KİMLERLE GÖRÜŞTÜ?
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı seçildikten sonra 2013 yılında ABD'ye gitmiş ve FETÖ terör örgütü yöneticileriyle bir araya gelmişti. Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretinin ardından FETÖ'nün 17/25 Aralık operasyonu gerçekleşmişti. Bu gerçekler ortadayken Kılıçdaroğlu'nun yanında uçurduğu gazetecileri atlatıp 8 saat ortadan kaybolduğu sırada kiminle ya da kimlerle ne görüştüğü merak konusu oldu.
PENSİLVANYA'DA FETÖ'CÜLERLE Mİ GÖRÜŞTÜ?
Dün gündeme gelen "Sır 8 saatin" ardından Kılıçdaroğlu'nun yol üzerindeki Pensilvanya'da FETÖ'cüler ile temas kurduğu iddia edildi.
Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür kendisine gelen istihbaratı köşesinden paylaştı.
Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'nün karanlık kurul üyesiyle görüştüğünü belirten Övür, "Aynı saatlerde ABD'den gelen bir Whatsapp mesajında şöyle deniyordu: "Kılıçdaroğlu, FETÖ'cü Şerif Ali Tekalan'la görüştü. Görüşmede aday olmaması istenmiş ama kabul etmemiş. Bunun üzerine milletvekilliği pazarlığı yapılmış..." Gel de merak etme, " ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun sır 8 saati merak edilirken CHP'den ilginç bir savunma geldi.
CHP SIR 8 SAATİ AÇIKLAYAMADI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ve Engin Altay kameralar karşınan geçti. Tuncay Özkan Kılıçdaroğlu'nun sır 8 saat içerisinde ne yaptığını açıklayamazken "Gizli kapaklı hiçbir şey yapmayız." dedi.
Özkan 8 saatlik süre içerisinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun NewYork'taki TURKEN binası önüne gittiğini ve Twitter üzerinden Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı ve ailesinin asılsız iddialarla hedef aldığı 40 saniyelik videoyu çektiğini iddia ederken "Biz Mustafa Kemal'in yolcusuyuz." savunmasını yaptı.
Özkan şunları iddia etti;
"Bizim bu konulardaki tutumumuz çok net ve açıktır. Gizli kapaklı hiçbir şey yapmayız. Şeffaf olmayan hiçbir ilişki içinde bulunmayız. Bu ilişkileri kuranlar, onların koynunda büyüyenler, şeytanla ortaklık yapanlar çarpılarak o yataktan çıkanlar kendileri ile bizi kıyaslamaya çalışıyor. Biz o kıyası kabul etmeyiz. Kimse de bizi onların yanına yerleştirmez.
Sayın genel başkanımız dört saatlik bir yolculukla New York'a gitmiştir. İlgili gökdelenin önünde gereken sözlerin açıklamasını yapmıştır. Sonra da yine dört saatlik bir yolculukla Washington'a dönmüştür.
"GİZLEYECEK HERHANGİ BİR ZİYARETİMİZ YOKTUR"
Kirli hayallerinin, kirli düşüncelerinin esiri olanlar başka hayaller içinde olabilirler. Onlar bu işte sınıfta kalırlar. Halkımızdan saklayacak, gizleyecek herhangi bir ziyaretimiz yoktur.
Programlarımızı zaten açıklıyoruz.
Pensilvanya'nın yolcuları belli. Gittiler, geldiler. Gitmek için can atıyorlar. Biz o yolun yolcusu değiliz. Biz Mustafa Kemal'in yolcusuyuz."
BU GİZEM NORMAL DEĞİL
Öte yandan Takvim.com.tr'nin haberleştirdiği sır 8 saatin detaylarını kaleme alan Gazeteci Oray Eğin, Devlet Başkanı ve güvenlik riskleri olmasına rağmen Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve ABD Başkanı Joe Biden'ın programlarının dahi böyle gizlenmediğine dikkat çekmişti.
Meseleyi dün kaleme alan Eğin şu detaylarla görüşmedeki gizemi aktardı;
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun Salı sabahı Boston'da yaptığı bir görüşmeden sonra tarifeli uçakla başkente gelmesi bekleniyordu. Ama biletini yaktı ve otomobille yola çıkmaya karar verdi. Boston ve D.C. arası trafiksiz, hiç durmadan en az sekiz saat demek. Amerikan otobanı da olsa yorucu. Tren ve epey kısa sayılabilecek uçak seferleri var. 15 bin dolar gibi cüzi bir ücrete 10-15 kişilik özel uçak bile kiralamak mümkün.
Ama Kılıçdaroğlu otomobille gelmeyi tercih ediyor, yanındakiler de şaşırıyor. Sabah Erdoğan'ın anayasa ve aile çıkışına yanıt vermek, bunu da daha evvel gündeme getirdiği Türken Vakfı için yapılan gökdelenin önünde yapmaya karar veriyor. Çalışma arkadaşlarına "Gökdelen neredeydi, Washington'da mı, gidip önünde bir video çekelim," diyor. Gökdelenin yol üzerinde—dört saat mesafede—Manhattan'da olduğun öğrenince istikamet New York'a doğruluyor.
Gazeteciler, parti sözcüsü, başka milletvekilleri planlandığı gibi tarifeli uçakla D.C.'ye geldiklerinde Kılıçdaroğlu epey izlenen New York video'sunu daha yeni paylaşıyordu. CHP söz konusu gökdeleni Erdoğan'ın ailesine yaptırdığını iddia ediyor, Türken Vakfı ise New York'ta öğrenci yurdu yapıldığını.
"HİÇBİR GAZETECİNİN DE AKLINA BİR ARABA KİRALAYIP PEŞİNE DÜŞMEK GELMİYOR"
Gazetecileri böyle atlatıyor Kılıçdaroğlu. Hiçbir gazetecinin de aklına bir araba kiralayıp peşine düşmek gelmiyor. Türkiye'yi yönetme iddiasındaki bir lider gezisi üzerine epey spekülasyonlar yapılan ABD gibi bir yerde en azından sekiz saat ortadan kayboluyor.
PARTİ YETKİLİLERİNDEN AKTARDIĞINDAN İBARET
O sırada ne yaptığına dair hiçbir bilgi yok. Bildiklerimiz sadece parti yetkililerinden aktardığından ibaret."
ÖZEL BİR ŞOFÖR KULLANDI
"Kılıçdaroğlu'nun siyah Tahoe tarzı SUV tarzı özel aracını Boston'da da hizmet veren özel bir şoför kullanıyor. Boston'dan New York'a dört saat boyunca hiç mola yok. New York'ta gökdelen inşaatının önünde bir video çekiliyor. Ardından hiç vakit kaybetmeden D.C. için yola çıkılıyor, çünkü akşam Johns Hopkins'in şehirdeki kampüsünde öğrencilerle buluşma var. Gecikileceği için toplantı saati 17:00'den 18:00'e itiliyor—Amerikan teamüllerinde alışılmadık bir son dakika değişikliği.
Kılıçdaroğlu'nun kara yolculuğunda yanında basından sorumlu Ömer Topsakal (şeffaflık adına not: 2019'a kadar Habertürk'te çalışıyordu), İBB başkan vekili ve bu gezinin organizasyonunu üstelenen Selçuk Sarıyar ve bir de kameraman var. Keşke bir de yaka mikrofonu olsaymış.
New York ve D.C. arası en iyi ihtimalle bir dört saat daha. Ekip ihtiyaç molası için New Jersey'de hızlıca duruyor, bir hamburger yiyip yola devam ediyorlar. Johns Hopkins'deki görüşmeye de 10 dakika gecikmeli varıyorlar."
Eğin şu ifadelerle de sır 8 saatin normal olmadığına dikkat çekiyor;
"Bu sekiz saatlik araba yolculuğu spekülasyonlara açık. Türkiye'de çok uzun zamandır siyaset gerçek ve verilerle değil, algıyla yapılıyor. Türkiye yönetme iddiasındaki bir liderin sekiz saat ortadan kaybolma gibi bir lüksü yok. Her şey bir yana, o çok kıymetli sekiz saat çok daha verimli harcanabilirdi."