8 SAATLİK YOLCULUĞUN UCU FETÖ'YE Mİ ÇIKIYOR?
Bu gerçekler ortadayken; Kılıçdaroğlu'nun 8 saatlik süre zarfında Fetullahçı Terör Örgütü'nden bir isimle görüşüp görüşmediği merak konusu olurken; gizlilikle atılan karanlık adımlar şüpheleri de beraberinde getirdi.
Kılıçdaroğlu'nun uçağa binmeyerek kara yolunu seçmesi ve takip ettiği güzergah detaylıca mercek altına alındığında karşımıza çok çarpıcı sonuçlar çıkıyor.
CHP lideri, Washington ile New York arasındaki 351 km'lik yolu 3 saat saat 48 dakikada alması gerekirken 8 saatte tamamlıyor.
Aradaki kayıp olan 4 küsür saatlik zaman diliminde ne yaptığı ise tam bir muamma.
Bu noktada Washington ile New York arasındaki mesafeyi gösteren haritayı detaylıca incelediğimiz vakit, güzergahın Fetullahçı Terör Örgütü'nün ininin bulunduğu Pensilvanya'nın yakınlarından geçtiği anlaşılıyor.
SIR OKUL
Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, Kılıçdaroğlu'nun kayıp 8 saatini köşesine taşıdı. Övür, Kılıçdaroğlu'nun gazetecileri atlatıp yaptığı yolculuk sırasında 2 mola verdiğini ve bir okulun odasına kapanıp saatlerde çıkmadığını söyledi.
İşte Övür'ün konuyla ilgili yazısından ilgili bölüm:
Bana gelen bilgilere göre, o yolculukta iki kez kısa mola verilmiş. Sonra bir okula gidilmiş, orada bir grup öğrenciyle ayaküstü konuşulduktan sonra okulun özel odalarında bir süre kalınmış ve sonrası yok. Bir kez daha soruyorum; orada daha önce yazdığım FETÖ'cü Şerif Ali Tekalan'la mı görüşüldü? Ya da başkaları da var mıydı?
Gördüğünüz gibi tablo hiç iç açıcı değil. Bu siyasi hava, "o makam" için her yolu mubah sayan İmamoğlu'nu mu harekete geçirir yoksa "Gelsin de netleşiriz" diyen Akşener'in adaylığının önünü mü açar ya da Gül gibi sürpriz bekleyenlerin önü mü açılır göreceğiz. Ama ortalığın çok karışacağı ve Batı Yakasında, dosyaların açılacağı, itibarsızlaştırmaların başlayacağı, kılıçların çekileceği çok açık... Bu tablodansa ABD gezisi sonrası "icazet" suçlamaları da olsa, adaylığın netleşmesini tercih ederdim.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!
AMERİKAN DERİN DEVLETİNİN KONTROLÜNDEKİ ÜNİVERSİTEYİ DE ÇOK SEVİYOR
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD programında daha önce de gittiği Johns Hopkins Üniversitesi de bulunuyordu.
Söz konusu üniversite Amerikan derin devletinin kontrolü altında.
Kılıçdaroğlu, 30 Kasım - 4 Aralık 2013 tarihleri arasında da aynı üniversiteye konuk olmuştu.
CHP lideri O dönem de Gezi kalkışmasıyla ilgili sözler söyleyip, Gezi'deki terör olaylarını "halk direnişi" gibi sözlerle savunmuştu.
Johns Hopkins Üniversitesi, her ne kadar CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "yuvası" olsa da, o üniversitenin "derin" bir yönü daha var.
Kemal Kılıçdaroğlu daha CHP milletvekili iken, Ekim 2008 tarihinde Johns Hopkins Üniversitesi'ne bağlı Amerikan-İsveç merkezli Slikroad (İpek Yolu) Enstitüsü tarafından bir rapor hazırlandı.
Svante E.Cornell ve Hail Magnus Karavelli imzalı 75 sayfalık rapordaki "kehanet" gibi Türkiye senaryoları dikkat çekiciydi.
Raporun içinde Türkiye'yi sarsacak öngörülerden biri raporun 72. sayfasındaki ifadelerdi:
"CHP'den istifa etmeye ikna edilecek Deniz Baykal'la, yolsuzluklar konusunda kamuoyunun dikkatini çeken Kemal Kılıçdaroğlu yer değiştirecek. CHP, yeniden Avrupa tarzı bir sosyal demokrat parti olarak ortaya çıkacak."