Başkan Erdoğan 15 Temmuz destanının 6. yılında İstanbul Saraçhane Meydanı’nda vatandaşlarla buluştu: Son sözü top tüfek değil iman belirler
Son dakika haberleri... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 14 vatandaşımızın şehit edildiği, 152 kişinin de yaralandığı Saraçhane Meydanı’nda vatandaşlarımızla buluştu. Saraçhane Parkı'nda düzenlenecek etkinlikler için sabah erken saatlerden itibaren hazırlıklar başladı. 15 Temmuz Anma Günü'nde konuşan Başkan Erdoğan 'tiyatro' diyen Kemal Kılıçdaroğlu'na sert tepki göstererek, "Televizyon karşısında kahvesini yudumlarken biz de havalimanına iniyoruz. Saat 01:00'i birkaç dakika geçe. Kadın erkek genç yaşlı oradaydı. Sizin ferasetiniz Cumhur İttifakı olarak orada buluşmanız bunların çanına ot tıkadı. Ve ne oldu fazla sürmedi. Hemen kaçıp gittiler. "Zafer inananlarındır" dedik. Oradan zaferle çıktık" dedi. Ayrıca 6'lı masayı da yerden yere vuran Erdoğan, "Bu 6 masada şehitlerimizin esamesi okunuyor mu? Onların derdi var. Onlar PKK terör örgütüyle beraber yürüyorlar" şeklinde konuştu.
Giriş Tarihi :14 Temmuz 2022 , 16:18Güncelleme Tarihi :15 Temmuz 2022 , 22:36
Katılımcıların Kurban Bayramı'nı tebrik eden Erdoğan, Allah'tan millete ve tüm insanlığa, hayırla, sağlıkla, huzurla, esenlikle daha nice bayramlar nasip etmesini diledi.
Erdoğan, bugün 15 Temmuz ihanetinin 6. yıl dönümü olduğunu anımsatarak, "Yakın tarihimizin bu en alçak darbe girişiminde yaralılarımızdan daha sonra vefat edenlerle birlikte toplamda 252 kardeşimiz şehadetle şereflendi." ifadelerini kullandı.
Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" şiirindeki "Vurulmuş tertemiz alnından uzanmış yatıyor/Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor/Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker/Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer" dizelerini seslendiren Erdoğan, her biri bu topraklar için toprağa düşmüş askerler hükmünde olan 15 Temmuz şehitlerine Allah'tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.
Erdoğan, şehitlerin, Hz. Peygambere komşu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Yine diliyoruz ki Rabbim şehitlerimizi, sevgili habibinin 'livaül hamd' ismiyle müsemma sancağı altında şereflendirsin. Bizi de onlarla beraber şerefyap etsin. Bu ihanet girişimi sırasında darbecilerin uçaklarına, helikopterlerine, tanklarına, silahlarına çıplak elleriyle karşı koyarken yaralanan gazilerimize sağlık ve afiyet temenni ediyorum. Hak Teala bir daha milletimizi 15 Temmuz gibi imtihanlara tabi tutmasın. Evlatlarımızı kimse bizden koparmasın. Ülkemizi bu tür tehditlerle sınamasın."
-"SİNSİ OYUN 15 TEMMUZ GECESİ YERLE YEKSAN OLDU"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumların tarihlerinde asırlar boyu unutulmayacak, nesiller boyu dilden dile bir destan gibi anlatılacak dönüm noktaları olduğunu dile getirerek, milletin 15 Temmuz'da yüreğindeki imandan aldığı güçle akşam güneş batarken başlayan darbe girişimini sabah güneşin doğuşuyla birlikte akamete uğratarak bir destan yazdığını kaydetti.
Erdoğan'ın, "Bu millet bu tür destanları yazar mı?" sözlerine katılımcılar "Yazar" yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yazdı, Allah'ın izniyle yine yazar. Yaklaşık iki asırdır ayağa kalkmak istediği her dönemde bu milleti savaşla, bozgunculukla, darbeyle, vesayetle, terörle, siyasi istikrarsızlıkla, ekonomik krizle, sosyal çatışmayla dizleri üzerine çökertenler hamdolsun bu defa yine başaramadılar. Farklı dönemlerde farklı kisveler altında sahnelenen sinsi oyun, 15 Temmuz gecesi milletimizin iman dolu göğsüne çarparak yerle yeksan oldu."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un "İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür/İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür" dizelerini seslendirerek, şöyle konuştu:
"İşte şimdi altılı masaları var değil mi bunların. Bu altılı masada şehitlerimizin esamesi okunuyor mu? Onların derdi başka. Onlar PKK terör örgütüyle beraber yürüyorlar. Yani Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te evet bizim Mehmedimize saldıranlarla, onların parlamentodaki uzantılarıyla beraber el ele omuz omuza yürüyorlar."
Erdoğan, "Balkan Harbi'yle üzerine çöreklenen kara bulutları, Çanakkale Zaferi'yle dağıtan milletimiz, milli mücadeleyle, şanla, şerefle dolu tarihine yeni bir halka eklemişti." dedi.
İlk değil, son devletin, Cumhuriyet'in milli iradenin üstünlüğü temeli üzerinde payidar olacağını 85 milyon hep birlikte 15 Temmuz gecesi dosta, düşmana bir kez daha ispatladıklarını vurgulayan Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak bu mücadeleyi o gece nasıl ispatladılarsa bundan sonraki süreçte de aynen ispatlamaya devam edeceklerini dile getirdi.
Erdoğan, bugün karşısındaki topluluğa bakarak "Türkiye aşkına" bir kez daha "Ya Allah bismillah Allahu ekber" dediklerini ifade ederek, "Şu Saraçhane Meydanı'ndan tüm gönülleri titretiyorsak 15 Temmuz kıyamı sayesindedir." diye konuştu.
Bu tabloyu görünce gençlik yıllarını hatırladığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gençlik yıllarımda da yine bu meydanda biz evet 29 Mayısları kutlardık. 15 Temmuz öyle bir geceydi ki darbecilere karşı direnmek üzere evlerinden, iş yerlerinden, mahallelerinden harekete geçenlerin tamamı şehadeti göze alarak yola çıkmıştır. Kadın-erkek demeden, genç-yaşlı demeden yola çıkmışlardı. Hani birisi de akşam saat 23.00'te Yeşilköy Havalimanı'na gelmişti. 'Haberim olsaydı ben de beklerdim.' diye haber veriyor. FETÖ'cülerin kontrolü altında, nezareti altında oradan nereye gidiyor? Bakırköy Belediyesine gidiyor. Orada televizyon karşısında kahvesini yudumlarken evet, biz de havalimanına iniyoruz. Kaçta? Saat 01.00'i birkaç dakika geçe. Ama orada on binler vardı. On binler oradaydı. Kadın, erkek, genç, yaşlı oradaydı. Allah sizlerden razı olsun. Sizin ferasetiniz, sizin belagatiniz, Cumhur İttifakı olarak oradaki buluşmanız işte bunların canına ot tıkadı ve ne oldu? Fazla sürmedi. Hemen kaçıp gittiler. 'Zafer inananlarındır.' dedik ve oradan elhamdülillah zaferle çıktık."
"BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN İNŞASINI KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ"
Erdoğan, bunun sadece İstanbul'da olmadığını, Ankara'da da böyle olduğunu ifade ederek, "Her ne kadar şehitlerimiz oldu ama o şehitler, 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı cananı bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' diyenler kazandı. Şehitlerimizin hatıralarına bakıldığında tamamının da aynı şuur, aynı teslimiyet, aynı irade ve aynı kararlılıkla darbecilerin üzerine yürüdüklerini görüyoruz." şeklinde konuştu.
Buradan konuşurken aynı anda Ankara'da Kızılay başta olmak üzere ülke genelinde törenler yapıldığını kaydeden Erdoğan, "Çünkü kalpler aynı anda atıyor. İşte bu buluşmanın adı nedir? Cumhur İttifakı." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Saraçhane'deki şu arka tarafımda olan süs havuzlarının dili olsa da o gece abdestsiz şehit olmamak için kendine uzanan elleri anlatsa. Boğaziçi Köprüsü'nün direklerinin dili olsa da darbecilerin ölüm kusan namlularının üzerine gül bahçesine girer gibi atılan yiğitlerin kahramanlığını anlatsa. Ankara'daki Türkiye Büyük Millet Meclisinin dili olsa da üzerlerine bomba yağarken milletin vekillerinin, sizlerin emanetine nasıl sahip çıktıklarını, ölüme nasıl meydan okuduklarını anlatsa, Genelkurmay Başkanlığı binasının taş duvarlarının dili olsa da darbeciler tankla, helikopterle, tüfekle, sürekli üzerlerine ateş ederken milletin asil evlatlarının onların karşısında nasıl korkusuzca durduğunu anlatsa. Gölbaşı Özel Harekat Başkanlığı bahçesinin dili olsa da darbeciler tarafından alçakça bombalanan kahraman polislerimizin yüreklerindeki cesareti ve imanı anlatsa. Her karışı şehit kanlarıyla yoğurulmuş şu vatan topraklarının dili olsa da üzerinde yaşayan milyonların gözlerini kırpmadan sabaha kadar nasıl dua ettiklerini anlatsa. Ülkemizin şehirlerindeki meydanların dili olsa da 27 gün süren demokrasi nöbetlerinde bir milletin istiklaline ve istikbaline nasıl dört elle sahip çıktığını anlatsa. Velhasıl 15 Temmuz'la ilgili anlatılacak o kadar çok şey var ki en adil hakem ve en güzel hafıza olan tarih hepsini de hakkıyla kaydedecektir. Bizler tarihi yazan değil, yaşayan insanlar olarak elbette bu muhasebede hakkımıza düşen yerde duracak, hakkımızda verilen hükme rıza göstereceğiz. Ülkemizin bir daha 15 Temmuz gibi musibetlere, milletimizin bir daha esaret tehdidine maruz kalmaması için büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını kararlılıkla sürdüreceğiz."
"DURMAK YOK, ÇOK ÇALIŞACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 20 yılda eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden spora, her alanda kazandırdıkları güçlü altyapının üzerinde Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için var güçleriyle çalışacaklarını dile getirdi
İstanbul'da bir sel afetinin yaşandığını hatırlatan Erdoğan, "Peki sel afetinde acaba sorumluları neredeydi? Aynı şekilde Ankara'da neredeydi? Kardeşlerim bunların hesabını 2023'te sandıklarda sormaya var mıyız? Fakat durmak yok, çok çalışacağız. Cumhur İttifakı olarak bu hesabı sormaya hazır mıyız? Mesele bu. Çünkü bizim soracak hesabımız var." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet'in 100. kuruluş yıl dönümünü, genç devletin bir asrını geride bırakmanın ötesinde üç kıta, yedi iklimi kuşatan medeniyet davalarının inkişafının da sembolü haline getireceklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Buna hazır mıyız? Dünyadaki siyasi ve ekonomik güç odaklarının yeniden yapılandığı bir dönemde, ülkemizi bir kez daha oyun dışında bırakmak isteyenlere, aradıkları fırsatı kendi ellerimizle sunmayacağız. Şimdi hazır mısınız? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Kardeşlerim, 2023 imtihanını da başarıyla vererek, bu kutlu menzile doğru yolumuza devam edeceğiz, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla. Ben sizin bu imanınıza, bu inancınıza, bu kararlılığınıza güveniyorum. Rabbim bizleri bu yolda daim eylesin. Bunun için şimdi öyle bir ses verelim ki doğudan batıya, kuzeyden güneye, dünyada duymayan kimse kalmasın. Sadece duymakla kalmasınlar, dostlarımız sevinçten, düşmanlarımız korkudan tüm hücreleriyle titresinler."
"15 TEMMUZ GECESİ SON SÖZÜ TOP TÜFEK DEĞİL İMAN BELİRLEDİ"
Vatandaşlara "Rabia'ya hazır mıyız" diye soran Erdoğan, "Gür sada ile tek millet. Biz hangi kökenden, hangi mezhepten, hangi meşrepten olursa olsun 85 milyon tek milletiz. İki, tek bayrak. Bizim tek bayrağımız, rengini şehitlerimizin kanından alan şu ay yıldızlı al bayrağımızdır. Üç, tek vatan, 780 bin kilometrelik vatan topraklarının tek bir karışına dahi göz dikenin gözünü çıkartırız. Dört, tek devlet. Bizim Türkiye Cumhuriyeti Devleti dışında bir devletimiz yoktur. Aksini iddia edenlerin başını ezmek de boynumuzun borcudur. Her kim bu 4 ilkeden rahatsızsa dönüp, önce kendini, onunla birlikte ülkesi ve milletine aidiyetini sorgulamalıdır. Her kim bu 4 ilkeye gönülden bağlıysa, bizim ezeli ve ebedi yoldaşımızdır, kardeşimizdir, kader arkadaşımızdır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi son sözü top tüfek değil, imanın belirlediğinin görüldüğüne dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yürek belirler, inanç belirler. 15 Temmuz gecesi gördük ki, güneş batınca, üzerimize çöken karanlığın hükmü, ertesi sabah yeniden güneş doğana kadardır. 15 Temmuz gecesi gördük ki, yuları hainin elinde olanın büründüğü kisve ne olursa olsun gün doğduğunda gerçek yüzü mutlaka ortaya çıkmaktadır. 15 Temmuz gecesi gördük ki, asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, onun da aslı ayrandır. Atalarımız böyle demiş. Bu milletin kodlarını en iyi bilenlerdir. Rabbime beni, bizi, böyle bir milletin evladı olarak yarattığı için binlerce kez hamdediyorum. Rabbime, bizlere böyle bir millete hizmet etme imkanı verdiği için binlerce kez hamdediyorum. Rabbime bizi böyle bir milletle 15 Temmuz gibi bir imtihandan geçirdiği için, bize böyle yoldaşlar nasip ettiği için binlerce kez hamdediyorum. Kardeşlerim, sizleri Allah için çok seviyorum. Hiç endişeniz olmasın, dik durduk, dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma mücadelesindeki dönemlerinin asla unutulmaması gerektiğine vurgu yaparak, "Rahmetli Menderes ve arkadaşlarının Demokrat Parti'nin iktidarıyla açtıkları çığır bu dönüm noktalarından biridir. Aynı şekilde rahmetli Özal'ın 12 Eylül'ün ardından ülkemize kendi deyimiyle, çağ atlatmak için başlattığı hamle bu dönüm noktalarından biridir. Aynı şekilde rahmetli Erbakan'ın, aynı şekilde rahmetli Türkeş'in attıkları adımlar işte bizim de izini sürdüğümüz adımlardır. 20 yıldır ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerde elbette bu dönüm noktalarından biridir." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013 yılından beri verdikleri çok yönlü mücadelenin yerinin ayrı olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Şu gerçekleri asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Gezi olaylarının sebebi asla ağaç ve çevre hassasiyeti değildir. 17/25 Aralık, yargı emniyet darbe girişiminin sebebi asla hukuk, adalet arayışı değildir. Çukur eylemlerinin sebebi, asla meşru hak talebi değildir. Sınırlarımızı taciz eden DEAŞ'ın ve PKK, PYD'nin saldırılarının sebebi asla tabii süreçler de değildi. 15 Temmuz darbe girişiminin sebebi asla ülkenin ve milletin çıkarları değildir. Türk ekonomisini mahvetme tehditleriyle başlatılan finans saldırısının sebebi asla faiz, kur hesabı değildir. Uzunca bir süredir hemen her alanda maruz kaldığımız siyasi ve ekonomik ambargoların, kuşatmaların, tuzakların sebebi asla demokrasimizi koruma gayesi değildir. Bugün halen vermekte olduğumuz mücadelenin de hiçbir kurala, kaideye, teoriye, ahlaki ölçüye uyan bir tarafı yoktur. Tahammül edilemeyen Cumhur İttifakı değildir, asıl tahammül edilemeyen, Türk milletinin kendi iradesine sahip çıkması, kendi hedeflerine kilitlenmiş olmasıdır."
Erdoğan, tahammül edilemeyenin şahsında sembolleştirilen, ülkenin yöneticileri olmadığını belirterek, "Asıl tahammül edilemeyen, Türkiye'nin son iki asırdır ayağına vurulan prangalardan kurtularak özgürce kendi istikametine yönelmesidir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siz bakmayın günlük siyasi çıkarlar uğruna binbir yalanla, iftirayla, çarpıtmayla bu gerçeklerin üzerini örtmeye çalışanlara. Aslında onlar da biliyor neyin ne olduğunu, kimin ne yaptığını ama kimi nefsine yenildiği, kimi tıyneti bozuk olduğu, kimi göbekten bir yerlere bağlı bulunduğu için tatava yapıyor, maval okuyor, safsatayla gerçekleri örtmeye çalışıyor. Üstelik bu tiyatroyu da en sakil bir şekilde sergiliyorlar." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun darbe girişimine ilişkin "Bu bir tiyatroydu." dediğine işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"252 şehidimizin olduğu bu gelişmeyi bir tiyatro olarak değerlendiriyor. Ben şimdi soruyorum. FETÖ'ye rahmet okutanlar var. Ya daha ne olacak? 252 şehidimiz var. 2 bin 200'ü aşkın gazimiz var. Hala FETÖ'ye rahmet okuyanlar var. Kusura bakmasınlar. Neyin ne olduğunun şahidi 15 Temmuz gecesidir. Ülkenin ve milletin geleceğine dair hiçbir fikir üretmeden, hiçbir program, proje, plan geliştirmeden, hiçbir samimi çaba göstermeden sadece laf salatasıyla insanların duygularını istismar edemezsiniz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yabancı büyükelçilerden gelecek talimatlara göre siyasetlerini şekillendirenlerin, kampanya dozunu ayarlayanların bu topraklara ait olamayacaklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Her fırsatta ülkesini yabancılara kötüleyerek şimdiden bu desteğin hakkını vermeye çalışandan bu millete hayır gelmez. Halbuki yönlerini Avrupa'ya, Amerika'ya değil de milletimize dönmüş olsalar şu gerçekleri onlar da görecekler. Türkiye terörle mücadele ederken teröristin sırtını sıvazlayandan devlet adamı olmaz. İnsanlar canı pahasına darbeye direnirken hainlerle anlaşıp kaçacak delik arayanlardan siyasetçi olmaz. 15 Temmuz'a şöyle ağız dolusu 'bir darbe girişimidir' diyemeyenlerden milletin adamı olmaz. FETÖ'cüsünden PKK'lısına kadar kamudan temizlenmiş terör örgütü mensuplarına mavi boncuk dağıtanlardan siyasetçi olmaz."
"BU SON NATO ZİRVESİNDE, YPG'Yİ, PYD'Yİ, FETÖ'YÜ NATO'NUN KAYITLARINA GİRDİK"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "FETÖ, terör örgütü olarak uluslararası kayıtlarda var mıydı? Yoktu. Sadece PKK, Avrupa Birliği kayıtlarında vardı. Bu son NATO zirvesinde, YPG'yi, PYD'yi, FETÖ'yü NATO'nun kayıtlarına girdik. Dedik ki 'Bu bizim kırmızı çizgimizdir. FETÖ'yü buraya terör örgütü olarak gireceksiniz. PYD'yi gireceksiniz, YPG'yi gireceksiniz. Aksi takdirde bizden 'olur' alamazsınız.' Ve girdiler. Olay bu." diye konuştu.
Türkiye'nin güney sınırları boyunca kurmakta olduğu güvenlik koridorunu sabote edenlerden yerli ve milli şahsiyet çıkmayacağının altını çizen Erdoğan, "Bay Kemal, işi gücü güneyde, sınır boylarında. Ekonomimize yönelik tehditler karşısında uygulamaya geçirdiğimiz programın hikmetini anlamaya çalışmayanlardan dirayet sahibi yönetici olmaz. Dünya siyasi ve ekonomik krizlerle, güvenlik tehditleriyle boğuşurken, Türkiye'nin kendini konumlandırdığı güçlü yeri görmezden gelenlerden feraset beklenemez. Evet. Yerli ve milli olmayanlardan bu ülkeye hayır gelmeyeceğini en iyi milletimiz bilir. Siz bilirsiniz siz. Siz takdir edersiniz." ifadelerini kullandı.
KYK'YLA İLGİLİ AÇIKLAMA KABİNE TOPLANTISINDAN SONRA YAPILACAK
Erdoğan, hiç şüphesiz, bunları söylerken hakikatlere gözlerini de kapamadıklarını, yaşadıkları diğer sorunların, küresel ve bölgesel krizlerin olumsuzluklarının elbette kendilerini de etkilediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Hayat pahalılığı başta olmak üzere elbette insanlarımızı sıkıntıya düşüren gelişmeler yaşıyoruz. Ama şundan emin olunuz ki omuzlarımıza binen hiçbir yük kalıcı değildir. Hiçbir sorunumuz çözümsüz değildir. Son zamanlarda Bay Kemal çıkmış, üniversiteli gençlerimizin KYK'yla ilgili, onların aldıkları burslarla ilgili onlara faiz yükü bindiriyormuşuz. Yahu faizin en büyük düşmanı biziz. Allah nasip ederse ilk kabine toplantımızda bu konuyla ilgili açıklamayı kabine toplantımızdan sonra yapacağız. Biz gençlerimizi faize kurban etmeyiz. Hatta hatta daha ileri gidiyorum, enflasyona da kurban etmeyiz. Biz çalışmamızı yapıyoruz ve kabine toplantımızdan sonra da gerekli açıklamayı yapacağım. Milletimizin sıkıntılarını da ülkemizin imkanlarını da en iyi biz biliyoruz Bay Kemal, biz. Ya göreve geldiğimiz zaman öğrencilerin aldığı burs neydi? 45 liracıktı Bay Kemal. Harç harç. Bu harcı kaldıran kimdi? Biz kaldırdık. Şu anda harç diye bir şey kaldı mı? Yok. Bir süre önce ekonomide önceliğimizi milletimizin işine, aşına vererek kritik bir tercihte bulunduk. Hamdolsun bugün 31 milyona yaklaşan istihdamımızla, harıl harıl çalışan sanayimizle, yıllık 250 milyar dolara yaklaşan ihracatımızla kesintisiz büyüyen bir Türkiye fotoğrafıyla karşı karşıyayız. Küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar duruldukça, enflasyonu kontrol altına aldıkça bu tablonun güzelliği daha da iyi anlaşılacaktır."
"BİZ KADİM BİR DAVANIN HİZMETKARLARIYIZ"
Erdoğan, nasıl 15 Temmuz gecesi darbeci hainlerin heveslerini kursaklarında bıraktılarsa, yakın bir gelecekte de ekonomik tetikçileri aynı akıbete düçar edeceklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şimdi hazır olun. Yeter ki hedeflerimizden kopmayalım. Yeter ki elimizdekilerin kıymetini bilelim. Yeter ki kazanımlarımıza sahip çıkalım. Yeter ki bozguncuların oyunlarına gelmeyelim. Yeter ki çalışalım, çabalayalım, azmedelim, sabredelim. Bunları yapabildiğimizde gerisi gerçekten çok kolaydır. Zaten onların korktuğu da Türkiye'nin 2023'te bunu başaracak olmasıdır. Bundan çok korkuyorlar. Türkiye'yi bugün durduramazlarsa önümüzdeki yarım asır, bir asır boyunca artık aynı fırsatı tekrar yakalayamayacaklarını çok iyi biliyorlar."
2023 hedeflerine ulaşacaklarını, 2053 vizyonunu da hayata geçireceklerini, 2071'de bin yıllık zaferlerini de kutlayacaklarını dile getiren Erdoğan, "Kardeşlerim, çünkü biz Türkiye'yiz. Çünkü biz, Türk milletiyiz. Çünkü biz, kadim bir davanın hizmetkarlarıyız. Çünkü biz, arkasında yüz milyonların duası, yanında 85 milyon kardeşi, önünde aydınlık bir yolu olan bir ekibiz. Gerektiğinde yedi düvele meydan okuyarak, gerektiğinde taşlı, dikenli, mayınlı yollardan geçerek, gerektiğinde alın terimizi akıtarak, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak, gerektiğinde kalbimizi açarak, hülasaten ülke ve millet olarak bize büyük fedakarlıklar ve mücadelelerle geldiğimiz bu noktadan geriye dönüş yoktur." diye konuştu.
"BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN İNŞASINI MUTLAKA TAMAMLAYACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ecdadın tarihi zaferlerine işaret ederek, şunları söyledi:
"Ecdadımız Sultan Alparslan, Anadolu'nun kapılarına dayandığında 'Ya muzaffer olur, gayeme ulaşırım. Ya şehit olur, cennete giderim.' demişti. Ecdadımız Fatih Sultan Mehmet, 'Ey İstanbul, ya ben seni alırım ya sen beni alırsın.' demişti. Ecdadımız Yıldırım Beyazıt 'Yenileceğinden korkan daima yenilir.' demişti. Ecdadımız Abdülhamit Han 'Bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir.' demişti. İstiklal Harbi'mizin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal 'Ya istiklal ya ölüm.' demişti. Biz de bugün burada büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını mutlaka tamamlayacağız diyoruz. Şehitlerimize haklarını ancak bu şekilde helal ettirebiliriz."
15 Temmuz kahramanları başta olmak üzere cümle şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, "Fakat Cumhur İttifakı olarak sizler bu yaz mevsiminde bizi burada yalnız bırakmadınız. Hep beraber burada 6'ncı yıl dönümünde beraber olduk. Şimdi önümüzdeki yıl malum seçimler var. Çok çalışacağız. Çok gayret edeceğiz. Buna tam manasıyla hazırız değil mi? Kapı kapı dolaşmaya varız değil mi? Cumhur İttifakı'nın inşallah bu seçimlerden zaferle çıkacağına ben inanıyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini Arif Nihat Asya'nın "Dua" şiirini okuyarak tamamladı:
"Biz kısık sesleriz. Minareleri sen ezansız bırakma Allah'ım. Ya çağır şurada bal yapanlarını ya kovansız bırakma Allah'ım. Mahyasızdır minareler. Göğü de kehkeşansız bırakma Allah'ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu Müslümansız bırakma Allah'ım. Bize güç ver. Cihat meydanını pehlivansız bırakma Allah'ım. Kahraman bekleyen yığınlarını kahramansız bırakma Allah'ım. Bilelim hasma karşı koymasını. Bizi cansız bırakma Allah'ım. Yarının yollarında yılları da ramazansız bırakma Allah'ım. Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü ya çobansız bırakma Allah'ım. Bizi sen, sevgisiz, susuz, havasız ve vatansız bırakma Allah'ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu Müslümansız bırakma Allah'ım."
Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı bölgede, trafik belli noktalarda kesildi. Etkinlik alanına girişlere de izin verilmedi.
Devlet Bahçeli konuştu
Vatanını ve milletini müdafa eden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Türk milleti gazi bir millettir. 'Ölürsem şehit, kalırsam gaziyim' diyen soylu iradeyi teslim alacak güce henüz dünya üzerinde tesadüf edilmemiştir. Nice ateş çemberleri yarılarak bugünlere ulaşılmıştır. Tam 6 yıl evvel Türkiye işgal edilecekti.
Az kalsın emek emek bugünlere gelen Türkiye Cumhuriyeti tarih sahnesinden silinip gidecekti. Milli birlik ruhu FETÖ'yu durdurmuştur. Özlemini çektiğimiz kardeşlik duygusu ayağa kalkarak, helikopterlerin önü perdelenmiştir. FETÖ Türkiye tuzak kurmuştur. 'Vatanı koruyoruz' bahanesiyle ihanet etmenin alt yapısını oluşturmuş. Müdahale için uygun zamanı kollamıştır. 15 Temmuz'dan ders çıkarılmalı. Herkesin ortak hassasiyeti Türkiye'nin varlığı olmalıdır.
Devletin ve milletin bekası her türlü arayışın önündedir. Samimiyet ve inançla vurgulamak isterim ki etrafımız kuşatılmışken siyasi çekişmeler en çok uzak durmamız gereken mayınlı alanlardır. Türk milleti 15 Temmuz akşamından itibaren nasıl kucaklaşıp demokrasinin namusunu müdafaa ettiyse ülkenin istikbalini de müdafaa edecektir.
"TÜRKİYE KİMSESİZ BİR ÜLKE DEĞİLDİR"
Türkiye'den yana olanlarla, karşısında duranların mücadelesi bitmeyecektir. Başkentine ateş yağan milletin başka seçeneği yoktur. Gönülden bağlılığa Türk vatanını kutsal kabul edecek şekilde iç ve dış mihraklarla karanlık ilişkinin olmadığı aydınlık ve temiz fikri yapıya sahip büyük bir ülkeyiz. Cumhur ittifakıyız. Türk milleti karşısında toplanıp sıralanan odaklarla can pahasına da olsa kaçınmayız. Bunu yapanlara da zillet deriz. Elimizin tersiyle iteriz. Ganimet avcılığı yapmak için devreye girenlere sürekli gizli gündemlere yatırım yapanlar direnir bunların oyununu çatır çatır bozarız. Türkiye kimsesiz bir ülke değildir. Zillete düşmeyecektir. Türkiye'nin ihtiyacı farklılıkları birleştiren ayrılıkları kucaklayan kimlikleri millet kimliğinde buluşturan bir iradedir.
2023 yılında yarınları inşa edecektir. Türk milletini yaşatma konusunda and içmiş vatan sevdalılarıyız. 15 Temmuz gecesi kanunsuz uçak uçuranlar alçaklara methiye düzenler haçlı işbirlikçileridir. Bu maşaları tutan eller kanlıdır, Türk milletinin ebedi düşmanlarıdır. Emeller, din kisvesi altında türemiş kuytu köşelerde gizlenmiş uygun zaman kollanmıştır. Asya'nın hristiyanlaştırılmasında görevlendirilmiş tembihlenmiş insanlığın yüz karalarıdır. Türk milletinin kimliğinden rahatsız olanlar terörist başında elinde tutmuştur. FETÖ'cü terör çetesi kimin işine yarıyorsa silah gibi kullanılmıştır.
"TEHDİTLERE KULAK ASMAYACAĞIZ"
Hiçbiri 15 Temmuz musibeti kadar sarsmamıştır. 15 Temmuz işgal teşebbüsüdür. 15 Temmuz'da TBMM'yi bombalayan hainlerle 1920'lerde türbe tekmeleyen talan eden barbarlar arasında fark yoktur. Bununla hep övüneceğiz çok çalışacağız. Tehditlere kulak asmayacağız. Kardeşçe yaşayacağız. Bizim bizden başka dostumuz yoktur. 15 Temmuz'da millet kenetlendi birleşti ve oyuncuların maskesini düşürdü. Bu ruhun devamı korunmalıdır. Kısır gerilimlerle oyalanacak zaman yoktur.
Cumhur ittifakı bu özlemden doğmuştur. 'Bayrak inmez vatan bölünmez' diyerek ülkeye sahip çıkacağız. İsterse aynı karanlık yolun diğer taşeronları olsun Türk milletini yenemeyecekler.
Demokrasi dışı arayışların kaynağını ülkenin kötü gittiğine dair asılsız kaygılar oluşturmuştur. Birbirini besleyen döngü ile ekonomik kriz ve ardından yönetim istikrarsızlığı ile ülkemizin üzerinde dönüp durmuştur. Yönetimden uzak kalanların arzusu iktidara sandık dışından gelmek olmuştur. Duygu ve niyetlerini sıcak tutan ara rejim hevesleri arayışlarını sürdürerek bugünlere kadar gelebilmişlerdir. Kara bulutları kovmak çözümü siyaset içinde görenlerin en önde gelen sorumluluğudur. Biz bunun idrakindeyiz.
HANGİ YOLLAR TRAFİĞE KAPALI OLACAK? İstanbul Valiliği, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde Saraçhane'de düzenlenecek anma programı dolayısıyla kapatılacak yolları ve alternatif güzergahları duyurdu. Valilikten yapılan açıklamaya göre, program bitimine kadar İtfaiye Caddesi, İtfaiye ile Haydar Bey caddeleri arasında kalan Büyük Karaman Caddesi trafiğe kapatılacak.
Alternatif yol olarak belirlenen Fevzipaşa Caddesi ile Macar Kardeşler Caddesi saat 13.00'e, Atatürk Bulvarı ise saat 17.00'ye kadar açık olacak.
Saat 13.00'ten program bitimine kadar Vezneciler Caddesi, (Vezneciler önünden İBB istikametine kapanacak), Büyük Karaman Caddesi, Kavalalı Sokak Macar Kardeşler istikameti, Dolap Caddesi Horhor Caddesi kesişimi kavşaktan Macar Kardeşler Caddesi istikameti, Horhor Caddesi, Fevzipaşa Caddesi ve Akdeniz Caddesi kesişimi kavşaktan Saraçhane istikameti trafiğe kapatılacak. Saat 17.00'den sonra alternatif yollar ise Atatürk Bulvarı, Akdeniz Caddesi, Balat Sahil Yolu, Vatan Caddesi, Bozdoğan Kemeri Caddesi ve Ragıp Gümüşpala Caddesi olarak belirlendi.
Akşam saat 17.00'den program bitimine kadar Atatürk Bulvarı çift yönlü trafiğe kapatılırken, alternatif olarak Taksim istikametinden gelişe göre Balat Sahil Yolu ve Ragıp Gümüşpala Caddesi, sahilden gelişe göre Vatan ve Millet caddeleri kullanılabilecek.
Başkan Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Darbe girişiminden büyük bir destana tebdil ettiğimiz, vatanımıza uzanan habis elleri boşa çıkardığımız 15 Temmuz'un yıl dönümünde İstanbul Saraçhane Meydanı'nda olacağız. Şanlı mücadelemizi ve aziz şehitlerimizi yâd edeceğimiz buluşmamıza tüm vatandaşlarımı davet ediyorum." dedi.
Başkan Erdoğan'ın millete sesleneceği Saraçhane'de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 15 Temmuz darbe girişiminde Fetullahçı Terör Örgütü'nün tarafından hedef alındı. FETÖ'cüler, Fatih Saraçhane'de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni işgal etti ve işgale direnen 14 vatandaşımız şehit edildi.
BAŞKAN ERDOĞAN ÇAĞRIDA BULUNDU, VATANDAŞLAR İŞGAL EDİLEN İBB'DE TOPLANDI Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın; darbe girişimi gecesi "Milletimizi demokrasimize ve milli iradeye sahip çıkmak üzere meydanlara, havalimanlarına davet ediyorum" şeklindeki açıklamasının ardından vatandaşlar sokağa çıktı.
Vatandaşlar; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin işgal edilmesi üzerine 16 Temmuz saat:00.56'da Haşim İşcan Geçidi önünde toplanmaya başladı. Vatandaşlar, FETÖ'cü askerleri ikna etmeye çalıştı ve olay yerine gelen emniyet güçlerini darbecilere "Teslim ol" çağrısı yaptı.
DARBECİDEN KATLİAM ÇAĞRISI: "HİÇBİR MERMİNİZ BOŞA GİTMEYECEK, HALKIN ÜZERİNE ATEŞ EDİN, BİR MERMİ BİR İNSAN" FETÖ'cü eski Albay Zeki Demir darbeci askerlere, "Ben emir verdiğimde istediğiniz şekilde her yere ateş edebilirsiniz" şeklinde talimat verdi. Darbeci askerler, vatandaşlara ve emniyet güçlerine ateş açtı. Bu sırada Zeki Demir'in darbeci askerlere, "Hiçbir merminiz boşa gitmeyecek, halkın üzerine ateş edin, bir mermi bir insan" şeklinde emir verdi.
İBB'deki işgali organize eden darbeci Cihan Şahin, Ramazan Ertürk, Mustafa Alper Şengören, Yakup Karaçelik ve Ömer Faruk Nazlıcan da askerlere "Gelene ateş edin, mermileri boşa harcamayın" şeklinde talimat verdi.
14 VATANDAŞIMIZ ŞEHİT OLDU, 152 KİŞİ DE YARALANDI FETÖ'cü askerler vatandaşları hedef aldı ve Saraçhane ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde Prof. Dr. İlhan Varank, Erkan Pala, Adil Büyükcengiz, Tahsin Gerekli, Ömer Cankatar, Murat Kocatürk, Haki Aras, İbrahim Yılmaz, Yunus Emre Ezer, Şuayp Seferoğlu, Ahmet Kara, Metin Arslan, Ramazan Sarıkaya ve Tolga Ecebalın şehit oldu. 152 kişi de yaralandı.
MEHMET TUNÇ VE OĞLU İBB'Yİ DARBECİLERE TESLİM ETTİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sivil Savunma Sekreteri Mehmet Tunç ve oğlu İBB Lojistik Destek Müdür Yardımcısı Ömer Tunç'un, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni darbecilere teslim ettiği kamera görüntülerine yansımıştı.
BAŞKAN ERDOĞAN'DAN 15 TEMMUZ ANMA İLANI Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde ortaya konulan şanlı direnişle işgalcilere geçit verilmediğini, kutlu bir zafere erişildiğini belirterek, "15 Temmuz ruhunu yaşatacak, Türkiye aşkına durmadan çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Türkiye aşkına çarpan yüreklerin, 15 Temmuz 2016'da terör örgütü FETÖ'nün darbe görünümlü işgal girişimine karşı destansı bir mücadeleyle tarih yazdığını vurgulayan Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:
"Devlet ve millet olarak yılmadan, yıkılmadan omuz omuza ortaya koyduğumuz şanlı direnişle işgalcilere geçit vermedik, kutlu bir zafere daha eriştik. O gece derin bir basiret ve büyük bir kahramanlıkla vatanına, bayrağına, bağımsızlığına ve iradesine sahip çıkan milletimin her bir ferdini selamlıyorum. Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum. 15 Temmuz ruhunu yaşatacak, Türkiye aşkına durmadan çalışmaya devam edeceğiz."
BAŞKAN ERDOĞAN'IN PROGRAMI BELLİ OLDU Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nün 6. yıl dönümünde "Türkiye Aşkına" temasıyla ülke genelinde ve yurt dışında geniş çerçeveli anma etkinlikleri düzenlenecek. Başkanlığın koordinasyonunda düzenlenen etkinliklerde, 15 Temmuz destanının Türk milletinin güçlü iradesi ve kararlılığının yanı sıra vatan ve millet aşkı ile yazıldığı vurgulanacak. Yurt dışında yapılacak anma etkinliklerinde de 15 Temmuz'da kazanılan demokrasi zaferine, Türkiye demokrasisinin gücüne ve hain FETÖ'nün dünya demokrasileri için oluşturduğu tehlikeye dikkat çekilecek. Söz konusu anma etkinlikleri ile 15 Temmuz ruhunun canlı tutulması, milli şuurun güçlendirilmesi, aziz şehitlerin hatırasının yâd edilmesi amaçlanıyor.
İSTANBUL'DAN NEW YORK'A MİLLİ İRADENİN GÜCÜ GÖSTERİLECEK Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı koordinasyonunda düzenlenen etkinlikler çerçevesinde FETÖ'yü tüm yönleriyle anlatan ve milletin direnişi, devletin mücadelesini ve demokrasi zaferini vurgulayan Türkçe ve İngilizce film, video, klip ve belgeseller gösterilecek. Yurt genelinde açık hava mecralarında ve dijital mecralarda 15 Temmuz temalı iletişim faaliyetleri gerçekleştirilecek. İstanbul'da Saraçhane, Beşiktaş, Üsküdar ve İstanbul Havalimanında, Ankara'da Ulus Meydanı, Kentpark AVM önü, Kızılay Meydanı, İzmir'de Konak Meydanında led ekranlarda 15 Temmuz gösterimleri yapılacak. New York'ta da 15 Temmuz'a dikkat çekmek amacıyla mobil led gösterileri gerçekleştirilecek.
Basın İlan Kurumunca Marmaray Yenikapı İstasyonunda 15 Temmuz ve Manşetler Sergisi düzenlenecek. İletişim Başkanlığı ve TCDD iş birliği ile giydirilen Türkiye Aşkına temalı 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Treni 15 Temmuz tarihinde Ankara'dan İstanbul-Söğütlüçeşme Tren Garı için 14 Temmuz Perşembe günü hareket edecek. İletişim Başkanlığı tarafından ayrıca İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Konya, Kayseri, Gaziantep, Sivas, Trabzon, Kahramanmaraş, Erzurum'da üç gün sürecek fotoğraf sergileri düzenlenecek. Diğer taraftan Diyanet İşleri Başkanlığı koordinasyonu ile 15 Temmuz'da tüm camilerde selalar okunacak.
15 Temmuz'da ayrıca Galata Kulesi, Haydarpaşa Garı, Atatürk Kültür Merkezinde video mapping gösterisi gerçekleştirilecek. Aynı gün TRT1'de Şafak Vakti filmi, TRT Müzik ekranlarında Fahir Atakoğlu ile 15 Temmuz Destanı Konseri yayınlanacak
"15 TEMMUZ'U UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ" Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 15 Temmuz 2016'da darbe görünümlü işgal girişimine karşı Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın milletiyle beraber büyük bir kahramanlık sergilediğini belirterek, tarihte eşi görülmemiş bir mücadeleyle büyük bir ihanetin bertaraf edildiğini kaydetti. 15 Temmuz'un milli iradenin ve demokrasinin zaferi olduğunu vurgulayan Altun, milletin o gece meydanlara çıkarak hainlere namertlere karşı bir kahramanlık destanı yazdığını söyledi.
15 Temmuz gecesi ortaya konulan bu mücadele ruhunu diri tutmak amacıyla gerek yurt içinde gerekse yurt dışında Başkanlık olarak anma programı ve etkinlikler düzenlediklerini ve eli kanlı FETÖ'nün gerçek yüzünü tüm dünyaya anlatmaya devam ettiklerini dile getiren Altun, "Sayın Cumhurbaşkanımızın hep ifade ettiği gibi 15 Temmuz'u unutmayacağız, unutturmayacağız. FETÖ'nün ihanetlerini hep hatırda tutacağız. Milletimizin destansı mücadelesini, şehitlerimizin hatırasını, gazilerimizin kahramanlığını hep yaşatacağız" ifadelerini kullandı.
9 BİN PROGRAM DÜZENLENECEK Öte yandan İletişim Başkanlığının koordinasyon görevi çerçevesinde kurulan 15 Temmuz Proje Takip Sistemine, 2022 yılında kurum ve kuruluşlar tarafından yaklaşık 9 bin proje girişi ile son 6 yılın en yüksek proje/etkinlik sayısına ulaşıldı. Proje sayısı 2020 yılında 2 bin 961, 2021 yılında 3 bin 876 olurken, bu yıl gerçekleştirilecek program sayısı önceki iki senenin toplamını da aşarak 9 bine ulaştı. Bu sayı 15 Temmuz'un canlı tutulduğunun ve vatandaşların demokrasi nöbetini hala sürdürdüklerinin göstergesi oldu.