Bu arada, mağdur H.K.G'nin avukatı mahkemeye başvurarak, tutuksuz yargılanan sanıklar Yusuf Ziya G, Fatıma G. ve Kadir İ'nin tutuklanması talebinde bulundu.
BAŞKAN ERDOĞAN NET TAVRI AÇIKADI VE KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ GÖSTERDİ
Öte yandan Başkan Recep Tayyip Erdoğan Pazartesi günü Kabine toplantısının ardından konuya ilişkin detaylı bir açıklama yaptı ve meseleyi İstismar eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi.
"Geçtiğimiz günlerde kamuoyunda haklı şekilde tepkiye yol açan bir kızımızın erken yaşta evliliği ile öncesinde ve sonrasında yaşanan acılar hususundaki görüşlerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şu ana kadar arkadaşlarım gereken gayretleri gösterdiler, gereken çalışmaları, ilgili bakanlarımız yaptılar. Ama bunları görmezden gelen bir muhalefet söz konusu. Her şeyden önce günümüz şartlarında 13 yaşında nişan, 14 yaşında evlilik gibi bir durumu kabul edebilmemiz asla mümkün değildir. Hele hele daha küçük yaşlardaki istismar iddiaları tam bir faciadır. Mağdur, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımıza başvurduğu andan itibaren kurumlarımız bu konuyu sahiplenmiştir. İçişleri Bakanlığımız tarafından yürütülen soruşturmanın ardından konu yargıya intikal etmiştir. Bu aşamada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız mağdur için avukat temin etmiş, hukuki süreci yakından takip etmeyi sürdürmüştür. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız, iddiaları tüm boyutlarıyla ve belgeleriyle soruşturarak iddianamesini hazırlamıştır. Davayla ilgili ilk duruşmanın yakında yapılması bekleniyor.
Konu, tüm bu süreçlerin ardından kamuoyunun gündemine gelmiştir. Bir başka ifadeyle mesele medyada yer alana kadar bakanlıklarımızın, kurumlarımızın tamamı süreci titizlikle takip etmiş, gereken her türlü işlemi bihakkın yerine getirmiştir. Geçmişteki ihmaller ve eksikler de soruşturma kapsamında ele alınmış, gereken adımlar atılmıştır. Ülkemizde çocuklara yönelik taciz, tecavüz, reşit yaşa ulaşmadan evlilik gibi hususlardaki hassasiyetimizi biz kimseye sorgulatmayız. Türkiye'de bu konuyla ilgili en önemli hukuki ve fiili reformlar, bizim hükümetlerimiz döneminde hayata geçirilmiştir."
"MESELEYİ HALA DİNİMİZLE İLİŞKİLİ HALE GETİRMEK ANCAK ART NİYET ÜRÜNÜ OLABİLİR"
Erdoğan, "Bay Kemal, sen bunlardan anlamazsın, senin böyle bir hassasiyetin de yok. Söyleyeceklerim var, şimdi kendini ona göre ayarla, kendine ona göre de çeki düzen ver." sözlerini sarf etti.
Son hadisede de aynı hissiyatla hareket ettiklerini, aynı tutumu ortaya koyduklarını, ilk günden itibaren aynı kararlılıkla davrandıklarını vurgulayan Erdoğan, ancak bu konudaki tartışmalarda gördükleri bir riyakarlıktan duydukları rahatsızlığı da ifade etmek istediğini dile getirdi.
"Her şeyden önce böyle bir hadiseyi milletimizin inancıyla ve o inancın temsilcisi kurumlarla irtibatlandırmak en hafif ifadesiyle ahlaki olmayan bir çarpıtmadır" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Diyanet İşleri Başkanlığımızın en üst düzeyde görüşünü dile getirdiği, yanlışlığını belirttiği, kınamasını yaptığı bu meseleyi hala dinimizle ilişkili hale getirmek ancak art niyet ürünü olabilir. Esasen biz niyet okumasını doğru bulmayan bir anlayışa sahibiz. Benzer başka olaylarda suçun şahsiliği ilkesini önümüze çıkartanların bu hususta yaptıkları genellemeler, bizi mecburen niyetleri sorgulamaya itmektedir. Şayet, niyet mağdurun hakkını savunmaksa biz bunu zaten yapıyoruz, sonuna kadar da yapacağız ama biz bu çevrelerden, mesela PKK'nın, annelerinin kucağından kaçırıp dağa götürdüğü, eline silah verdiği, liderlerinin her türlü istismarına maruz bıraktığı 12-13 yaşındaki kızlarımız için de aynı tepkiyi bekliyoruz.
Bay Kemal; Diyarbakır annelerini kaç kere ziyaret ettin? Kızları, 12-13 yaşında yavruları evlerinden, ellerinden alıp kaçırılan bu gözü yaşlı anneleri acaba kaç kere ziyaret ettin? Mesela yine bir siyasi partinin teşkilatlarında ve belediyelerinde yaşanan onlarca benzer istismar iddiasının üzerine de aynı kararlılıkla gitmesini bekliyoruz. Hadi gidin bakalım, bunu da yap. Mesela, 12-13 yaşındaki kız çocuklarımızın teşhir vitrini haline dönüşen sosyal medya mecralarına, benzer rezilliklerin yuvası durumundaki mekanlara karşı yürüttüğümüz mücadeleye de destek bekliyoruz. Diyarbakır annelerinin evlatlarını örgütün pençesinden kurtarmak için verdikleri mücadeleyi yıllardır göz ardı edenlerin bu konuda sergiledikleri ataklığın sadece insani ve ahlaki ilkelerden kaynaklandığına nasıl inanacağız? Kendilerine yakın gördükleri bir kurumdaki daha rezil istismar olayını örtmek için suçun şahsiliği ilkesinin ardına saklananların, son hadiseyi dindar kesimlerin tamamını rencide etmenin aracı haline getirmeye çalışmaktaki samimiyetine nasıl inanacağız?"
Başkan Erdoğan, mağdurun ilk başvurusundan itibaren tüm kurumlarda meseleyi zaten sahiplendiklerine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Adalet Bakanlığımızla, İçişleri Bakanlığımızla, Aile Bakanlığımızla takipçisi olduk ve takipçisiyiz. Bu konuda tepkisini gösteren her vatandaşımızın hassasiyetinin başımızın üzerinde yeri vardır. Öyle sırtınızı parlamentoda dönmek suretiyle siz benim bakanıma ders veremezsiniz. Siz sırtınızı dönmekle aslında başka şeyler yaptığınızın da farkında değilsiniz. Biz PKK'nın istismar ettiği çocuklarımıza, parlamentodaki uzantılarına, kendi bünyelerindeki taciz, tecavüz olaylarına, sosyal medya ve benzeri mecralardaki rezilliklere göz yumanların, bu hadise üzerinden insanlarımızın bir kısmının değerlerine saldırarak onlara linç uygulamaya kalkışmasına rıza göstermiyoruz. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Her türlü haksızlık, hukuksuzluk, vicdansızlık, ahlaksızlık gibi bu konuyu da her seviyede takip etmeyi ve neticelendirmeyi sürdüreceğiz."