Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni'ndeki konuşmasına, bu yıl diplomalarını alan teğmenleri ve misafir öğrencileri tebrik ederek başladı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin yeni teğmenlerle daha da güçleneceğini dile getiren Erdoğan, "Dünyadaki güç dengelerinin yeni gerilimleri ve muhtemel çatışmaları artırdığı bir dönemde her sınıftan ve rütbeden askeri personelin ordumuz için kritik öneme sahip olduğu muhakkaktır. Milletimizin göz bebeği ordumuz, bölgesel tehditler ve terör örgütleri yanında bünyesinde sızmaya çalışan sinsi yapıların yol açtığı tahribatlarla da mücadele etmek mecburiyetinde kalmıştır." diye konuştu.
Her dönemde farklı kisvelerle ortaya çıkan bu yapıların en son ve alçak örneğinin FETÖ olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, milletimizin destansı direnişi ile başarısızlığa uğrayan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bünyesinde ciddi bir temizlik yapmıştır. Bu büyük temizliğin ardından ordumuzun 'bittiğini', 'kolay kolay ayağa kalkamayacağını', 'dünyaya parmak ısırtacak harekatlar yapamayacağını' düşünenlerin yanıldıklarını özellikle görmeleri sadece birkaç hafta sürdü. Darbe girişiminden sadece 40 gün sonra başlattığımız Fırat Kalkanı Harekatı ile bölgemizdeki insani krizin en önemli aktörü haline dönüştürülen DEAŞ'a ilk büyük ve ciddi darbeyi biz vurduk. Ardından Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekatları ile TSK'nın ülkemizin çıkarlarını koruma ve bölgesinde huzuru sağlama konusundaki gücünü tüm dünyaya gösterdik."
"BU KAZANIMDAN KESİNLİKLE TAVİZ VERMEYECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu başarıların arkasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel temin ve eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması ve FETÖ'cülerin tasfiyesi ile oluşan boşluğun hızla doldurulmasının yer aldığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ordumuzda çeşitli seviyelerde personel yetiştiren harp okullarımızı, meslek yüksekokullarımızı ve enstitülerimizi Milli Savunma Üniversitemizin bünyesinde daha kaliteli ve etkin eğitim verecek şekilde yeniden kurduk. Üniversitemizin yurt içinde ve yurt dışında uydurma haberlerle karalanmaya çalışılmasının arka planında işte bu başarının getirdiği hazımsızlık bulunuyor. Yaptığımız reformun ordumuzu zayıflatmaya değil, tam tersine güçlendirmeye yönelik olduğunun en büyük ispatı kazanılan başarılar, dünyanın dört bir yanında yürütülen görevlerdir. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum; Türkiye artık darbeci zihniyetin 70 yıl boyunca örselediği askeri eğitim ve öğretim sistemini tamamen terk etmiştir. Yeni askeri eğitim ve öğretim sistemimizle milli iradenin üstünlüğü ilkesine sıkı sıkıya bağlı, sadece millete hizmet eden, sadece devletine ve onun meşru idarecilerine tabi bir Türk Silahlı Kuvvetlerine hamdolsun sahip olduk. Bu kazanımdan kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Küresel ve bölgesel gelişmeler ordumuzu daha nitelikli ve daha fazla sayıda insan gücüyle takviye etmemiz gerektiğine işaret ediyor. Önümüzdeki dönemde tüm enerjimizi, konsantrasyonumuzu ve imkanlarımızı bu doğrultuda kullanacağız. Türkiye'nin böyle bir kabiliyete ulaşmasında emeği geçen rektörümüz başta olmak üzere MSÜ'nün tüm mensuplarına şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum."