kütahya Adliyesi'ne geçen Bakan Bozdağ, yeni hizmet binası temel atma törenine katıldı. Burada konuşan Bozdağ, hakim ve savcılık sınavlarında önemli bir reformu hayata geçirdiklerini söyledi.
Yılbaşından itibaren hakim ve savcı yardımcılığı uygulamasının başlayacağını kaydeden Bozdağ, "Önemli bir reformu, TBMM Kabul etti ve Resmi Gazete'de de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 1 Ocak 2023'ten sonra hakim ve savcı yardımcılığı müessesini hayata geçiriyoruz. 1 Ocak 2023'ten sonra Adalet Bakanlığı'nca açılacak sınav, hakim ve savcı yardımcılığı sınavı olacak. Kazananlar hakim ve savcı yardımcısı olarak yetkin bir savcı ve hakimin yanına yardımcı olarak atanacak, görev süreleri 3 yıl olacak. Usta-çırak ilişkisi içerisinde yetişmiş olacaklar. Adalet Bakanlığı hakim ve savcı yardımcılığı uygulaması nedeniyle 1 yıl hakim ve savcı ataması yapmama gibi bir durumla karşı karşıya kaldık. Bunun soruna yol açmasını önlemek için son bir hakim ve savcı yardımcılığı sınavı açma kararı aldık. Bu sınavı, 26-27 Kasım tarihlerinde yapacağız. En son hakim ve savcı adaylığı sınavını bu tarihte yapacağız. Bu sınav kapsamında 1500 hakim ve savcı adayı alacağız. 1500 hakim ve savcı adayından; 1200'ünü hukuk fakültesi mezunlarından, 150 tanesini avukatlık mesleğinden girecek olanlardan, 150 tanesini de idari yargıdan alacağız. Adayları şimdiden sınava çalışmaya davet ediyoruz" dedi.
FİNLANDİYE VE İSVEÇ'İN NATO ÜYELİĞİ
Adalet Bakanı Bozdağ, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyelik başvurusu ile ilgili Türkiye'nin, hak ve hukukunu koruyan onurlu bir tavır ortaya koyduğunu söyledi. NATO'ya üyelik başvurusu yapan İsveç ve Finlandiya'nın terör örgütüyle mücadelede Türkiye'nin bu yöndeki taleplerine kulak tıkadığını ve görmeden geldiğini anlatan Bozdağ, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı'mız milletimiz ve devletimiz adına çok net bir irade ortaya koydu. 'Eğer İsveç ve Finlandiya; PKK, FETÖ, DHKP-C, PYD, YPG gibi terör örgütlerine karşı tavır takınmazsa, Türkiye'nin mücadelesine destek vermezse, Türkiye'nin taleplerine kulak tıkarsa, silah ambargosunu Türkiye'ye uygulamaktan vazgeçmezse, biz de bu konuda üyeliğine evet demeyeceğiz' dedi. Bu sözde söylenmiş bir laf değil. Somut sonuçlarıyla Türkiye, İsveç ve Finlandiya'dan NATO'nun da güvencesiyle bu konularda taahhütte bulunmasını ve yazılı bir belgeye bağlanmasını ifade etti. Ve nitekim Madrid'de yazılı bir metne bağlandı. Ortak bir mutabakat metni imzalandı. İlk defa PYD, YPG, FETÖ terör örgütleri terör kelimesiyle yan yana alınarak ve bunlara karşı Türkiye'nin mücadelesine destek vereceklerine garanti eden bir metin imzalandı. Bu metinde yer alan taahhütlerin taahhüt üzerinde kalmaması için adalet, istihbarat ve güvenlik örgütlerinin takip edeceği bir mekanizma da kuruldu. Bu mekanizma çerçevesinde İsveç ve Finlandiya, Türkiye'ye verdiği sözleri yerine getiriyor mu, getirmiyor mu? Takip edeceğiz. İmza ile süreç bitmedi. Bu sürecin tamamlayıcı işlemleri var. Bu bitmeden üyelik başvurusu tam anlamıyla gerçekleşmiş olmayacak."
'SAMİMİYETLERİNİ ÖLÇECEĞİZ'
Adalet Bakanlığı olarak İsveç'ten iade talebinde bulundukları 10 FETÖ, 10 PKK'lı teröristin talepleriyle ilgili yeniden bir değerlendirme yapıldığını ifade eden Bozdağ, "Aynı şekilde Finlandiya'da da 6 PKK'lı ve 6 FETÖ'cü teröristle ilgili taleplerimizi geri gönderme kararı aldık. Bakanlığımız şu anda hazırlığını yapıyor, isteklerini iletecek. Samimiyetlerini ölçeceğiz. İsveç Adalet Bakanı açıklama yapmış. 'Biz aramızdaki anlaşmaya göre bu konularda karar verdik, mutabakatla ilgisi yok' diyor. Doğru ama bu anlaşmaya bizim hazırladığımız iade taleplerinin hepsi yeterli ve yeterinden fazla iadeyi gerektiren delillerle dolu olduğu halde, anlaşmaya uygun talepte bulunduğumuz halde İsveç ve Finlandiya, bizim taleplerimizi reddetmiştir. Şimdi diyoruz ki; bu aramızdaki ikili ve uluslararası anlaşmalara uygun olduğu halde reddettiğiniz taleplerimizi yeterli deliller olduğuna inanıyoruz, iadeyi gerekli kılacak deliller olduğuna inanıyoruz, yeniden gönderiyoruz. Bu mutabakatta da siz artık bunları himaye etmeyeceğinize karar verdiniz. Dün himaye ettiğiniz için aramızdaki anlaşmayı ihlal ettiniz. Ona aykırı bizim taleplerimizi reddettiniz. 'Şimdi himaye etmeyeceğiz' diyorsunuz. Biz de bunu takip edeceğiz. FETÖ'nün, PKK'nın ve diğer terör örgütlerinin kuluçka yuvası olan bu ülkelerin artık bunların yavruladığı, çoğaldığı, eğitim gördüğü, finans aldığı, terörist devşirdiği yerler olmaktan da çıkarılması gerekmektedir. Türkiye, bütün bunları yakından takip edecek. Bu takibin sonucunda nihai kararını verecektir. Bu Türkiye için büyük bir başarıdır" diye konuştu.