CHP'li İBB’de çalışan PKK’lı Şafak Duran hakim karşısına çıktı!

Son dakika haberi! CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)'nde sosyal hizmet uzmanı olarak görev yaparken, terör örgütü PKK'lılarla birlikte ve elinde silahlı fotoğrafları ortaya çıkınca örgüt üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan Şafak Duran hakim karşısına çıktı. Duran savunmasında, “Eşkal bana ait değildir." dedi. Dijital inceleme raporlarında fotoğraftaki kişiyle Şafak Duran’ın yüz karşılaştırması yapıldığı ve sonucunda fotoğraftaki kişinin Şafak Duran ile aynı kişi olduğu kuvvetle muhtemel olduğu belirtildi. ddianamede, Duran'ın örgüte ilk katılım gösterenlere verilen 'Şervan eğitimi' mezuniyet törenine katıldığına, örgütün özel kuvvet yapılanması içerisinde 'aktif hücre' olarak görevlendirildiğine dikkat çekilmişit.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :19 Ekim 2022 , 15:46 Güncelleme Tarihi :19 Ekim 2022 , 16:03
CHP’li İBB’de çalışan PKK’lı Şafak Duran hakim karşısına çıktı!

İÇİNDEKİLER

PKK Silahlı Terör Örgütü'nün Kuzey Irak'taki kampında görüntüleri ortaya çıkan CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanı Şafak Duran hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. 16 Ocak tarihinde gözaltına alınan ve tutuklanan Duran'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nun hazırladığı iddianameyle, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.

Savcılık iddianamede, bu hücrelerin örgütten metropol alana geçtikten sonra düzenli bir hayat görüntüsü verdiklerinin dolayısıyla 'uyuyan hücre'lerden biri olduğuna dikkat çekti.

SAVUNMASINI GERÇKELEŞTİRDİ
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Şafak Duran getirildi. Duruşmaya sanık avukatları ve Duran'ın yakınları katıldı.

Savunmasına başlarken kendisini Sosyal hizmet uzmanı olarak kendini tanıtan Şafak Duran, "2012-2016 yılları arasından Sakarya'da sosyal hizmet bölümünü okudum. Sonrasında ALES sınavlarına girdim. Yüksek lisans okuma hedefim vardı ve 2017 yılları arasında yüksek lisansı kazandım ve Fransa'ya gittim. Döndüğümde 4 ay işsiz kaldım. Mülteciler derneğinde gönüllü olarak projelere katıldım. Dernek Sultanbeyli Belediyesi'yle koordineli çalışıyordu. İBB'ye internet üzerinden başvuru yaptım. 9 aylık bir projede çalıştım. Daha sonra proje kapsamı sonlanınca Alman işbirliği projesinde çalışmaya başladım. Ama ortaya çıkan fotoğraf nedeniyle İBB'de çalışırken gözaltına alındım ve projelerden çıkarıldım. Bu nedenle eğitim hayatım sonlandı. Silahlı terör örgütü üyesi iddiasını reddediyorum. Ben böyle bir suç işlemiş olsaydım, Fransa'da düzenli bir hayatım vardı neden bırakıp buraya geleyim. Ben gözaltındayken sosyal medyada benim adıma yalan yanlış haberler yapılmış. Kanıtlanmamış bir suç üzerinden benim kişilik hayatıma müdahale edilmiştir. Ailem bu suçlamalar nedeniyle maddi manevi etkilenmiştir" dedi.

''EŞKAL BANA AİT DEĞİLDİR''
Sabah'ta yer alan habere göre, savunmasına devam eden Duran, "İddia edilen fotoğraf bana ait değildir, oradaki kişide ben değilim. Kesinlikle kabul etmiyorum. Fotoğraftaki kişileri de tanımıyorum görmedim. Görseldeki eşkal bana ait değildir. Eşkalle tek ortak noktamız memleketimiz ve yaşımdır, başka ortak özelliğimiz yoktur. Herhangi bir parti sendika vb. kuruluşlarda üyeliğim yoktur. Benim bu dosyayla hiçbir alakam yoktur. Ben hukuka sığınıp adalet talep ediyorum. Adli kontrol şeklinde bile olsa tahliyemi istiyorum" diyerek savunmasını sonlandırdı.

TUTUKLULUK DEVAM
Dijital inceleme raporlarında fotoğraftaki kişiyle Şafak Duran'ın yüz karşılaştırması yapıldığı ve sonucunda fotoğraftaki kişinin Şafak Duran ile aynı kişi olduğu kuvvetle muhtemel olduğu belirtildi.



Şafak Duran ise raporu kabul etmediğini beyan etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Şafak Duran'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, Duran'ın kullandığı telefon kayıtlarının istenilmesini ve dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine hükmederek duruşmayı erteledi.

PKK'NIN ÖZEL KUVVETLERİNDEN
Öte yandan İddianamede, Duran'ın örgüte ilk katılım gösterenlere verilen 'Şervan eğitimi' mezuniyet törenine katıldığına, örgütün özel kuvvet yapılanması içerisinde 'aktif hücre' olarak görevlendirildiğine dikkat çekildi.

Bu hücrelerin, teröristlerin örgütten metropol alana geçtikten sonra düzenli bir hayat görüntüsü verdiklerinin bilinen bir gerçek olduğu vurgulandı. Duran'ın bu doğrultuda örgütün 'uyuyan hücreleri'nden biri olduğu değerlendirildi. 2014'te sözde törene katılan 2 itirafçı terörist, Duran'ın fiziki özelliklerini güvenlik birimleriyle paylaştı. Duran, o tarihlerde Güneydoğu'ya gezi amaçlı gittiğini öne sürdü.

CHP ve terör örgütü PKK üyesi birçok ismi savunmuş hatta Meclis'te misafir etmişti. İşte daha önce CHP'nin savunduğu ancak terör eylemi gerçekleştiren isimler:

PUSUDA ÖLDÜRÜLDÜ
TBMM'de "tıp öğrencisi" kılıfıyla 2012 yılında CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir tarafından ağırlanan Ceren Güneş kod adlı PKK'lı Özge Aydın, Suriye kuzeyinde Mehmetçiğe saldırı düzenlerken imha edildi. 28 yaşındaki terörist, Barış Pınarı Harekâtı kapsamında terör örgütü PKK/YPG'den temizlenen Rasulayn çevresinde, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına bombalı pusu kurup patlayıcıyı ateşlemek isterken etkisiz hale getirildi.

3 Aralık 2012'de Milletin Meclisi'ne kadar sokulan Özge Aydın, CHP'li Ağbaba ve Demir'le birlikte basın açıklaması yaparak mağdur rolüne bürünmüş, Ağbaba basın toplantısında "Arkadaşlar bu tıp öğrencilerinin kullandıkları en önemli aletlerden biri" diyerek stetoskopu Özge Aydın'ın koluna 'kelepçe' biçiminde takmış ve Aydın da bu aletle bağlanan ellerini havaya kaldırarak poz vermişti. Aydın, 3 Temmuz 2015'te ise yine TBMM'de CHP Milletvekili Necati Yılmaz'ın misafiri olarak ağırlandı.

KEMAL'İN CİCİ TERÖRİSTİ BERNA
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "parasız eğitim pankartı açtı" diyerek sahip çıktığı ve cezaevinden çıkarılmasına önayak olduğu DHKP-C'li Berna Yılmaz ise 2016'da Çevik Kuvvet otobüsündeki polislere saldırdı, ölü ele geçirildi.

Kılıçdaroğlu'nun savunduğu Yılmaz, savcı Mehmet Selim Kiraz'ı makamında şehit eden DHKP-C'li Şafak Yayla ile birlikte benzer eylemlerde de boy gösterdi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun hazırladığı İnsan Hakları Raporu'nda "polis tarafından mağdur edilen öğrenci" denilen Elif Sultan Kalsen de serbest bırakıldığı İstanbul sokaklarını kana buladı.

DHKP-C'li Kalsen, 2012'de Sultangazi'de bombalı saldırı düzenleyerek 1 polisimizi şehit etti. Tanrıkulu'nun "mağdur öğrenci"si Kalsen, 2015 yılında İstanbul Emniyet Genel Müdürlüğü binasına saldırarak polislerimize mermi yağdırdığı esnada öldürüldü.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın davetlisi olarak Mayıs 2019'da TBMM'ye gelen DHKP-C'li Mulla Zincir ve Eylem Yücel isimli teröristler, güvenlik araması sonucunda yakayı ele verdi. Üzerinden el yapımı kesici aletler çıkan teröristler, bir polisimizi yaraladıktan sonra derdest edilerek gözaltına alndı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN