İşte Sabah Gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ'un "Zafer Bayramı böyle kutlanır" başlıklı o yazısı
Ne şahane bir geceydi... Külliye'deki müthiş 30 Ağustos kutlama programını, vatan millet sevdası taşıyan herkes gibi ben de gururla, onurla ve nemli gözlerle izledim.
BİR TOHUM ATTIM
Program başlar başlamaz 6 yaşındaki kızımı yanıma çağırdım. Çünkü gerçek vatan sevgisinin ne demek olduğunu ona öğretebilmek için bundan daha güzel bir fırsat olamazdı. İzledikçe ilgisi ve soruları arttı. "Babacığım neden dua okuyorlar?" dedi, anlattım. "Türk bayrağı neden kırmızı?" diye sordu, uzun uzun anlattım. "Atatürk, düşmanları yenerken dedelerimiz nasıl şehit olmuş?" dedi, yutkuna yutkuna anlattım...
Sonra bir de baktım, bizimki resim defterini ve boyalarını almış, usul usul bir şeyler çiziyor. Şehitleri çizmiş. Suratları ciddiymiş. Çünkü savaşmak çok ciddi bir işmiş. Bayrağı bir çocuğa taşıtmayı tercih etmiş. Çünkü bu ülkenin geleceği çocukların elindeymiş. "Peki ağzında zeytin dalı olan bu güvercinin burada ne işi var?" diye sordum, "Her zaman barış olması için" dedi. O resmi sizlerle de paylaşmak istedim. Bir kutlama töreninin küçücük bir kızın yüreğinde vatan sevgisini nasıl tomurcuklandırdığına sizin de şahit olmanız için...