Detaylara Takvim.com.tr ulaşmıştı! AK Parti'li İsmail Ok'u öldürmeye çalışan FETÖ'cü doktor kayıtları silmeye kalkmış

İYİ Parti'den Sorosçu ve FETÖ'cü yapılanma nedeniyle istifa ederek AK Parti'ye katılan İsmail Ok, gribal enfeksiyon şikayetiyle başvurduğu hastanede ölümden döndü. Ok'a tedavi uygulayan doktor, grip tedavisinde kullanılmayan solunum ve kas hareketlerini durduran bir ilaç verdi. Takvim.com.tr tarafından ulaşılan bilgilere ışığında; tedaviyi uygulayan Profesör Ali Akçay'ın FETÖ bağlantısı ortaya çıktı. 3-4 yıl boyunca terör örgütünün üst düzey yöneticiliğinin yürüttüğü belirtilen Akçay, suç duyurusunun ardından tutuklandı. Terör örgütü mensubu doktorun hastane kayıtlarını silmeye çalıştığı belirlendi. Öldürülmeye çalışılan İsmail Ok, yaşadığı suikast girişimini detaylarıyla Takvim.com.tr ile paylaşmıştı.

Giriş Tarihi :03 Aralık 2022 , 15:21 Güncelleme Tarihi :03 Aralık 2022 , 15:46
Detaylara Takvim.com.tr ulaşmıştı! AK Parti’li İsmail Ok’u öldürmeye çalışan FETÖ’cü doktor kayıtları silmeye kalkmış

İÇİNDEKİLER

AK Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, gribal enfeksiyon şikayetiyle başvurduğu hastanede, FETÖ'cü doktor tarafından öldürülmeye kalktı. Ok, eşinin ve doktor oğlunun müdahalesiyle hayata tutundu. Suç duyurusunun ardından tutuklanan FETÖ mensubu doktorun hastane kayıtlarını silmeye çalıştığı belirlendi.

3 SERUM VERİLDİ
AK Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, vücut kırgınlığını gideren serum, takviye ve vitamin almak için 30 Eylül'de eşi Nesrin Ok ile birlikte Ankara'da bulunan özel bir hastaneye gitti. Acil serviste Prof. Dr. Ali Akçay, İsmail Ok'a müdahale ederek art arda 3 serum verdi.

Serumun bitmesi ile kalbi duran İsmail Ok, burada solunum cihazına bağlanarak entübe edildi. MR sonucunda beyninde ödem olduğu belirlenen Ok, 7 saatin ardından Ankara Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Uygulanan tedavi sonucunda iyileşen Ok, Ali Akçay ve ilgili hemşire ile sağlık çalışanlarından şikayetçi oldu.

TAKVİM.COM.TR DETAYLARA ULAŞTI
Ok, gribal enfeksiyon şikayetiyle Ankara'da gittiği özel bir hastanenin acil servisinde yaşadıklarını anlattı.

Vücut kırgınlığını gideren serum, takviye ve vitamin almak için 30 Eylül'de eşi Nesrin Ok ile başkentteki özel bir hastaneye gittiğini söyleyen İsmail Ok, "Gribal enfeksiyon şikayetiyle gittiğim özel bir hastanede doktor bana gribal rahatsızlıkla ilgisi bulunmayan, kalp ve solunum kaslarını durduran, yavaşlatan bir ilaç vermiş." dedi.

Ok, bunun ameliyat öncesi yoğun bakıma girecek hastalara uygulanan bir ilaç olduğunu dile getirdi.

Söz konusu ilacın, kalp ve solunum kaslarını durdurduğunu, yavaşlattığını anlatan Ok, "Yürüyerek gittiğim hastanede kalbim ve solunumum durmuş yani 'arrest' olmuşum, o anda eşim yanımda olmasa bugün hayatta değildim." diye konuştu.

Eşi Nesrin Ok'un tepkisinin ardından uygulanan kalp masajıyla hayata döndürüldüğünü ifade eden İsmail Ok, şöyle devam etti:

"Eşimin çocuklarıma haber vermesinden sonra genç bir hekim olan oğlum, bu süreçte sorularına tatmin edici cevap alamamış, bazı şeylerin doğru gitmediğini fark etmiş. Kendisine 'Kesin sakat kalır ama beyinde ne kadar hasar olur, onu bilemeyiz.' denmiş. Ben de o sırada entübe edilmişim yani uyutulmuşum. Oğlumun, milletvekili arkadaşlarıma ulaşmasının ardından Sağlık Bakanlığı ile iletişime geçilmiş. Gece yarısı entübe şekilde ambulansla Ankara Şehir Hastanesine nakledilmişim. Ertesi gün sabah saat 05.00 gibi yapılan tedavi sonucunda bende tekrar hayat belirtileri başlamış. Tabiri caizse çizginin öbür tarafındayken Allah yeniden bir hayat vermiş."

Hiçbir kronik rahatsızlığının bulunmadığını belirten Ok, "Delikanlılar seviyesinde kalp damar sağlığım var, şeker ve yüksek tansiyonum yok. Bunlardan biri veya ikisi olsa bugün belki yine hayatta değildim. Böyle bir süreci yaşadım." şeklinde konuştu.

"HASTANE YÖNETİMİ DE DOKTOR DA İTİRAF ETTİ"
Ok, Ankara Şehir Hastanesinden taburcu olduktan sonra 7 Ekim'de kendisine yanlış tedavi uygulandığı iddiasıyla şikayetçi olduğunu ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi.

Soruşturma sırasında kendisine, ameliyata girecek hastaların kalbini ve solunumunu yavaşlatan ilacın verildiğinin ortaya çıktığını aktaran Ok, "Bu bilgi bize tedavi sürecinde ve savcılığa suç duyurusunda bulununcaya kadar verilmedi, verilmesi gerekirdi. Oğlumun şüphelerinin, kafasındaki soru işaretlerinin haklı olduğu ortaya çıktı. Bu ilacın verildiğini hastane yönetimi de doktor da itiraf etti." dedi.

Kendisine bu ilacın verildiğini hem hastane yönetimi hem de doktorun doğrulamasından sonra soruşturmanın derinleştirildiği bilgisini paylaşan Ok, şöyle konuştu:

"Bana bu ilacı veren tıp profesörünün FETÖ'den daha önce 6 yıl 10 ay ceza aldığını öğrendim, haliyle dehşete düştüm. Bu kadar olay peşi sıra tesadüfen olur mu? Başka yorumlar yapar başka şeyler de söylerdim ama şu anda olay yargıda olduğu için soruşturma safhası da halen devam ediyor dolayısıyla çok ayrıntıya girmiyorum ama şunu da özellikle vurgulamak istiyorum: Kalp ve solunum kaslarını durduran ilaç verildikten sonra kalbim duruyor. Bir insanın kalbine tabancayla ateş etmek neyse bu ondan farklı mı? Önce Allah sonra eşim daha sonra oğlumun doktor olması ve Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca'nın, devletimizin olaya el koyması sonucunda bugün tekrar hayattayım. Bu süreç bu kadar tesadüflerle izah edilebilir mi? Bunların hepsinin tesadüf olup olmayacağının kararını yüce yargı verecek."

ABD'DE ÜST DÜZEY YÖNETİCİLİK YAPMIŞ
Takvim.com.tr'nin edindiği bilgilere göre söz konusu profesör Ali Akçay'ın, ABD'de 3-4 yıl boyunca FETÖ'nün üst düzey yöneticiliğini yaptığı belirlendi. Mahkeme tarafından geçtiğimiz Mart ayında netleşen cezası istinafa götürüldüğü için halen özel hastanelerde faaliyet gösterdiği tespit edildi. Profesör Ali Akçay'ın öğretmen eşinin de yine FETÖ itisakı nedeniyle KHK'lı olduğu ortaya çıktı.

HASTANE OLAYIN ÜSTÜNÜ KAPAMAYA ÇALIŞTI
Skandal olayın yaşandığı hastanenin de FETÖ'cü doktoru korumaya çalıştığı, epikriz raporunda İsmail Ok'a verilen ilaçların detaylarının yazılmadığı sadece "Ordür" diyerek geçiştirildiği ortaya çıktı. Savcılık tarafından sıkıştırılan hastane yönetiminin sonrasında bir rapor hazırladığı ve profesöre de "Bu tamam mı?" diye onaylattığı tespit edildi.

BANK ASYA'YA PARA AKITMIŞ
Profesör Ali Akçay'ın 15 Temmuz hain darbe girişiminden önce de sonra da Bank Asya'ya dolar cinsinden para yatırdığı da raporlarda yer aldı.

FETÖ'NÜN BAŞLARIYLA TELEFON GÖRÜŞMESİ
Ali Akçay'ın 2008-2010 ABD Colorado'da görev yaptığı, 2015 yılına kadar örgütün tepe yöneticilerinden Cemil Koca, Şerif Ali Tekalan ve Muammer Türkyılmaz ile görüşme yaptığı öğrenildi.

"BU KADAR ZİNCİRLEME HATA NASIL OLUR?"

İsmail Ok, devletin titiz çalıştığını, bir profesör ve bir uzmandan oluşan bilirkişi heyetinin, kendisine verilen ilacın gribal bir hastalıkla hiçbir ilgisinin bulunmadığını içeren rapor hazırladığını bildirdi. Kendisine verilen ilacın belgelerde de yer aldığına dikkati çeken Ok, şunları söyledi:

"Bana bu ilacı veren tıp profesörü, doktor, bunun gribal bir rahatsızlığın tedaviyle hiçbir ilgisi olmadığını ve yanlışlıkla verdiğini ifade ediyor ama yaşadığımız olayın, sürecin izahı zor. Suç duyurusunda bulunmadan önce bunu itiraf etmiş olsaydı, o akşam doğru bilgilendirseydi... Mesela 'emboli atmış' diyor, emboli yok; direkt yoğun bakıma alınıp solunum cihazına bağlanması gereken bir kişi solunum maskesiyle tomografi çekmeye gönderiliyor. Kalbimin durması, 'arrest' olmam daha sonra entübe edilmem, entübe şekilde Ankara Şehir Hastanesine sevkim, bunları gözümün önüne getirdiğimde dehşete düşüyorum. Bu kadar zincirleme hata nasıl olur? 'Acaba yanlış mı oldu?' diye kendimi karşıdakinin yerine de koyuyorum ama yanlış olsa olayın etkisiyle ilk akşam söyleyemedin, ikinci, üçüncü gün söylersin. Ankara Şehir Hastanesindeki kişiler bilgilendirilebilirdi. Kısacası zerre kadar da olsa olumlu bir şey görmedik, bulamadık. Zaten bunun için savcılığa suç duyurusunda bulunduk, iyi ki bulunmuşuz."

"KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS SUÇUNDAN TUTUKLANMA TALEBİ"

Soruşturmanın sürdüğünü bildiren Ok, savcılığın, "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklanmasını talep ettiği doktorun, yurt dışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla serbest kaldığını kaydetti.

Terörle mücadele konusunda sözünü esirgemediğini belirten Ok, "Hayatım boyunca özellikle milletvekilliğim sürecinde Türkiye'ye, millete baş kaldıran; adı ne olursa olsun, PKK/PYD/KCK, IŞİD ve FETÖ'ye karşı sözünü esirgemeyen, en sert söylemleri dile getiren, bu yönde mücadele eden, siyasi duruşunu da bu yönde şekillendiren biri olarak bu olay haliyle kafamda soru işaretleri oluşturuyor. FETÖ, PKK ve türevi hain terör örgütleri, Türkiye Cumhuriyeti'ne, milletine düşman, baş kaldıran terör örgütleri. Bunu en yüksek dille ifade ediyor ve bu yönde de mücadele ediyorum. Haliyle bunlar da kafalarda soru işaretlerini pekiştiren şeyler. İster istemez herkesin aklına suikast şüphesi geliyor." ifadelerini kullandı.

SORUŞTURMA AÇILDI
Milletvekili Ok'un şikayeti üzerine yanlış tedavi uygulayan Prof. Dr. Ali Akçay, hakkında soruşturma açıldı.

Gözaltına alınan şüpheli Prof. Dr. Ali Akçay, savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle sevk edildiği sulh ceza hakimliğince adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

YANLIŞ İLAÇ VERDİĞİNİ KABUL ETTİ
Savcılığın tutuklama talep yazısında, şüphelinin olay günü müşteki İsmail Ok'a, ameliyat esnasında kalp ve solunum kaslarını yavaşlatması için kullanılan "Muscobloc" ilacını verdiği öğrenildi.

Soruşturma başladıktan sonra özel hastaneden Ok'a ait tedavi evrakının istenildiği ancak kayıtların şüpheli tarafından sistemden silindiğinin tespit edildiğine dikkat çekilen yazıda, şu değerlendirmeye yer verildi:

"Hastane tedavi evrakı, hastanenin mesul müdürü M.A'nın ve tanık beyanı, müştekinin daha sonra sevk edildiği Ankara Şehir Hastanesi'nde müştekiye müdahale eden sağlık çalışanlarının anlatımları ile olay günü müştekinin kalbinin ve solunumunun durmasına neden olan ilacın uygulanmasına ilişkin hastane tedavi evrakının ve kayıtlarının ilgili hastane sisteminden silinmeye çalışılması, şüpheli tarafından müştekiye uygulanan Muscobloc ilacının mahiyeti ve insan sağlığı üzerindeki olası etkileriyle ilgili bilirkişi raporu, şüphelinin tevil yoluyla ikrarı ve bütün dosya kapsamı nazara alındığında şüphelinin, müştekinin 'kasten ölümüne' neden olacak icrai hareketlere giriştiğini gösteren kuvvetli suç şüphesini gösteren somut olgu, emare ve deliller söz konusudur."

"ÖZENSİZLİĞİM OLMUŞ OLABİLİR"
Savcılık ifadesinde, olayın yaşandığı özel hastanenin VİP bölümünde dahiliye ve nefroloji uzmanı olarak görev yaptığını belirten şüpheli Ali Akçay, müşteki İsmail Ok'un kırgınlığının olduğunu, kendisine klima çarptığını söylediğini aktardı.

Milletvekili Ok'a üst solunum yolları enfeksiyonu tanısı koyduktan sonra tedavi için serum ve bazı ilaçlar vermeye başladığını anlatan Ali Akçay, ayrıca kas gevşetici Muscoril isimli ilaç yerine yanlışlıkla Muscobloc ilacı sistemden seçtiğini, bunun da kas yoluyla müştekiye enjekte edildiğini söyledi.

Fotoğrafta İsmail Ok'un canına kasteden FETÖ'cü Ali Akçay

Bunun üzerine fenalaşan Ok'un Ankara Şehir Hastanesi'ne sevk edildiğini, sonraki süreçte sağlığı hakkında yakınlarından sürekli bilgi aldığını belirten şüpheli Ali Akçay, şu beyanda bulundu:

"Hastanın durumuyla ilgili hastanın yakınlarını arayarak bilgi almaya çalıştım. Hastanın oğlunu aradığım zaman, hastaya yanlış ilaç uyguladığımıza dair bilgi vermemiştim. Ancak sonraki bir tarihte hastanın doktor olan oğluna yanlışlıkla Muscobloc verildiğini söyleyerek özür diledim. Özensizliğim olmuş olabilir ancak kesinlikle müştekiye yönelik kasıtlı eylemim olmamıştır."

FETÖ BAĞLANTILI OKULDA GÖREV YAPMIŞ
İsmail Ok'a FETÖ suikastıyla birlikte adı araştırılan Prof. Dr. Ali Akçay'ın 2005-2008 yılları arasında FETÖ'nün kalesi olan Fatih Üniversitesi'nde görev yaptığı ortaya çıktı.

MUSCOBLOC NEDİR?
Rutin ve hızlı sıralı indüksiyon sırasında, genel anesteziyle birlikte trakeal entübasyonu ve ameliyat sırasında iskelet kaslarının gevşemesinin sağlanması için endikedir. MUSCOBLOC, yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) entübasyon ve mekanik ventilasyonun sağlanması için ek terapi olarak gereklidir.

ANAFLAKSİ TEHLİKESİ
Çok nadir olmasına rağmen, MUSCOBLOC dahil, nöromüsküler bloke edici ajanlara karşı şiddetli anafilaktik reaksiyonlar bildirilmiştir.

Anaflaktik/anaflaktoid reaksiyonlar: bronkospazm kardiyovasküler değişiklikler (örneğin hipotansiyon, taşikardi, dolaşım kollapsı – şok), ve kutanöz değişiklikler (örneğin anjioödem, ürtiker). Bu reaksiyonlar bazı durumlarda öldürücüdür.

Bu reaksiyonların muhtemel şiddeti sebebiyle, bu tür durumlar ile karşılaşılabileceği ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiği konusu her zaman akılda tutulmalıdır.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN