c) Elkonulan maddenin uyuşturucu madde olduğuna dair kesin rapor alındıktan sonra soruşturma aşamasında sulh ceza hâkimliğince bu maddenin müsaderesine ve imhasına karar verilmesi zorunlu hale getirilmektedir. Böylelikle soruşturma veya kovuşturmanın kesinleşmesi beklenmeden uyuşturucu maddelerin imhası sağlanmış olacaktır.
ç) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananlar ile bu amaçla uyuşturucu madde satın alan, kabul eden veya bulunduranlar hakkında uygulanacak tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri sürecinin daha etkin işletilebilmesi öngörülmektedir.
Tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin uzatma süresi, 1 yıldan 2 yıla çıkarılmakta ve şüphelinin daha uzun süre tedavi ve/veya denetim altında tutulması sağlanmaktadır.
Ayrıca, Cumhuriyet savcısının, erteleme süresi içinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için şüpheliyi yılda en az iki defa ilgili kuruma sevk etmesi zorunlu hale getirilmektedir.
Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheli hakkında verilen erteleme kararının kolluk birimlerine bildirilmesi sağlanmakta ve bu kararın kolluk birimleri tarafından da bizzat şüpheliye tebliğ edilmesine imkân tanınmaktadır.
d) Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununa eklenen 12/A maddesiyle, uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü iyileştirme tedbirleri geliştirilmekte ve yükümlülüklerin takibi bakımından Cumhuriyet savcıları ile denetimli serbestlik uygulaması kapsamında görev alan personelin sorumlulukları ayrıntılı bir şekilde düzenlenmektedir.
e) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan hükümlü olanların ceza infaz kurumunda tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılması zorunlu hale getirilmektedir.
Uyuşturucu bağımlısı suçluların tedavisi için özel cezaevleri kurulacak
Ayrıca tedavi ve rehabilitasyon programlarının uygulanacağı müstakil ceza infaz kurumlarının açılabilmesine veya mevcut ceza infaz kurumlarının bir bölümünün bu amaç için düzenlenebilmesine imkan tanınmaktadır.
Yine, uyuşturucu kullanmak suçundan dolayı mahkum olup da denetimli serbestliğe ayrılan hükümlülere, ilaveten tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılma yükümlülüğü getirilmektedir.
f) Tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin bir an önce hayata geçirilmesi ve yürütülecek hizmetlerin aksamaması için ilgili Bakanlıkların bütçesine ödenek konulması ve bu hususta personel görevlendirilmesi yönünde düzenleme yapılmaktadır.
3) Avukatlık ve Adli Yardım Sistemine İlişkin Düzenlemeler:
a) Avukatlık mesleğinin ilk beş yılında baro aidatı alınmaması sağlanarak mesleğe yeni başlayan avukatlar mali olarak desteklenmektedir.
4) Arabuluculuğa İlişkin Düzenlemeler:
a) Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar (ilamsız icra yoluyla tahliye hariç), ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ve komşu hakkıyla ilgili uyuşmazlıklar, zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmaktadır.
b) Ticari davalar ve iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarının zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğu açıkça düzenlenmektedir.
c) Uyuşmazlığın asıl tarafının arabuluculuk süreci ile arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen son tutanak hakkında bilgilendirilmesi konusunda arabulucuya yükümlülük getirilmektedir.
d) Arabuluculuğa ilişkin Ülkemizin taraf olduğu Singapur Sözleşmesi'nin, iç hukukumuza uyumunun sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılmaktadır.
5) Göçmen Kaçakçılığı cezaları arttırılıyor:
a) Göçmen kaçakçılığı suçuyla daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla suçun cezasının alt sınırı 3 yıldan 5 yıla çıkarılmaktadır.
b) Göçmen kaçakçılığı suçu, 6136 sayılı Kanunun ek 12 nci maddesi kapsamına alınmaktadır. Böylelikle, göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle el konulan araç, gereç ve malzemenin, milli savunma veya iç güvenlik hizmetleriyle doğrudan ilgili olması durumunda bunların Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına tahsis edilebilmesine imkân sağlanmaktadır.
c) Adli işlemler çerçevesinde "yurt dışına çıkamamak" şeklinde adli kontrol kararı verilen yabancılar hakkında, ilgili valiliğe Cumhuriyet başsavcılığı üzerinden bu kararın kaldırılmasını talep etme yetkisi verilmekte ve idarenin yurt içinde kalmasını tehlikeli gördüğü yabancıların sınır dışı edilmesini sağlamak bakımından hakim kararı alabilmesine imkan tanınmaktadır.