"Kendisi Müslüman ve Türk. Atatürk de Müslüman bir Türk. Atatürk'ün ifadelerine son derece inanmış, son derece yakın bir arkadaşlık kurmuşlar. O arkadaşlıkların neticesinde de dedem siyasete değil, anneannemin vasıtasıyla da sanayiye sevk edildi. Yani Atatürk dostane bir sohbette anneannemden rica etti Şakir Zümre'nin sanayiye girmesini. Ve ondan sonra onlar Türkiye'ye zannediyorum 1920'li senelerde geldiler. İstiklal Harbi esnasında da Türkiye'nin bütün silah teşkilatını organize etmiştir."
ASKERİ FABRİKA SOBA FABRİKASINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Bu yıllarda uçak ve su altı bombaları, silah ve cephaneler üretmek için dedesinin Sütlüce'de fabrika açtığına, burada üretimi yapılan mühimmatların denemelerinin ise Hasdal'da yapıldığına dikkati çeken Humbaracıbaşı, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından ABD'nin "yardım" adı altında ücretsiz ya da ucuz fiyatla gönderdiği uçak ve mühimmatlarla Türkiye'nin savunma sanayi alanında attığı başarılı adımları sabote ettiğini söyledi.
ABD'nin baltalama çalışmasının ardından dedesinin askeri mühimmat fabrikasını soba fabrikasına dönüştürdüğüne vurgu yapan Humbaracıbaşı, şöyle devam etti:
"Biz sadece soba yapmadık, aynı zamanda zirai aletler de yaptık ama niye yaptık zirai aletleri ve sobayı? Askeri malzemelerin yapılması resmi olarak durdurulduğu için. Bir şey üretmeniz lazımdı, dedem onu yaptı. Dedem üretken, yapıcı bir insandı. Fabrika soba üretmeye başladı ama bu durum kendisini çok üzdü. Hatta bir Cumhuriyet Bayramı'nda protesto için bir kamyonun üzerine sobalarını yerleştirdi, davet edilmediği halde resmi geçitte o kamyonla geçti. Orada aslında üzüntüsünü ifade etti ama lafla değil, hareketle yaptı bunu."
Türkiye'nin o dönemde kazanç gibi görünen "yardım paketleri" ile geleceğe dair kayıplar yaşadığını ifade eden Humbaracıbaşı, son dönemlerde bu alanda yapılan yatırımları yerinde bulduğunu kaydetti.
"SELÇUK BAYRAKTAR'I TAKDİR EDİYORUM"
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar'ın bu alanda yaptığı çalışmaları takdir ettiğinin altını çizen Humbaracıbaşı, "Selçuk Bayraktar beyi çok takdir ediyorum. Hiç tanışmadım, hiç de görmedim ama çok takdir ediyorum. Yaptığı işten ötürü takdir ediyorum. Keşke ben de yapabilseydim ama yapamadık. Ermenistan'ı, Ukrayna'yı görüyorsunuz. Rusya, Ukrayna'ya (SİHA'lar sebebiyle) halen giremiyor. Bu ülkede imkan tanındığında çok güzel işler yapılıyor." dedi.