"Türkiye, NATO'nun açık kapı politikasının her daim güçlü destekçisi olmuştur. İsveç ve Finlandiya'nın katılım müzakerelerinin başlatılmasına da esasen bu yaklaşımımız doğrultusunda Madrid'de onay verdik. İsveç'in, 200 senelik askeri ittifaklara katılmama politikasına son vermeye iten güvenlik kaygılarını anlayışla karşılıyoruz. Türkiye malumunuz PKK, PYD, YPG, FETÖ, DHKP-C ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadele ediyor. Bu terör örgütlerinin hain saldırılarında çoğu çocuk ve kadın 40 bini aşkın vatandaşımızı kaybettik. Son olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminde 29'u bu bina çevresinde olmak üzere 252 insanımız FETÖ üyesi teröristler tarafından şehit edildi. Sayın Başbakan bugün Gazi Meclisimizi ziyaret ederek, FETÖ terör örgütünün demokrasimizin kalbine nasıl hançer saplamaya çalıştığını bizzat yerinde görmüş oldu. İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor, biz de kendi güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz."
İMZALANAN ÜÇLÜ MUHTIRA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madrid'de imzalanan üçlü muhtırada da vurgulandığı üzere NATO'nun en temel unsurlarından birinin terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede tam dayanışma ve işbirliği olduğunu aktardı.
"Yeni İsveç hükümetinin üçlü muhtırayı uygulama yönündeki taahhütlerinden memnuniyet duydum." diyen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Savunma sanayiinde ülkemize uygulanan kısıtlamaların kaldırılması ve ihracat izinlerinin verilmeye başlanması keza olumlu bir adımı teşkil etti. Sayın Başbakan ile bugünkü istişarelerimizde de muhtırada kayıtlı hükümlerin, somut adımlarla hayata geçirilmesine yönelik beklentilerimizi açık biçimde paylaştım. PKK, PYD, YPG, FETÖ ve DHKP-C terör örgütlerinin İsveç'in demokratik ortamını istismar etmesi muhakkak engellenmelidir. Üçlü muhtıranın bir bütün olarak eksiksiz uygulanmasının akabinde İsveç'in NATO üyeliğinin gerçekleşmesi ve yüzyıllara dayanan dostluk ilişkilerimize müttefiklik boyutunun da eklenmesi samimi temennimizdir. Üçlü muhtırada kayıtlı hususların uygulanmasını sağlamak ve izlemek için kurulan, Finlandiya'nın da dahil olduğu daimi ortak mekanizmanın ikinci toplantısı, ay sonuna doğru Stockholm'de düzenlendiğinde daha olumlu bir tablo ile karşılaşmayı ümit ediyorum."