Savunmasına başlarken kendisini Sosyal hizmet uzmanı olarak kendini tanıtan Şafak Duran, "2012-2016 yılları arasından Sakarya'da sosyal hizmet bölümünü okudum. Sonrasında ALES sınavlarına girdim. Yüksek lisans okuma hedefim vardı ve 2017 yılları arasında yüksek lisansı kazandım ve Fransa'ya gittim. Döndüğümde 4 ay işsiz kaldım. Mülteciler derneğinde gönüllü olarak projelere katıldım. Dernek Sultanbeyli Belediyesi'yle koordineli çalışıyordu. İBB'ye internet üzerinden başvuru yaptım. 9 aylık bir projede çalıştım. Daha sonra proje kapsamı sonlanınca Alman işbirliği projesinde çalışmaya başladım. Ama ortaya çıkan fotoğraf nedeniyle İBB'de çalışırken gözaltına alındım ve projelerden çıkarıldım. Bu nedenle eğitim hayatım sonlandı. Silahlı terör örgütü üyesi iddiasını reddediyorum. Ben böyle bir suç işlemiş olsaydım, Fransa'da düzenli bir hayatım vardı neden bırakıp buraya geleyim. Ben gözaltındayken sosyal medyada benim adıma yalan yanlış haberler yapılmış. Kanıtlanmamış bir suç üzerinden benim kişilik hayatıma müdahale edilmiştir. Ailem bu suçlamalar nedeniyle maddi manevi etkilenmiştir" dedi.
''EŞKAL BANA AİT DEĞİLDİR''
Sabah'ta yer alan habere göre, savunmasına devam eden Duran, "İddia edilen fotoğraf bana ait değildir, oradaki kişide ben değilim. Kesinlikle kabul etmiyorum. Fotoğraftaki kişileri de tanımıyorum görmedim. Görseldeki eşkal bana ait değildir. Eşkalle tek ortak noktamız memleketimiz ve yaşımdır, başka ortak özelliğimiz yoktur. Herhangi bir parti sendika vb. kuruluşlarda üyeliğim yoktur. Benim bu dosyayla hiçbir alakam yoktur. Ben hukuka sığınıp adalet talep ediyorum. Adli kontrol şeklinde bile olsa tahliyemi istiyorum" diyerek savunmasını sonlandırdı.
TUTUKLULUK DEVAM
Dijital inceleme raporlarında fotoğraftaki kişiyle Şafak Duran'ın yüz karşılaştırması yapıldığı ve sonucunda fotoğraftaki kişinin Şafak Duran ile aynı kişi olduğu kuvvetle muhtemel olduğu belirtildi.
Şafak Duran ise raporu kabul etmediğini beyan etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Şafak Duran'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, Duran'ın kullandığı telefon kayıtlarının istenilmesini ve dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
PKK'NIN ÖZEL KUVVETLERİNDEN
Öte yandan İddianamede, Duran'ın örgüte ilk katılım gösterenlere verilen 'Şervan eğitimi' mezuniyet törenine katıldığına, örgütün özel kuvvet yapılanması içerisinde 'aktif hücre' olarak görevlendirildiğine dikkat çekildi.
Bu hücrelerin, teröristlerin örgütten metropol alana geçtikten sonra düzenli bir hayat görüntüsü verdiklerinin bilinen bir gerçek olduğu vurgulandı. Duran'ın bu doğrultuda örgütün 'uyuyan hücreleri'nden biri olduğu değerlendirildi. 2014'te sözde törene katılan 2 itirafçı terörist, Duran'ın fiziki özelliklerini güvenlik birimleriyle paylaştı. Duran, o tarihlerde Güneydoğu'ya gezi amaçlı gittiğini öne sürdü.
CHP ve terör örgütü PKK üyesi birçok ismi savunmuş hatta Meclis'te misafir etmişti. İşte daha önce CHP'nin savunduğu ancak terör eylemi gerçekleştiren isimler:
PUSUDA ÖLDÜRÜLDÜ
TBMM'de "tıp öğrencisi" kılıfıyla 2012 yılında CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir tarafından ağırlanan Ceren Güneş kod adlı PKK'lı Özge Aydın, Suriye kuzeyinde Mehmetçiğe saldırı düzenlerken imha edildi. 28 yaşındaki terörist, Barış Pınarı Harekâtı kapsamında terör örgütü PKK/YPG'den temizlenen Rasulayn çevresinde, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına bombalı pusu kurup patlayıcıyı ateşlemek isterken etkisiz hale getirildi.