İstiklal’e hain saldırıda yeni bilgi! Bakan Soylu ilk kez açıkladı: Bombayı böyle yapmışlar

Son dakika haberi: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Taksim'deki bombalı saldırı ile ilgili elde edilen bir bilgiyi ilk kez açıkladı. Bakan Soylu, saldırıda kullanılan bombanın sosyal medyadan verilen talimat ile imal edildiğini bildirdi.

Giriş Tarihi :06 Aralık 2022 , 13:54 Güncelleme Tarihi :06 Aralık 2022 , 16:08
İstiklal’e hain saldırıda yeni bilgi! Bakan Soylu ilk kez açıkladı: Bombayı böyle yapmışlar

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 13 Kasım 2022 Pazar günü saat 16.20 sularında İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde bulunan İstiklal Caddesi'ndeki hain terör saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Taksim'deki kalleş saldırı ile ilgili elde edilen bir bilgiyi ilk kez açıklayan Bakan Soylu, saldırıda kullanılan bombanın sosyal medyadan verilen talimat ile imal edildiğini bildirdi.

"BOMBAYI SOSYAL MEDYADAN YAPTIRMIŞLAR"
Bakan Soylu "İstiklal Caddesi'ndeki patlamadaki bomba yapımının sosyal medya üzerinden yaptırıldığını, yani bir görüşme kanalı üzerinden canlı şekilde imal edildiğini söyleyebilirim. Teker teker tarif edildiğini, 'Hacı' kod adlı Amerika'ya bağlı PYD/PKK terör örgütü mensubunun cep telefonu üzerinden hem bombayı yerleştiren, koyan hem bombayı imal eden, cep telefonu üzerinden yaptırıldığı bilgileri elimizde açıkça mevcut" dedi.

İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nca Serik ilçesine bağlı Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen 7'nci Uluslararası Siber Suçlar Çalıştayı başladı.

Çalıştayda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, meselelere 'kendi içine dönük, kapanıp şekilde analiz ederek ve gelecek nesillere eksik değerlendirmeyle eylem planı oluşturan nesil' olarak geçmekten korktuğunu belirtti. Terör meselesinin de aynı olduğunu vurgulayan Soylu, "Amerika son 3 yılda 2 milyar dolar PYD ve PKK'ya yardım etmiştir. Terörle bir adım yan yana gelen hangi ülke, hangi insan, hangi topluluk olursa olsun, onu yaftalayan ve onu infaz etmek için elinden gelen gayreti ortaya koyan Amerika, son 3 yılda 2 milyar dolar kendi senatosundan resmi para göndermiştir. İstediği kadar bastığı paradan ne kadar göndermiştir, bunu biliyor değiliz. Buradan bir şey daha söyleyeceğim. Bir siyasi partinin genel başkanı Macaristan seçimlerini izlediğini, takip ettiğini söylemiştir. Orada da 6'lı masa kuruldu. İşin siyasi boyutunu bir tarafa bırakıyorum. Size güvenlik sorununu anlatacağım. Bizatihi Amerika'nın o ülkenin seçimine yönelik milyon dolar paraların oradaki sivil toplum örgütüne Amerika'nın resmi kurumları tarafından seçimi etkilemek için gönderdiği ortadadır. İçişleri bakanının bana söylediği kendi tespiti ve değerlendirmeleridir" diye konuştu.

'DEVLETİN TÜM YAPILARINI ETKİSİZ HALE GETİREBİLMEK İÇİN ORTAYA ATILMIŞ İFTİRA'

Dünyayı yönetmek isteyenlerin; Afrika'ya giderek Afrika'yı sömürenlerin, Orta Doğu'yu karıştırarak Orta Doğu'yu sömürenlerin, Orta Asya'yı infilak ettirmeye çalışanların sosyal medya üzerinden tüm dünyayı, zihinleri etki altına almayı amaçladığını dile getiren Bakan Soylu, şunları kaydetti:

"Amaçları istedikleri gibi yönetmek, istediklerini kontrol etmek, demokrasiyi, devlet yöneticilerini itibarsız hale getirmek ama devlet kurumlarını tamamen itibarsız hale getirmektir. Kimyasal silahlanmadan, kimyasal silah saldırılarından tutun, uyuşturucunun devlet tarafından koordine edildiğini ifade eden cümlelerin hiçbirisi mesnetsiz, bir yerden kaynaklanmayan uluslararası küresel ağların kontrolünde olmayan cümleler değildir. Hepsi devletleri etkisiz hale getirmek, itibarsız hale getirebilmek, kurumları, devleti itibarsız hale getirmek, 2 bin yıllık ordumuzun, 200 yıllık emniyet, jandarma, sahil güvenlik teşkilatımızı, devletin tüm yapılarını etkisiz hale getirebilmek için ortaya atılmış ve küresel sistem tarafından koordine edilmiş iftiralardır. Hepsinin nedeni var. PKK'ya silah ve lojistik destek verildiği gibi bir başka ülkeye sorun yaratsınlar diye hacker gruplarına bilgisayar kasası ve yazılım hediye etmediklerini bilmiyoruz. Bizatihi biz yakın komşularımızdan birisine hediye edilenlerle bir operasyonla ele geçirme imkanına sahip olan ülkeyiz. FETÖ'nün bir operasyon merkezine Amerika tarafından sağlanan kaynaklarla onun operasyonel anlayışını daraltmaya çalışan ülkeyiz."

İSTİKLAL CADDESİ'NDEKİ PATLAMA

Bakan Soylu, İstiklal Caddesi'ndeki patlamaya ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu:

"İstanbul'daki İstiklal Caddesi'ndeki patlamadaki bomba yapımının sosyal medya üzerinden yaptırıldığını, yani bir görüşme kanalı üzerinden canlı şekilde imal edildiğini söyleyebilirim. Teker teker tarif edildiğini, 'Hacı' kod adlı Amerika'ya bağlı PYD/PKK terör örgütü mensubunun cep telefonu üzerinden hem bombayı yerleştiren, koyan, hem bombayı imal eden, cep telefonu üzerinden yaptırıldığı bilgileri elimizde açıkça mevcut. Devlet dedikodu yapmaz, devlet bilgiyle çalışır ve kendi tecrübesine, ciddiyetine uygun şekilde çalışır. İlk verilen ifadelerde 'ben bilmiyordum bunu çikolata paketi sanıyordum' sözleri gerçeği yansıtmıyor. O ifadeleri verenin ağzından olayın bütün ayrıntıları işini iyi bilen Türk polis teşkilatı ve savcıları tarafından devlet kayıtlarına geçmiştir."

OLAYIN GEÇMİŞİ
13 Kasım 2022 tarihinde İstiklal Caddesi'nde bir bombalı saldırı meydana geldi. Saldırıyı YPG/PKK'nın sözde özel istihbarat elemanı Ahlam Albashir'in gerçekleştirdiği tespit edildi. Saldırıdan 12 saat sonra terörist saklandığı hücre evinde canlı olarak yakalandı. Taksim'deki bombalı saldırıda 6 kişi hayatını kaybederken, 81 kişi ise yaralandı.

Türkiye'nin siber güvenlik anlamında önemli ve hızlı adımlar attığına dikkati çeken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz öncesi FETÖ'nün en çok yuvalandığı, içini boşalttığı alanın siber güvenlik olduğunu dile getirdi.

DİJİTAL TERÖRİSTLERE DİJİTAL SARI TORBA

Bilgisayar, cep telefonu olan herkes elektriği olan her yer için siber güvenlik konusunun önemini anlatan Soylu, "Bunun dolandırıcılık, devlet güvenliğini sarsan boyutu, özel şirketlerin ekonomisini tehdit eden boyutu da var. Artık iş öyle bir seviyeye geldi ki; devletler büyük siber tatbikat yapmak zorunda kalıyor. Yeni bir güvenlik başlığı ortaya çıktı. Küresel ve uluslararası güç merkezleri kafasını kuma gömdü. Konuyu araçsallaştırdı, rehberlik etmedi. Herkesi kendi derdiyle baş başa bıraktı. Covid-19, terör, göç, uyuşturucu meselesinde olduğu gibi. Türkiye olarak bu konuda hızlı refleks ürettik ve kısa sürede önemli kapasiteye sahip olduk. Türkiye siber güvenlik alanında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri haline geldi. Artık dijital teröristlere de dijital sarı torbalar giydiriyoruz" ifadesini kullandı.

FETÖ'nün devleti siber güvenlik alanındaki saldırılara karşı savunmasız bıraktığını belirten Bakan Soylu, devletin bütün kapasitesinin işlevsil hale getirildiğini aktararak konuyla ilgili açıklamasında şunları dile getirdi:

"Devleti siber güvenlik alanındaki saldırılara karşı savunmasız bırakmıştı. Bütün kapasitemizi işlevsiz hale getirmişti. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan Allah razı olsun. Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ'a teşekkür ediyorum. Hiçbir alanın boş bırakılmadığı gibi cumhurbaşkanımız siber alanında da önümüzü açtı, destek oldu. O birimlerimizi yeniden yapılandırdık. Personel ve ekipman takviyesi yaptık. FETÖ'den ne kadar veri çıkabileceğini bilmiyorduk. Tahminimiz dijital materyallerinin 750 bin civarında olabileceğiydi. 2 milyon 800 bin dijital materyale kadar ulaştık. FETÖ'nün kalemlerinin en fazla hedef tahtasına koyduğu noktalardan birisidir. Canlarını çok acıttık. Daha da acıtmaya çalışacağız. 15 Temmuz öncesinde yılda ortalama 45 bin dijital materyal inceliyorduk, bugün bu sayı 780 bine yükseldi. Emniyet Genel Müdürlüğümüze 15 Temmuz sonrası intikal eden 2 milyon 829 bin 764 dijital materyalin yüzde 98'lik kısmının incelemesini tamamladık. Bunlar tamamlanmamış olsaydı, FETÖ ile ilgili davalar hala devam ediyor olacaktı. Yumağın ucunu bulup, gerisini bulamayacaktık. Bir istihbarat örgütü olarak tüm dünyanın başına bela edilmeye çalışılan FETÖ'yü çözemeyecektik. Bu kapasitemiz FETÖ'yü olduğu kadar, bu örgütü dünyanın başına bela eden Amerika ve buradaki uzantılarını da rahatsız etmektedir. Bu rahatsızlık devam edecek. Sadece 2022 yılında 1178 planlı ve plansız operasyon yaptık, 7 bin 588 şahıs hakkında adli işlem başlattık. Suçtan elde edilen 8 milyon 950 bin lira nakit para, 39 milyon 670 bin lira değerinde mal varlığına el koyduk"

'PKK VE FETÖ DESTEKLİ HESAPLAR'
Soylu, 2022 yılında terör örgütü yanlısı yorum ve paylaşım yapan 132 bin 310 sosyal medya hesabı tespit ettiklerini, bunlardan 67 bin 385 kullanıcıyı nokta atışıyla bulduklarını, suç unsuru içeren 9 bin 314 kullanıcıyı yakalayıp adli makamlara teslim ettiklerini söyledi. Türkiye'de sosyal medya kullanıcı sayısının 2022 yılında 70 milyona ulaştığını aktaran Soylu, kullanıcıların günde ortalama 8 saat internette, 3 saat sosyal medyada zaman harcadığını belirtti. Dijital imkanların günlük yaşam, iş hayatı, sosyal hayatı kolaylaştırmanın yanı sıra güvenlik açısından da yeni kaygıların gelişmesine sebebiyet verdiğini vurgulayan Soylu, "Geçen hafta Twitter'da 3 milyon 656 bin 941 hesap Türkiye'den ve Türkçe kullanılmış. Bu hesapların isimli sayısı hesap 2 milyon 803 bin 411, bot hesap, yani bizatihi makineden basılan hesap sayısı 853 bin 530. Toplam yüzde 76 isimli hesap, yüzde 24 makineyle gerçekleştirilmiş hesap. Tam bir operasyonel. Bu 853 bin bot hesap dışında, bot hesapları harekete geçiren bazı terör örgütleriyle ilgili isimli hesap tespit edebildiğimiz sayı vereceğim. FETÖ destekli isimli hesaplarda geçen hafta 90 bin 692 hesap, PKK destekli 71 bin 310 hesap. Bizim tespit edebildiğimiz toplam kullanılan Twitter hesaplarının, yani 3 milyon 656 binin 3'te biri bot ve terör destekçisi. Bu alanın temiz, masum olduğunu, uluslararası istihbarat örgütlerinin etkisi altında olmadığını kimse söyleyemez. Buradan size ve vatandaşlarımıza söylüyorum. Sosyal medyaya karşı dikkatli olun. Zihin pencerenizden süzmeden lütfen dalgaların üzerinde sörf yapmayın. Bot hesaplar, PKK ve FETÖ destekli hesaplar, bunların yanında PKK ve FETÖ destekli olmayıp destekleyen manipülatif hesaplar da var. Bunu yaptığınız zaman yüzde 50 üzerinde kurgulanmış sosyal medya tablosuyla karşı karşıyasınız" dedi.

'BEDAVA PEYNİR FARE KAPANINDA OLUR'
Dünyanın en temel problemlerinden birinin mali suçlar olduğunu vurgulayan Soylu, dünyadaki suç gelirinin Hawala yöntemi ve kripto parayla aktarabildiğini dile getirdi. Sanal bahis ve sanal kumarın İngiltere merkezli, Balkanlar ve Malta organizasyonlu ciddi bir yayılım gösterdiğine değinen Soylu, İngiltere'yi bu konuda uyardıklarını anlattı. Siber suçların sadece kendi alanında etki ortaya koyan anlayış olmadığını vurgulayan Soylu, "Sanal bahis yerel suç çeteleri onların palazlanması ve ortaya çıkaracakları başka süreçler. Özellikle orta ve alt grubuna yönelik onların gelirini azaltan anlayışı ve uluslararası sistemin orayı etkileme kabiliyetinin devam etmesi. Sanal bahisle, siber suçlarla mücadele, sadece sanal bahis ve siber suçlar ve mali suçlarla mücadele değildir. Tüm suç gruplarının organize edilmesini hedefleyen hattı kesmektir. Bunu kestiğiniz anda özgürlük ve bağımsızlığınızı en güzel şekilde devam ettirebilirsiniz. Yasa dışı bahis aile facialarına yol açıyor. Kamuoyu ve özellikle medyaya çağrıda bulunuyorum. Bizler mücadelemizi yapacağız ama önemli olan vatandaşımızın bu yapılarla temasının ilk noktasının engellenmesidir. SİBERAY adlı projemizde bilgilendirmemiz var. Bedava peynir fare kapanında olur. 'Kısa yoldan zengin oldum' gibi paylaşımlara inanmayın. Bunlara fırsat vermeyin, ihbar edin. Yasa dışı bahis faaliyetleri yaptığı belirlenen internet sitelerine yönelik önemli baskı uyguladık. 2022 yılında yasa dışı bahis ile ilgili 6 bin 393 URL'yi erişime kapatılması için Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu Başkanlığı'na ilettik" diye konuştu.

'YENİ BİR DARBE YÖNTEMİ'
Siber güvenlik alanında sadece dolandırıcılık ve sanal bahis penceresinden bakmadıklarını aktaran Soylu, şunları söyledi:

"Bot hesaplarla bu alanı baskılamak, ne olduğu belirsiz internet siteleri ile karakter suikastı yapmak, propaganda adı altında yalan haberler yayıp algı oluşturmak, sanal zorbalık, terör örgütlerinin organize faaliyetleri gibi olumsuzlukları bu alandan temizlemek durumundayız. Facebook, Twitter, Instagram bizim mi? Elbette ki hayır. Bu mecraların sahipleri istedikleri zaman kanalları daraltabilme, yapay zekalarla, algoritmalarla kitleleri istedikleri gibi yönlendirme imkanına sahipler. Bu imkan sayesinde demokratik alanın baskılanması tehdidiyle hep beraber karşı karşıya kalıyoruz. Milyonlarca bot hesap var. Sistemlerle bunu fiilen yapabilme kabiliyetine sahipler. Amerikan seçimlerinde bunu net bir şekilde ortaya koydular. Başka ülkelerde bunu ortaya koydular. Dünyadaki tüm ülkeler sosyal medya ve dezenformasyon riskiyle seçimlere giriyor. Sosyal medya ve siber alan uluslararası sistemin, ülkelerin ve devletlerin demokrasilerine müdahale etme alanı, devletin yöneticilerine ve kurumlarına itibarsızlık getirme alanlarına sızma aparatı haline getirilmiştir. Yani yeni bir vesayet sistemi, yeni bir darbe yöntemi."

'TAMTAM DANSLARI YAPIYORLAR'
Kamuoyunda 'Dezenformasyon Yasası' olarak bilinen basın kanununda yapılan değişikliklerin bu doğrultuda atılmış bir adım ve tedbir olduğunu dile getiren Süleyman Soylu, "Buradan çok olumlu neticeler alınacağına inanıyorum. Almanya, Fransa ve başka ülkeler yapınca herkes sesini çıkarmıyor ama Türkiye yapınca bizatihi yapan ülkeler tarafından yönlendirilen mahluller tamtam dansları yapıyor. Niye? Biz bağımsız, özgür olmayalım. Suçları takip etmeyelim, dezenformasyona karşı dirençli bir halde olmayalım, yalanları ortaya çıkarmayalım, iftiralara karşı boynu bükük kalalım. Bütün dertleri budur" değerlendirmesinde bulundu.

'SİZİ ÇAKALLARA YEM EDECEKLER'
Dünyanın yeni bir tehditle karşı karşıya kaldığını ifade eden Bakan Soylu, şunları söyledi:

"Dünya yeni bir tehlike bekliyor. Elon Musk da bu meselenin öncülerinden. Dünyadaki iletişimi artık uydular üzerinden gerçekleştirecek. Soruyorum, suçluları nasıl yakalayacaksınız. Elon Musk ve Amerika izin verirse yakalarsınız. Kusura bakmayın. Ben ömür boyu bakanlık yapacak değilim. Bu ülkenin vatandaşıyım. Ben bu ülkenin vatandaşı gibi devletime güvenmek zorundayım. Devletimin bağımsız hareketine güvenmek zorundayım. Uydular üzerinden yapılan iletişim yargı kararına rağmen dinlenemeyecekse, ki dinlenemeyecek, takip edilemeyecek. Suç isnat edilse de herhangi bir adli takip yapılamayacak. O zaman ben vatandaşımı suça ve suçluya karşı nasıl koruyacağım. Zaten Facetime ile WhatsApp üzerinden İstanbul bombalamasını gerçekleştirenlerin gösterdiği yöntemle beraber, bunu zaten sağlayabilme kabiliyetine sahip değilim. Mesele dünya uyduya çıktığı andan itibaren tüm suç ve suç örgütlerinin önü açılacaktır. Hatları belki görebilirsiniz ama içeriğe sahip olamazsınız. Bu devletlerin işlevsiz hale gelmesinin adımıdır. Küreselleşme dedikleri tezgah tam budur. Kusura bakmayın, kendi hatlarınız, telefonlarınız falan değil. Ben adli takipten bahsediyorum. Bu anlamda gerçekleştirilecek hiçbir soruşturmayı sonuca erdiremezsiniz. Bir taraftan avantaj, iletişim ücretleri belki biraz düşecek, dünyanın her yerinde telefonlar daha fazla çekecek uydudan dolayı ama suç ve suçlu için yepyeni bir dünya penceresi açılacak. Uçsuz bucaksız her şeyi yapabilecekler. Kendileri takip edebilecek, ülkeleri karıştıracaklar. Kendileri ile ilgili tüm adımları atabilme kabiliyetine sahip olacaklar ama sizi çakallara yem edecekler."

AYDIN: SUÇ İÇERİKLİ PAYLAŞIM YAPAN 8 BİN 205 KULLANICI
Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Faruk Aydın ise "2022 yılında operasyon sayısı 2021 yılına göre yüzde 129 artış gösterdi. Yakalanan şahıs sayısı yüzde 42 artmıştır. El konulan para önceki yıla göre yüzde 85 artmıştır. Suç içerikli paylaşım yapan 8 bin 205 kullanıcı tespit edilerek adli mercilere intikal ettirilmiştir. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi öncesi yılda 45 bin dijital materyal incelenirken, teknolojik kapasitenin güncellenmesiyle yıllık önceleme oranı 17 kat artmıştır" diye konuştu.

VALİ YAZICI: 13 MİLYON 170 BİN TURİST
Antalya Valisi Ersin Yazıcı da "Bu yıl Antalya'ya dün itibarıyla 13 milyon 170 bin misafir geldi. Dünyanın her yerinden geliyorlar. Biliyorlar ki Türkiye güvenilir bir ülke, Antalya güvenli bir şehir. Eğer güvenlik tehdidi varsa kendinizi güvende hissetmiyorsanız. Hiçbir Allah'ın kulu oraya gezmeye gitmez. Tatil bir ihtiyaç, zorunlu değil. Zorunlu olmayan ihtiyacın karşılanması için olmazsa olmazın bir tanesi güvenlik. Biz rekorlara koşmaya devam ediyoruz. Ekim ve kasım ayı itibarıyla bugüne kadar en fazla misafir ağırladığımız iki ayı geride bıraktık. Turizmin ön koşulu güvenlik." ifadelerini kullandı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN