Gizli görüşmelerin basından saklanacağı konuşulurken Kemal Kılıçdaroğlu'nun sır 8 saati gibi bir kayba İYİ Partili isimlerin imza atıp atmayacağı da merak konusu oldu.
Konuya ilişklin ilginç bir yazıda Akşam Yazarı Turgay Güler'den geldi. Güler, "İYİ Partililer ABD'de kaç saat kaybolacak" başlığıyla şunları kaleme aldı;
CHP döndü, İYİ Parti gitti.
Sıraya girdiler maşallah! Sonrasında kim gidecek bekleyip göreceğiz?
Aradaki tek fark CHP genel başkan düzeyinde yapmıştı bu ziyareti. İYİ Parti ise bir alt düzeyde. Demem o ki Meral Hanım kendisi değil, yardımcılarını göndermeyi tercih etti. Aslında bir anlamda dublör kullandı.
Niyesine az sonra geliriz.
İYİ Parti'nin Washington'a yaptığı 'anlamlı' ziyaretin heyet başkanı partinin dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcısı emekli büyükelçi Ahmet Kamil Erozan.
'Kim bu Kamil' diye soranlara ilk söyleyeceğim şey yine kendisi gibi emekli büyükelçi olan Ünal Çeviköz'ün ruh ikizi olduğudur.
Erozan ve Çeviköz çok yakın iki arkadaştır. Biri CHP'de diğeri de İYİ Parti'de görevlendirilmiştir.
Neyse!
İYİ Parti bu 'anlamlı' ziyaret için 'aslında daha önce gidecektik ama pandemi girdi araya' diyor.
Yalan! Hem de buz gibi!
Türk-Amerikan ilişkilerinin geliştirilmesi için 13 sorun tespit etmişler.
Müstakbel iktidarlarında ABD ile daha sağlıklı bir ilişki için bunların çözüm yollarını ele alacaklarmış.
Bak sen!
Ahmet Kamil Bey mi yapacak bunu?
Meclis'e soru önergesi verip 'Libya'ya kaç asker gönderdik, ne kadar silah gönderdik, hangi silahları gönderdik' diye soran Ahmet Kamil Bey mi?
HDP de 'Suriye ve Irak'ta kaç MİT mensubu var' diye sormuştu.
Aynı Ahmet Kamil Bey İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya alınması için ter döken isimlerden.
Bitmedi!
Hani şu CHP, İP, SP ve HDP'nin bir araya gelip anayasanın ilk dört maddesini tartışmaya açtığı 'anayasa çalıştayı' vardı ya. Beyimiz oraya da katılmış. Malum o çalıştayda federasyon, özerklik gibi konular ele alınmıştı.
Kamil Bey'in arşivi buna benzer sayısız örnekle dolu maşallah.
Ama PKK'ya elli bin TIR dolusu silah yardımında bulunan ABD'ye yönelik tek cümlesi yok beyimizin. Yahut FETÖ konusunda.
Ya ne var? İşte şimdi sıkı durun! Neler var neler!
Aslında bu ziyaret yedi ay önce gerçekleşecekmiş. 2 Mart tarihinde yapacaklarmış bu geziyi. Plan yapılmış, heyet belirlenmiş ve de kamuoyuna duyurulmuş. Ama sonradan iptal edilmiş. Tabii ki pandemi yüzünden değil!
Nedeni tam bir skandal!
İYİ Parti heyeti bu geziye çıkmadan önce Steven Cook'u arayıp randevu istemiş. Kim bu Steven?
Henri Barkey'in öğrencisi, yardımcısı, has adamı.
Henri kim? CIA eski danışmanı. 15 Temmuz darbesinin arkasındaki isimlerden. Osman Kavala'nın arkadaşı. Selahattin Demirtaş'ın dostu. Bu karede bir de Aslı Aydıntaşbaş var.
Steven'a geri dönelim şimdi. Bu Steven ABD derin devletinin kalbi CFR'nin yani Diş İlişkiler Konseyi'nin bir elemanı. Ortadoğu ve Türkiye uzmanı. İYİ Partililer bu arkadaştan niye randevu almak isterler aklım almaz.
Şaka şaka! Nesini almayacak?
Steven bunlara diyor ki 'Henri Barkey de olsun bu görüşmede'. Bunlar da diyor ki 'bunu içeride izah edemeyiz'.
Sanki Steven'ı izah edebilirler!
Bunun üzerine Steven 'İyi Parti'den bazı isimler Diş İlişkiler Konseyi ile görüşmek istedi ama Hocam Henri Barkey'in davet edilmemesini koşul sundu. Ben de onlara -hadi oradan- diye cevap verdim' şeklinde bir tivit atıp olanı biteni faş etti.
Henri boş durur mu? O da 'teşekkürler Steve, umarım Washington DC'deki diğer kurumlar da sizler kadar ilkeli olur. Göreceğiz' diye bir tivit attı.
Hal böyle olunca İYİ Parti bu geziyi iptal etmek zorunda kaldı. Aradan şimdi 7 ay geçti. İYİ Parti heyeti Washington DC'de.
Bakalım Washington DC'deki 'diğer' kurumlar ne kadar ilkeli davranacak!
Kılıçdaroğlu ABD'ye gittiğine bin pişman oldu. Dönüş görüntülerine bakın ne demek istediğimi anlarsınız. CHP'liler kapalı kapılar ardında 'keşke gitmeseydi' diyor şimdi. Zira Kemal Bey kayıp sekiz saatin hesabını kimseye veremiyor.
Kaybolma sırası şimdi İYİ Parti'de!
Kemal Bey'den fazla mı kaybolurlar az mı?