ALMAN GAZETECİ DEŞİFRE ETTİ
Yaşanan bu gelişmelerin ışığında Alman kökenli gazeteci Klaus Jürgens, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla ifşa etti. Jürgens, Twitter'dan bir paylaşım yaparak dünya medya organlarındaki muhabirlerin günlük çalışma şekillerini anlattı. Muhabirlerin her gün sabah erkenden kalkarak Türkiye hakkında hangi yalan haberleri yapabilirim diye düşündüğünü söyleyen Jürgens, tweetinde şu ifadelere yer verdi; "The Economist, Deutsche Welle, Voice of America... hatta bazen France 24, Euronews, Reuters... bazı yabancı muhabirler sabah erkenden kalkıp bugün modern, demokratik Türkiye hakkında hangi yalan haberleri yapabilirim diye karar veriyor? Hüzünlü bir gazetecilik hayatı diyebilirim."
"İSVEÇ NATO'YA KATILIMINI TEK BAŞINA ENGELLİYOR"
Alman kökenli gazeteci Klaus Jürgens bir diğer paylaşımında, İsveç'in NATO katılımı ilgili paylaşımda bulunarak, Fake News 2.0 şu anda Avusturya'nın Tirol kentinde görülüyor... 'Erdoğan NATO'nun genişlemesini engelliyor' - İsveç'in NATO'ya katılımını tek başına engellediğinden söz edilmiyor... ah canım, burada yapılacak çok şey var" ifadelerini kullandı.
BAŞKAN ERDOĞAN NEDEN HEDEF? UZMAN İSİM A HABER'DE DEĞERLENDİRDİ | VİDEO İZLE
A Haber canlı yayınına katılarak Batı basınının Türkiye düşmanlığı üzerinden bir akım başlattığını belirten Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kemal Olçar, "Batı basının Türkiye düşmanlığı üzerinden bir akım başlatmış durumda. Özellikle sayın Cumhurbaşkanımızı hedef almak suretiyle bu düşmanlığı meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Tabi Türkiye Cumhuriyeti 1923-1950-1980 sonrası gelişmeler arkasından 2017 tekrar bir dönüşüm ve son dönüşümün mimarı sayın Cumhurbaşkanımız. Ne yaptı Cumhurbaşkanımız, Batı bunu çok yakından takip ediyor. Bir taraftan askeri bir taraftan savunma sanayii olarak ve etki alanı Türkiye Cumhuriyeti'nin etki alanını hem Afrika'da hem Kafkasya'da hem Balkanlar'da önemli etkiler yarattı. Ekonomi alanda altyapı ve üstyapı çalışmalarını son dönemde üst düzeye çıkarttı. Enerji hub olma noktasına geldik bir taraftan. Diğer taraftan bakıyorsunuz Ukrayna-Rusya arasındaki çok gayri insanı çatışmaların karşısında denge politikası yürütmeye çalıştı. Esir takası, tahıl krizi, enerji krizi konularını hatta ikili arasındaki barış müzakerelerinin mimarı haline geldi sayın Cumhurbaşkanımız. Diğer taraftan bakıyorsunuz kültür açısında inanç açısında çok etkin bir rol aldı Türkiye Cumhuriyeti Devleti etrafındaki bölge devletleri etkilemeye başladı ve insani dış politikayı öğretti Cumhurbaşkanımız diğer ülkelere." dedi.
Batının boş durmadığını siyonist sermayeli birtakım grupların Başkan Erdoğan'ın hedef almak suretiyle ortaya çıkan bu gelişmeleri sekteye uğratmaya çalıştığını dile getiren Olçar, "Son hamle işte bu seçimler, Batı'nın umut kapısı haline geldi. Başka yöntemlerle denediler teröre destek verdiler, FETÖ'ye destek verdiler, sol fraksiyonlu örgütlere destek verdiler. İçeriden yıkamayacağını anlayınca Batı tıpkı geçmişte diğer ülkelere yapmış oldukları renkli devrimler tarzı bir uygulamayla başlangıcı medya üzerinden yapmaya başladılar. Tabi bunu maalesef içeride de bazı destek grupları bulunca çok daha saldırgan bir hale geldiler. İçeride ve dışarıda birleşen bu ittifak sayın Cumhurbaşkanımızın yeniden seçilmesini engelleme ve biraz önce Türkiye'nin atılımlarını ortadan kaldırmak ve sekteye uğratmak için böyle bir yola başvuruyor, bu yeni değil. Geçmişte de yaşanmış olayların benzerleri. " ifadelerini kullandı.
Demokrasilerde temel iki konu olduğunu belirten ve halk ile lider arasında sağlıklı ilişki kurulduğu zaman ister Batı'dan saldırsınlar ister içerinden bir ittifak grubu bulsunlar çok da başarılı olamayacaklarını belirten Olçar, "Batı ikiyüzlü, tahıl krizi çözüldüğü zaman alkışlıyor ancak çıkarlarıyla ters düştüğü zaman alkışlar geri çekiliyor saldırılar başlıyor. Bundan sonra da devam edecek bu saldırılar ancak Türk halkı yine liderinin etrafında bir araya gelecektir, endişeye gerek yok efendim." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'ya karşı kullandığı vetoyla ilgili de konuşan Olçar şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye milli çıkarlarına göre hareket etmekte özgür, NATO üyesi diğer ülkeler gerek ABD'nin baskısıyla gerek başka birtakım mecburiyetten İsveç ve Finlandiya'nın direkt üye olmasını kabul ediyor. Şimdi bu tabloda Amerika'nın gücünü, diğer baskı gruplarını içeriden ve dışarıdan kenarda tutalım Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilk defa 8 kez yayılan ve açık kapı politikası gereği üye kazanan Doğu'ya doğru yayılan NATO'nun karşısında bir şeyh koydu bu çok özgün bir yaklaşım. Türkiye tehditlere boyun eğmeyecektir. Çünkü artık eski Türkiye yok."
FRANSIZ GAZETECİ PIERRE JOVANOVIC BATININ KİRLİ SEÇİM OYUNUNU A HABER EKRANLARINDA ANLATMIŞTI
A Haber canlı yayınına katılan Fransız gazeteci Pierre Jovanovic ise Batı'daki Başkan Erdoğan ve Türkiye karşıtlığına dikkat çekerek seçim sürecinde bazı kirli oyunlara girişileceğinin altını çizdi. Fransız gazeteci Jovanovic, Batı'nın Erdoğan'a karşı kirli bir politika yürüttüğünü söyledi.
"ERDOĞAN'DAN KURTULMAK İSTİYORLAR"
Jovanovic, "John Bolton'ın açıklamaları hiç şaşırtıcı değil. Seçimden önce bazıları yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı kirli bir takım oyunlara girişecek. Benzer şeyi belediye seçimlerinde de yaptılar. John Bolton, ABD'nin Erdoğan'a karşı düşünce tarzının birebir örneği. ABD'li politikacılar Erdoğan'a karşı pozitif değil. Erdoğan'dan kurtulmak istiyorlar." ifadelerini kullandı.
Bunun yeni bir durum olmadığını vurgulayan Jovanovic, "Bunu daha önce çok kez gördük. Türkiye'ye karşı ilk kirli oyunları yaklaşık 4 yıl önceydi, Türk Lirası'na karşı korkunç bir saldırıya geçtiler. Diğeri de belediye seçimlerinden yaklaşık 3 hafta önceydi. Şimdi de Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşırken aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar, Erdoğan'ın seçimi kaybetmesini istiyorlar." dedi. Fransız gazeteci John Bolton hakkında ise, "Trump tarafından kovuldu çünkü kendisi bir deliydi. Bolton güçlü bir Türkiye'ye tahammül edemiyor, ülkenin ABD tarafından yönetilmesini istiyor. Fransa'da yaptıkları şey de tam olarak bu." ifadelerini kullandı.
Batı medyasındaki Erdoğan karşıtlığına işaret eden Pierre Jovanovic "Türkiye'ye karşı ekonomik bir savaş da var" dedi.