İSVEÇ'TE PARTİLER ARASINDA TERÖR ÖRGÜTÜ PKK/YPG TARTIŞMASI
Öte yandan, Sosyal Demokrat Parti lideri Magdalena Andersson da Başbakan Kristersson ile görüşmeye girmeden önce İsveç basınına açıklamada bulundu.
Andersson, aşırı sağcı İsveç Demokratlar Partisi lideri Jimmie Akesson'ın Türkiye aleyhinde yaptığı açıklamalarla İsveç'in NATO üyeliğini riske attığını belirterek, hükümetin İsveç Demokratlar partisi ile işbirliği yapmayı bırakması gerektiğini savundu.
Akesson ise Andersson'a verdiği cevapta, Sosyal Demokrat Parti'nin terör örgütü PKK/YPG ile yakın ilişkiler içinde olduğunu ve Türkiye'nin esas bu duruma tepki gösterdiğini ifade etti.
İSVEÇLİLER, TÜRKİYE VE İSLAM KARŞITI PROVOKASYONLARDAN ŞİKAYETÇİ
İsveç'te yaşayanlar, ülkedeki Türkiye ve İslam karşıtı provokasyonlardan duydukları rahatsızlığı dile getirerek Kur'an-ı Kerim'in yakılmasının utanç verici bir durum ve nefret suçu olduğunu belirtti. İsveçlilere, ülkede terör örgütü YPG/PKK taraftarlarınca düzenlenen Türkiye karşıtı provokasyonlara ve Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına izin verilmesine ilişkin görüşlerini soruldu.
İsveç'te yaşayan Ingrid Kolobaric, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu provokasyonların ardından "Biz icabında Finlandiya ile ilgili farklı bir mesaj verdiğimiz zaman İsveç şoke olacak." şeklindeki açıklamasını değerlendirdi.
İsveç'in NATO konusunda Başkan Erdoğan'a saygı duyması gerektiğini belirten Kolobaric, şunları söyledi:
"İsveç'in insanlara muamelesinden ötürü utanması lazım. İsveç'in ilk önce bütün dünyadaki insanlara saygı duymayı, saygılı davranmayı öğrenmesi lazım. NATO'ya girmek için Erdoğan'a şirin görünmeye çalışmaktan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saygı duymasını öğrenmesi lazım. Ben, Hırvat kökenli bir İsveçliyim. İsveç'in bütün insanlara dini inanışına ırkına, görünüşüne ve renklerine bakmaksızın saygı duyması gerekiyor. Şimdi tam zamanı. İsveç'in bütün insanlara saygı duymayı öğrenmesinin vakti geldi.
Ben Türkiye'de bulundum, Türk bayrağını salladım. Türkiye'ye 20 kere gittim. Türkiye'yi çok seviyorum ve destekliyorum. Halkın bazıları, Erdoğan'ın aleyhinde konuşuyor. Erdoğan, sadece halkı için çalışıp çabalıyor. Erdoğan'ın Hırvatistan ziyaretinde kadın olan önceki Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitaroviç'e nasıl saygılı davrandığını, Hırvatistan'a saygılı davrandığını gördüm. İsveç'in de Erdoğan gibi Hırvatistan'a saygılı davranması lazım."
Kolobaric, aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan'ın Kur'an-ı Kerim yakmasına ilişkin ise kutsal kitapların yakılmasına son verilmesi gerektiğini vurguladı.
"BİR BAŞKA DİNE VE GÖRÜŞE HAKARET KABUL EDİLEMEZ"
Liam Tiks de "NATO konusunda fazla söyleyeceğim bir şey yok. Benim anladığım kadarıyla NATO'ya katılmanın iyi ve kötü yanları var. Diğer taraftan Paludan'ın Kur'an-ı Kerim yakmasını doğru bulmuyorum. Bunun nefret suçu kabul edilmesi lazım." dedi.
Izabella Schultzberg, "Kur'an-ı Kerim yakılması oldukça ayıp ve kötü. Bunun yasaklanması lazım. Bir başka dine ve görüşe hakaret kabul edilemez." diye konuştu.
Başkan Erdoğan'ın İsveç'in NATO üyeliğine karşı çıkmasının terör örgütü YPG/PKK'ya itirazı ile başladığını söyleyen Björn Gillsbro, Paludan'ın Kur'an-ı Kerim yakmasıyla bu itirazın zirveye çıktığını söyledi.
Gillsbro, "İsveç'in kesinlikle NATO üyesi olmaya ihtiyacı yok. Bizim zaten Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve NATO ülkeleri ile askeri birlikteliğimiz var. Paludan'ın da halkı provoke etmeye son vermesi lazım." ifadelerini kullandı.