Çavuşoğlu, "Raporlarınızda hiçbir zaman bizim görüşmelerimize yer vermiyorsunuz. Çifte standart uyguluyorsunuz. 15 Temmuz darbe girişimini darbeciler üzerinden değerlendiriyorsunuz. Gidip o gece şehit olanların aileleri ile ya da gazilerle konuşmuyorsunuz. Cumartesi anneleri ile ilgili rapor hazırlıyorsunuz, bir kez gidip Diyarbakır Anneleri ile konuşmadınız. Terörle mücadelede şehit olanların ailelerini dinlemediniz. Onun için raporlarınıza bizim millet bir değer atfetmiyor" ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin en iyi yaptığı şeylerden birinin seçimler olduğunu, ancak bazı partilerin başarısızlıklarına mazeret üretmek için bazı iddiaları gündeme getirdiğini de söyledi.
AB YAPINCA "DÜZENLEME" TÜRKİYE'YE GELİNCE "SANSÜR"
Öte yandan Avrupa medyası dezenformasyon yasasının TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşmasını sayfalarına taşıdı. Türkiye'deki yasaların sansür olacağını ileri sürdüler. Oysa aynı Batı medyası Avrupa ülkelerindeki benzer düzenlemeleri "yalan haberlerle mücadele" şeklinde okuyucularına servis ediyor.
Örneğin kısa bir süre önce Avrupa Birliği'nde (AB) internetteki terör içerikli paylaşımların üye ülkelerin talebi üzerine 1 saat içinde kaldırılmasını öngören yasal düzenleme uygulamaya konmuştu. Ya da AB Dijital Hizmetler Yasası uygulanıyor. Bu da büyük teknoloji şirketlerinin kontrolsüz gücünü etkin bir şekilde frenlenmeyi amaçlıyor.
YASAYLA DEZENFORMASYONUN ÖNÜNE GEÇİLECEK
Türk Ceza Kanunu'nun "Kamu Barışına Karşı Suçlar" bölümüne yeni bir suç tipi ihdas edilerek, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu düzenlendi.
Halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Failin, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi halinde söz konusu ceza yarı oranında artırılacak.
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları temyiz edilebilecek.
Milli İstihbarat Teşkilatının faaliyetleri ve personeline yönelik suç teşkil eden içerikler katalog suçlar kapsamına alınacak.
SOSYAL MEDYA ŞİRKETLERİNE YÖNELİK DÜZENLEMELER
Sosyal ağ sağlayıcıların, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunca (BTK) yapılacak kullanıcı haklarına ilişkin düzenlemelere uymaları zorunlu olacak.
Sosyal ağ sağlayıcılara, çocukların sosyal ağlarda daha etkin korunması için çocuklara özgü ayrıştırılmış hizmet sunma yükümlülüğü getirildi.
Sosyal ağ sağlayıcıların temsilcileri gerçek kişi ise bu kişinin Türkiye'de mukim ve Türk vatandaşı olması gerekecek. Bu temsilci tüzel kişi ise doğrudan sosyal ağ sağlayıcı tarafından sermaye şirketi şeklinde kurulan bir şube olması zorunlu tutulacak.
Sosyal ağ sağlayıcı, başlık etiketleri veya öne çıkarılan içerikler aracılığıyla ortam sağladığı başkasına ait yayın yoluyla işlenen suçtan, kendisine hukuka aykırı içeriğin bildirilmesine rağmen içeriğin bildiriminden itibaren derhal ve en geç 4 saat içinde kaldırılmaması halinde bu içerikten doğrudan sorumlu olacak.
BTK Başkanı, kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerini getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya, bir önceki takvim yılındaki küresel cirosunun yüzde 3'üne kadar idari para cezası verebilecek.