KÖSTEM SORUŞTURMAYI NASIL MANİPÜLE ETMEYE ÇALIŞTI?
Hablemitoğlu suikasti iddianamesinin 3 numaralı sanığı Enver Altaylı'nın şoförü Nizamettin Afşar'ın soruşturmadaki itirafları sonrası Aydın Köstem'in manipülasyonu da şu şekilde anlatıldı: "Son olarak, Nizamettin AFŞAR'ın alınan ifadesinde; "...Cumhuriyet Başsavcılığınızca gözaltına alındıktan sonra ikinci gözaltı süresinin uzatımı için nezarethanede beklerken Aydın KÖSTEM ile yan yana geldim. Aydın KÖSTEM burada bana "sen yokken biz Enver abiyle Özel Kuvvetlere gitmiştik, onun tarihini, ayını hatırlıyor musun? 2003'müydü 2004'müydü" diye bana sordu. Ben de kendisine cevap vermedim..." Aydın KÖSTEM ile ilgili geçen beyanı incelendiğinde, Aydın KÖSTEM'in bu şekilde Nizamettin AFŞAR ile diyaloğa girmesinin sebebinin, soruşturma sürecinde Nizamettin AFŞAR'ın vereceği ifadede, Aydın KÖSTEM'in Enver ALTAYLI ile birlikte Mustafa Levent GÖKTAŞ'ın yanına Özel Kuvvetler Komutanlığına gitmiş olduğunu söyleyecek olması halinde olay tarihinden sonraki (18/12/2002) bir tarih olan 2003 ve 2004 yılını söylemesini sağlamaya çalışmaktır. Oysaki Aydın KÖSTEM'in Enver ALTAYLI ile Mustafa Levent GÖKTAŞ'ın yanına gitmiş olduğu tarih, yukarıda Nizamettin AFŞAR ifadesi, HTS analizleri ile anlatılarak ortaya konulan 03/10/2002 tarihidir. Aydın KÖSTEM, Necip HABLEMİTOĞLU'nun öldürülmesi eylemine ilişkin soruşturma dosyasında Nizamettin AFŞAR ile birlikte hakkında daha evvelden tedbir amaçlı yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol kararı konulan ve bu durumu bilen birisidir. Söz konusu bu karar için, Cumhuriyet Başsavcılığımıza değişik tarihlerde gelerek itiraz dilekçeleri vermiştir. Nizamettin AFŞAR ile birlikte gözaltına alınacağını düşündüğü halde gözaltı işlemleri sırasında Nizamettin AFŞAR'a sen de mi buradasın diyerek gözaltına alınma sürecindeki konuyu bilmiyormuş gibi davranarak Nizamettin AFŞAR'ın vereceği ifadede tarihler hususunda onu yönlendirmeye çalışmaktadır."
PEKİ KİM BU KARANLIK İSİM AYDIN KÖSTEM?
İddianamede Aydın Köstem'in kim olduğu da şöyle anlatıldı: "Aydın KÖSTEM isimli şahıs 03/02/2022 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızca göz altına alınmış olup, 13/02/2022 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü Tem Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinde; "1954 yılında Adana ilinde doğdum. İlkokulu Ankara Bahçelievler semtinde bulunan Alparslan İlkokulunda tamamladım. Ortaokul ve Lise eğitimimi Bahçelievler Deneme Lisesinde tamamladım. 1973 yılında İstanbul İktasadi ve İdari İlimler Akademisini kazandım. 1976 yılında ailevi sebeplerden eğitimimi tamamlayamadan ayrıldım. Babama ait inşaat malzemeleri satışı yapan şirkette yönetici olarak çalıştım. 1982 yılı içerisinde iflas ettik ve işletmeyi kapattık. 1983-1984 yıllan arasında Datça da Motel işlettim. 1985-1987 yıllan arasında ENKA Holding Ankara Temsilciliğinde yönetici pozisyonunda çalıştım. 1987-1991 yıllan arasında Bayındır Holding de yönetici pozisiyonunda çalıştım. 1991-1996 yılları arasında Kuzey Irak ülkesinde bulundum. 1996-1998 yılları arasında Arnavutluk ülkesinde Gintaş firmasında yönetici pozisyonunda çalıştım. 1999 yılı içerisinde Aydın KÖSTEM adına danışmanlık şirketi kurdum ve 2005 yılına kadar inşaat fırmalarına yurtdışında ve yurt içinde danışmanlık hizmeti sundum. 2006-2009 yıllan arasında Kuzey Irak ülkesinde bulundum. 2009-2011 yılları arasında Lübnan ülkesinde bulundum. 2012-2017 yılları arasında çeşitli firmalara danışmanlık hizmeti sundum. 2017 yılından itibarende herhangi bir işle uğraşmıyorum. 1980 yılı içerisinde eşim Işık KÖSTEM ile evlendim, Eşim Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde sınıf öğretmeni olarak çalışmaktadır. 1982 yılı içerisinde oğlum Arda KÖSTEM doğdu. Şuan Birleşmiş Milletler de UNİDO yarı zamanlı kıdemli danışman olarak Kahire de çalışmakta. 1987 yılı içerisinde kızım Meriç KÖSTEM doğdu. Şuan Londra da kendi adına tasarım ve grafik üzerine şirketi bulunmaktadır.
SİVİL AMA NASIL BÖYLE ÜST DÜZEY ASKERİ İLİŞKİ AĞI KURDU?
Aydın KÖSTEM sivil bir şahsı olmasına rağmen nasıl bu şekilde üst düzey bir askeri personel ile irtibat kurduğu, Enver ALTAYLI'ya Mustafa Levent GÖKTAŞ ile olan görüşmesinde aracılık yaptığı hususu akla gelebilir, bu kişiyi tanımak açısından açık kaynaktan yapılan araştırmada Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı olan Mehmet EYMÜR, Aydın KÖSTEM hakkında kendisin kaleme aldığı, kurucusu ve yazarı olduğu "www.atin.org" adlı internet sitesinde, 28/10/2000 tarihli "Uyuşturucudan Susurluk'a 25-Bir Dolandırıcı ve İki Olay" başlıklı bir yazı yazmış olduğu, burada, Aydın KÖSTEM hakkında, Sovyet yapımı silahların Türkiye'deki pazarlayıcılarından olduğu, TEM isimli silah şirketinin sahibi olduğu, MİT'teki ÖKK orjinli emekli subayların bu şahıs ile irtibat kurarak Rus yapımı bazı silahları Türkiye'ye getirmeye çalıştıklarını ifade ettiği, ayrıca Aydın KÖSTEM ile ilgili bu şahsın Mehmet Cemal KULAKSIZOĞLU ve Rüzgar Güvenliğin sahibi İrfan ÖZCAN ile aynı ekipten olduğunu belirtilmiştir. Söz konusu yazı Aydın KÖSTEM tarafından 19/02/2019 tarihinde Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğine yapılan yazılı başvuru ile kaldırılmak istenmiştir. Mehmet Cemal KULAKSIZOĞLU hakkında yapılan açık kaynak araştırmasında ise, bu şahsın, 13/05/1998 tarihinde İnsan Hakları Derneği Başkanı olan Akın BİRDAL'ı öldürmeye teşebbüs eden Semih Tufan GÜLALTAY'ı bu suça azmettirmekten sanık olarak yargılanmış biri olduğu, İrfan ÖZCAN'ın sahibi olduğunu belirttiği Rüzgar Güvenlik isimli işyeri hakkında yapılan açık kaynak araştırmasında ise, Akşam Gazetesi yazarı olan Cengiz ERDİNÇ'in 03/08/2008 tarihli haberinde, Rüzgar Güvenliği kastederek buranın, Yeşil Kod adlı Mahmut YILDIRIM, Korkut EKEN, Semih Tufan GÜLALTAY ve Cem ERSEVER isimli şahısların uğrak yeri olarak kullanıldığının belirtildiği, 1993 yılında öldürülen Uğur MUMCU'nun evini gören bir noktada olduğu ve buranın şüpheli bir yer olarak addedildiği ifade edilmiştir. Söz konusu bu açıklamalardan da görüleceği üzere Aydın KÖSTEM ismi karşımıza, asker bazı şahıslar ile sivil bir insan olmanın ötesinde irtibatı olan biri olarak çıkmakta, şüpheli Aydın KÖSTEM'in alınan ifadesinde de, kendisinin bazı asker şahıslar ile olan irtibatını ifade ettiği görülmektedir. İşte bu durumu bilen Enver ALTAYLI, Mustafa Levent GÖKTAŞ'a ulaşmak için bu hususta Aydın KÖSTEM ile temasa geçmektedir.
*FETÖ lideri Fetullah Gülen'in veliahtı olarak gösterilen Mustafa Özcan
İFADELERİNDE SÜREKLİ YALAN SÖYLEYİP GERÇEĞİ NASIL PERDELEDİ?
Aydın Köstem'in gözaltı sürecindeki ifadelerinde nasıl çarpıtmalarda bulunduğu, gerçeğin anlaşılmaması için nasıl perdeleme işine kalkıştığı da iddianamede şöyle anlatıldı: "Aydın KÖSTEM'in alınan ifadelerinde, Enver ALTAYLI ile Mustafa Levent GÖKTAŞ'ı tanıştıran kişinin kendisi olduğunu, 2002 yılı içerisinde Enver ALTAYLI'nın talebi üzerine bu görüşmenin olduğunu, Özel Kuvvetler Komutanlığının Ankara Kirazlıdere'ki yerleşkesine Enver ALTAYLI ile birlikte gittiklerini, sonrasında belki bir sefer daha gittiğini, burada Enver ALTAYLI'nın Mustafa Levent GÖKTAŞ ile Özbekistan, Kırgızistan ve Afganistan'da bulunan Özel Kuvvetler unsurlarının sivil kişilerle irtibatına dair görüşmeler yaptığını ifade etmiştir. Ancak, Enver ALTAYLI'nın Mustafa ÖZCAN ile olan görüşmelerinden sonra, önce Halil ŞIVGIN üzerinden yapılan, Necip HABLEMİTOĞLU'nu, FETÖ/PDY ile ilgili olan konuşmalarından, çalışmalarından vazgeçirebilmek için kurulan diyalog çabası, bunda başarılı olunamayınca da Mustafa ÖZCAN'ın, Necip HABLEMİTOĞLU'nu engelleyebilmek için yaptığı ısrar üzerine, Enver ALTAYLI'nın kendince gizli bir şekilde, Aydın KÖSTEM üzerinden, Mustafa Levent GÖKTAŞ ile başlayan irtibatı, bu hususta tespit edilen görüşme trafikleri, doğrudan irtibatlanmadan Aydın KÖSTEM üzerinden Enver ALTAYLI ve Mustafa Levent GÖKTAŞ'ın birden fazla kez bir araya gelmeleri, 03/10/2002 tarihinde ÖKK'nın Kirazlıdere yerleşkesinde, 18/10/2002 tarihinde Ankara/Kızılcahamam'da yapılan buluşmalar, bu görüşmelerin cinayet döneminde yoğunlaşması, aynı dönemde Mustada ÖZCAN ile Enver ALTAYLI arasında yaşanan çoğunlukla aracılar üzerinden yapılan irtibatlanmalar, Nizamettin AFŞAR'ın bu hususta vermiş olduğu; "...Mustafa ÖZCAN Enver ALTAYLI'ya hitaben Bu Necip ile ilgili Halil ŞIVGIN'la meseleyi konuştuk ancak halledemedik, bu adam hizmet hareketine zarar veriyor, zarar vermeye de devam edecek, bu işi halletmemiz lazım, sizin yardımınızı istiyorum" diyordu. Enver ALTAYLI'da Mustafa ÖZCAN'a "Haklısınız hocam, nasıl yardımcı olalım" şeklinde cevap veriyordu. Devamında Enver ALTAYLI Mustafa ÖZCAN'a "Cezaevinde bir arkadaşımız var, çıkmasına 1-1,5 yıl var, ona hallettirebiliriz, isterseniz biraz bekleyelim." şeklinde konuşuyordu. Mustafa ÖZCAN da Enver ALTAYLI'ya "1-1,5 yıl çok geç olur Enver abi" diye karşılık verdiğini hatırlıyorum. Sonrasında Enver ALTAYLI Mustafa ÖZCAN'a "Ben bir Almanya'ya gideyim, bu meseleyi Serhat ile görüşeyim, dönüşte sizi arayacağım" dedi... 2002 yılı sonbahar ya da kış başı gibi bir gün akşam Enver ALTAYLI beni ev telefonundan aradı, yarın sabah gel, Özel Kuvvetler Komutanlığına gideceğiz dedi. Bende yarın sabah için daha önceden dişimle yaşadığım bir sıkıntıdan dolayı, dişçiden randevu aldığımı kendisine söyledim. O da bana iyi sen git ben başımın çaresine bakarım dedi..." şeklindeki ifadesi, "...Enver ALTAYLI Mustafa ÖZCAN ile yaptığı son görüşmeden bir kaç gün sonra bu siemens telefon üzerinde Almanya'yı Serhat ILICAK'ı aramıştı. Görüşme sırasında Enver ALTAYLI'nın bulunduğu odanın kapısı açıktı, ben konuşulanları duyuyordum. Telefonda Enver ALTAYLI Serhat ILICAK'a "Serhatcığım ben Levent GÖKTAŞ ile görüştüm, biz mutabık kaldık, siz çalışmalarınıza başlayın, bir sıkıntı vesaire bir şey olursa beni arayabilirsin" şeklinde diyordu..." şeklindeki ifadesi karşısında, Aydın KÖSTEM-Emver ALTAYLI- Mustafa Levent GÖKTAŞ arasında kurulan irtibatın Aydın KÖSTEM'in ifade ettiği gibi pek de Özbekistan, Kırgızistan ve Afganistan'da bulunan Özel Kuvvetler unsurlarının sivil kişilerle irtibatına dair görüşmeler olmadığını, kaldı ki bu kişilerin bu konuları görüşebilmelerini gerektirecek hiç bir resmi görevlerinin de bulunmadığını, görüşmelerindeki asıl konunun maktul Necip HABLEMİTOĞLU'nu Mustafa Levent GÖKTAŞ üzerinden engellemek olduğunu göstermektedir."
*Aydın Köstem'in evinde bulunan raporda 1 numara olarak bahsedilen Enver Altaylı
3 SAYFALIK RAPORDAKİ KOD NUMARALARI
Dosyanın tutuklu sanıklarından olan Aydın Köstem'in evinde yapılan aramalarda ele geçirilen dijital materyallerden, 1'den 34'e kadar numaralandırılmış maddeler halinde 3 sayfadan oluşan 'ABD istihbarat örgütü CIA' şeklinde başlayan rapor bulundu. Köstem raporla ilgili soruya, "Lobi faaliyetlerinde kullansın diye Amerika'da yaşayan kardeşime gönderdim. O da yakın ilişki içerisinde bulunduğu eski bir senatöre okuduğunu söyledi" yanıtını verdi.
Rapor içerisinde kişi isimlerinin yerine '1, 2, 3, 4 ve 5' şeklinde kodlama yapılıyor. Kodlamaya göre 1 numaranın Enver Altaylı, 2 numaranın Mustafa Özcan, 3 numaranın Levent Göktaş, 4 ve 5 numaranın ise Göktaş'a yakın kişiler olduğu ifade ediliyor. Köstem'in bu kişilerle ilgili analizler yaptığı görülüyor.
*17-25 Aralık kumpasının baş aktörleri
FETÖ'NÜN 17-25 ARALIK KUMPASI
Raporun 8. maddesinde, "17-25 Aralık operasyonu gerçekten bir darbe teşebbüsüdür. Birazdan bahsedeceğim isimlerden 1, o tarihten birkaç gün önce birlikteyken RTE'nin çok kısa bir süre içinde tasfiye edileceği, kendisi ve ailesinin yakınları ile birlikte öldürüleceği veya hapse atılacağını kin kusarak bana söylemişti" ifadeleri bulunuyor. Köstem, bununla ilgili soruya, "1 numara diye belirttiğim şahıs Enver Altaylı'dır. 17-25 Aralık olaylarından önce bu bilgileri operasyonları yapan FETÖ'cülerden aldığını tahmin ediyorum. Bu konuşmadan birkaç gün sonra 17-25 Aralık operasyonu oldu" dedi.
ÖRGÜTÜN EN GİZLİ İSMİ ALTAYLI
Raporun 16 ve 17'inci maddelerinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'deki en gizli ve en güçlü isminin Enver Altaylı olduğundan ve Mustafa Özcan'a çok yakın olduğundan bahsediliyor. 20. maddede ise Enver Altaylı'nın, Levent Göktaş ile uzun süredir çok yakın olduğu belirtiliyor.