"Yalova Belediyesinde zimmet" iddiasıyla açılan davanın duruşmasında CHP milletvekillerinin mahkeme heyetine yönelik söylemleriyle ilgili soru üzerine Bozdağ, yargı yetkisinin bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanıldığını belirtti.
Hiç kimsenin, hakimlere, savcılara emir ve talimat veremeyeceğini, tavsiye ve telkinde bulunamayacağını vurgulayan Bozdağ, şunları söyledi:
"Yalova'da yapılan yargılama sırasında şahit olduğumuz şey, Anayasada ifadesini bulan hukuk devleti ve yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla ilgili bütün ilkeleri ayaklar altına alan bir hadisedir. Bir defa CHP'lilerin yaptığı şey, mahkemeye baskın vermektir, adeta basıyorlar. Böyle parmak sallıyorlar mahkeme heyetine. Onlara tehditler savuruyorlar. Yetmiyor hakaret edenleri var ve orada yargı görevi yapanları aleni bir şekilde etkileme suçu dahil, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs dahil, hakaret dahil pek çok kanunlarımızda suç olarak tarif edilen fiilleri de işliyorlar."
Bozdağ, bu olanları kınadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Koca koca vekiller mahkeme basar mı? Hakimi, savcıyı tehdit eder mi? Hukuk devleti buna rıza gösterir mi? Ben beklerdim ki Cumhuriyet Halk Partisi Disiplin Kurulu gerekli süreçleri başlatsın, bu haksızlığı, hukuksuzluğu, keyfiliği yapanlar hakkında disiplin hükümlerini uygulasın ya da Meclis grubu gereğini yapsın ya da genel başkan düzeyinde bunlara karşı 'Sizin yaptığınız haddini bilmezliktir, hukuk tanımazlıktır, hukuk devletini çiğnemektir. Ne demek hakime parmak sallamak, tehdit etmek, saldırmak bu kabul edilebilir mi?' Bütün bunların hepsini reddediyoruz. Kabul edilemez şeylerdir. Kendini ve haddini bilmez olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim."
"MECLİSİMİZİN DE YARGIYA SAHİP ÇIKACAĞINI UMUYORUM"
Yaşananlarla ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının tahkikat başlattığını, milletvekilleri hakkındaki dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğini anımsatan Bozdağ, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin süreci anlattı.
Adalet Bakanı Bozdağ, "Türk yargısına dönük bu aleni saldırı karşısında Meclisimizin de duyarsız kalmayacağına ben yürekten inanıyorum. Bu sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesi bakımından Meclisimizin de yargıya sahip çıkacağını umuyorum ve buradan da sahip çıkmaya davet ettiğimi ifade etmek isterim." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun uyuşturucu iddialarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye'nin, cari açığını uyuşturucuyla kapattığını" inanarak söylediğini vurguladı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uyuşturucuyla dünyada en etkin ve en kararlı mücadele yapan bir ülke olduğunu dile getiren Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu resmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve hükümetine, kolluk güçlerine iftira etmektedir. Çok açık söylüyorum, elinde belge varsa çık ortaya koy. Öyle kulaktan dolma, kulağa üfürme, birilerinin laflarıyla ağzından çıkanı kulağı duymayacak cümleler kurmak bir ana muhalefetin başındaki genel başkana yakışmaz." ifadelerini kullandı.
"Birileri derken kimleri kastediyorsunuz?" sorusuna Bozdağ, şu yanıtı verdi:
"Ben de bilmiyorum kimler onlar? Hamburgercide konuştukları mı, yoksa tost yedikleri mi bilemem ben onu ama sonuçta bir laf söylenirken bu lafın karşılığı nedir? Türkiye'de buna kim inanır? Devletin uyuşturucu ticareti yaptığını iddia etmek, Türkiye'yi uluslararası alanda da mahkum edecek bir beyandır. Türkiye'nin aleyhine konuşuyor ve ihbar ediyor Türkiye'yi. Bir tane kişi çıkıp aklı başında kişi Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunu yapıyor diyebilir mi? Diyemez. Bakın bazı ülkeler uyuşturucuyla mücadeleyi, baş edemediler, legalleştirme yoluna giden ülkeler oldu."
"KILIÇDAROĞLU, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NE İFTİRA ETMİŞTİR"
Tutuklu ve hükümlülerin üçte birinden fazlasının uyuşturucu suçundan cezaevinde bulunduğunu bildiren Bakan Bozdağ, yapılan yasa değişikliğiyle uyuşturucu suçundan verilen cezaların artırıldığını hatırlattı.
Bozdağ, uyuşturucu suçunun infazının terör suçunun infazıyla eşit hale getirildiğini vurgulayarak, uyuşturucu nedeniyle cezaevinde bulunanların aldığı cezanın dörtte üçünü iyi halle geçirmediği sürece dışarı çıkma imkanı olmadığını aktardı.
"Uyuşturucu imalatı, ticareti, satışı, terörist ile infaz açısından bir tutuluyor." diyen Bozdağ, şöyle konuştu:
"Devlet böyle etkin, kararlı bir mücadele yapmamış olsa uyuşturucuyla ilgili bu kadar tutuklu ve hükümlü içeride olmayacağı gibi soruşturma ve kovuşturma aşamasında da binlerce uyuşturucuyla ilgili soruşturma ve kovuşturma olmazdı. Bunun çokluğu mücadelenin etkin ve kararlı yürütülmesiyle alakalıdır. İşte yargıda hesabını verecek bunun.
Kılıçdaroğlu, çok net söylüyorum, Türk milletinin gözünün içine baka baka hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hem aziz Türk milletine ve hükümetine hem de bizim uyuşturucuyla mücadele eden kolluk güçlerimize ve yargımıza çok net bir şekilde iftira etmiştir. Bunun başka bir izahı falan yok. O zaman bu iftira etmediğini, konu yargıya intikal ettiğinde ispat hakkı da var. Elinde bilgi, belge ne varsa ortaya koyması lazım. Çıkıp milletin gözünün içine baka baka demesi lazım ki uyuşturucuyu hükümet satıyor, kolluk satıyor, devlet satıyor, şöyle yapıyor, böyle yapıyor. Ortaya koyması lazım. Buradan hodri meydan diyorum, iftira ata ata milleti lekelemek, iddia ede ede iftira etmek büyük bir suçtur. Maalesef Türkiye'de bugün bu yapılıyor. Bazıları soru sorarak iftira ediyorlar. Bazıları iddia ederek iftira ediyorlar. Bazıları da hüküm cümlesi kurarak iftira ediyorlar."
Cumhuriyet tarihinde çok sayıda siyasi partinin yer aldığını, çok sayıda muhalefetin değiştiğini kaydeden Bakan Bozdağ, bugüne kadar hiçbir muhalefetin kendi ülkesini "uyuşturucu satarak cari açığı kapamak" gibi bir iftirayla suçlamadığını vurguladı.
Danıştay 5. Dairesi'nin meslekten ihraç edilen hakim ve savcılarla ilgili verdiği kararların sorulması üzerine Bozdağ, yargının verdiği kararları herkesin eleştirdiği gibi kendisinin de eleştirme hakkının bulunduğunu söyledi. Bakan Bozdağ, "Bu kararı ben de eleştirdim, eleştiriyorum. Bu karar üzerine, HSK bunun yargı sürecini takip ediyor ve oradaki arkadaşlarımız bu kararı temyiz ettiler. İdari Dava Daireleri Kurulu'nun gündemine gelecek ve orada bu temyiz incelemesi yapılacaktır. Bu karar pek çok yönüyle eleştiriye muhatap oldu. Biz de pek çok yönüyle bu kararı eleştirdik. Umarız ki Danıştay bu konuda dosya ve delilleri doğru değerlendirerek hakkaniyetli bir karar verecektir." dedi.
HSK İDDİALARI ARAŞTIRACAK
İzmir'in Bornova ilçesinde Hülya Şellavcı'nın silahla öldürülmesiyle ilgili Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) ihmal şikayetinde bulunulduğunun hatırlatılması üzerine Bozdağ, HSK'nin şikayet üzerine inceleme ve soruşturma izni verdiğini bildirdi. Bozdağ, HSK'nin iddiaları araştıracağını belirtti.
Kadın cinayetleri konusunda ciddi tedbirler aldıklarını, yasa değişikliklerinin yapıldığını ancak zihniyeti değiştiremediklerini vurgulayan Bozdağ, kadın cinayetlerine en ağır cezanın verildiğini söyledi.
Adalet Bakanı Bozdağ, kadın cinayetlerinin önlenmesinde herkese görev düştüğünü kaydetti.
"İADE SÖZ KONUSU DEĞİL"
NATO'ya üyelik başvurusu yapan Finlandiya ve İsveç'te bulunan teröristlerin iadesine ilişkin soru üzerine Bozdağ, "İsveç ve Finlandiya'dan bizim iade talebinde bulunduklarımızdan bugüne kadar yapılmış bir iade söz konusu değil." bilgisini paylaştı.
İsveç ve Finlandiya heyetleriyle yapılan görüşmeleri anlatan Bakan Bozdağ, 8 Kasım'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un Türkiye'ye gelmesinin beklendiğini hatırlattı.
"En üst düzeyde Cumhurbaşkanı'mızın ifadesiyle 'teröre destek noktasında, desteklerinden vazgeçer ve Türkiye'nin terörle mücadelesine destek olucu adımlar atarlarsa Türkiye'ye silah ambargosu dahil pek çok konuda yapılan yaptırımları gözden geçirir, geri adımlar atarlarsa, o zaman biz NATO'ya tam üyelik sürecini nihayete erdirebiliriz.' Süreç başladı ancak bu sürecin nihayete ermesi ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu işe, onayla bitecektir." ifadelerini kullanan Bozdağ, iadeler konusunda olumlu gelişme olmadığını, olumlu görüşmelerin bulunduğunu dile getirdi.
"UMARIZ Kİ SÜREÇLER SONUCUNDA TÜRKİYE'YE İADE KONUSUNDA KARARLAR ÇIKAR"
Arnavutluk'ta 30 Ağustos'ta gözaltına alınan kripto para borsası Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer ile Hablemitoğlu suikastının katil zanlılarından emekli albay Mustafa Levent Göktaş'ın iade süreçlerine yönelik soru üzerine Bozdağ, şunları söyledi:
"Şimdi bunlarla ilgili kırmızı bülten var. Bildiğim kadarıyla da Bulgaristan'da bir tanesi. Bir tanesi de Arnavutluk'ta. Her ikisiyle ilgili de oradaki iç hukuk süreçleri işliyor ve bunlarla ilgili resmi kanallardan Türkiye zaten taleplerini her iki ülkeye de iletti. Orada da olumlu bir hava var, benim de görüşmelerim oldu. Arnavutluk Adalet Bakanı'yla ve onlar da Türkiye'nin bu talebine olumlu baktıklarını, yargı süreçleri, kendi iç hukuk gereği işlemesi gereken süreçler olduğunu, o süreçlerin sonunda karar verileceğini ifade ettiler. Bildiğim kadarıyla o ülkelerde kendi iç hukuk süreçleri işliyor. Umarız ki süreçler sonucunda Türkiye'ye iade konusunda kararlar çıkar."
"KOMŞULARIN MAHKEMEYE DÜŞMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ"
Kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk konusunda da değerlendirmelerde bulunan Bakan Bozdağ, arabuluculukta anlaşma oranının yüksek olduğunu dile getirdi.
Bakan Bozdağ, "Kira uyuşmazlıkları, Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlıkları, komşuluk hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkları yeni dönemde arabulucuya aktaracağız. Komşuların mahkemeye düşmesine izin vermeyeceğiz. Mahkemeye düşmeden kendi aralarında daha makul bir biçimde ihtilafları çözüme kavuşturmalarını temin edecek bir sisteme geçmiş olacağız. Böylelikle hem mahkemelerin iş yükü azalacak hem yargılamalar hızlanacak hem de komşular mahkemeye düşmeden, karakola düşmeden kendi aralarında anlaşarak bu meseleyi daha kısa yoldan çözme imkanı bulacaklar." diye konuştu.
CEZASIZLIK ALGISI
Cezasızlık algısını ortadan kaldırmak amacıyla cezası az suçlara yönelik infaz düzenlemesiyle ilgili soru üzerine Bozdağ, cezasızlık algısının şikayet edilen bir durum olduğunu dile getirdi. Bakan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Geçen İstanbul'da oldu, geliyor, tarıyor, bir çocuğumuz yaralanıyor adli kontrolle serbest bırakılıyor. Vatandaş diyor ki 'Sokakta çatışma yapan, bir tane vatandaşımızın yaralanmasına sebep olan biri tutuklanmayacaksa kim tutuklanacak?' Vatandaş itiraz ediyor, ben de itiraz ediyorum. Şiddet var, silah kullanıyor, bir vatandaş yaralanıyor, bizim hukukumuz da bunu takdire bırakıyor. O zaman bu takdirle ilgili kısımlar üzerinde bizim durmamıza gerek var. Cezayla ilgili bazı suçların cezaları var, yatarı yok."
Dünyada cezasızlık algısını ortadan kaldıracak farklı uygulamaların bulunduğuna işaret eden Bozdağ, bu konuda adım atmada kararlı olduklarını ve dünya örneklerini incelediklerini bildirdi.