*FETÖ lideri Fetullah Gülen'in veliahtı olarak gösterilen Mustafa Özcan
İFADELERİNDE SÜREKLİ YALAN SÖYLEYİP GERÇEĞİ NASIL PERDELEDİ?
Aydın Köstem'in gözaltı sürecindeki ifadelerinde nasıl çarpıtmalarda bulunduğu, gerçeğin anlaşılmaması için nasıl perdeleme işine kalkıştığı da iddianamede şöyle anlatıldı: "Aydın KÖSTEM'in alınan ifadelerinde, Enver ALTAYLI ile Mustafa Levent GÖKTAŞ'ı tanıştıran kişinin kendisi olduğunu, 2002 yılı içerisinde Enver ALTAYLI'nın talebi üzerine bu görüşmenin olduğunu, Özel Kuvvetler Komutanlığının Ankara Kirazlıdere'ki yerleşkesine Enver ALTAYLI ile birlikte gittiklerini, sonrasında belki bir sefer daha gittiğini, burada Enver ALTAYLI'nın Mustafa Levent GÖKTAŞ ile Özbekistan, Kırgızistan ve Afganistan'da bulunan Özel Kuvvetler unsurlarının sivil kişilerle irtibatına dair görüşmeler yaptığını ifade etmiştir. Ancak, Enver ALTAYLI'nın Mustafa ÖZCAN ile olan görüşmelerinden sonra, önce Halil ŞIVGIN üzerinden yapılan, Necip HABLEMİTOĞLU'nu, FETÖ/PDY ile ilgili olan konuşmalarından, çalışmalarından vazgeçirebilmek için kurulan diyalog çabası, bunda başarılı olunamayınca da Mustafa ÖZCAN'ın, Necip HABLEMİTOĞLU'nu engelleyebilmek için yaptığı ısrar üzerine, Enver ALTAYLI'nın kendince gizli bir şekilde, Aydın KÖSTEM üzerinden, Mustafa Levent GÖKTAŞ ile başlayan irtibatı, bu hususta tespit edilen görüşme trafikleri, doğrudan irtibatlanmadan Aydın KÖSTEM üzerinden Enver ALTAYLI ve Mustafa Levent GÖKTAŞ'ın birden fazla kez bir araya gelmeleri, 03/10/2002 tarihinde ÖKK'nın Kirazlıdere yerleşkesinde, 18/10/2002 tarihinde Ankara/Kızılcahamam'da yapılan buluşmalar, bu görüşmelerin cinayet döneminde yoğunlaşması, aynı dönemde Mustada ÖZCAN ile Enver ALTAYLI arasında yaşanan çoğunlukla aracılar üzerinden yapılan irtibatlanmalar, Nizamettin AFŞAR'ın bu hususta vermiş olduğu; "...Mustafa ÖZCAN Enver ALTAYLI'ya hitaben Bu Necip ile ilgili Halil ŞIVGIN'la meseleyi konuştuk ancak halledemedik, bu adam hizmet hareketine zarar veriyor, zarar vermeye de devam edecek, bu işi halletmemiz lazım, sizin yardımınızı istiyorum" diyordu. Enver ALTAYLI'da Mustafa ÖZCAN'a "Haklısınız hocam, nasıl yardımcı olalım" şeklinde cevap veriyordu. Devamında Enver ALTAYLI Mustafa ÖZCAN'a "Cezaevinde bir arkadaşımız var, çıkmasına 1-1,5 yıl var, ona hallettirebiliriz, isterseniz biraz bekleyelim." şeklinde konuşuyordu. Mustafa ÖZCAN da Enver ALTAYLI'ya "1-1,5 yıl çok geç olur Enver abi" diye karşılık verdiğini hatırlıyorum. Sonrasında Enver ALTAYLI Mustafa ÖZCAN'a "Ben bir Almanya'ya gideyim, bu meseleyi Serhat ile görüşeyim, dönüşte sizi arayacağım" dedi... 2002 yılı sonbahar ya da kış başı gibi bir gün akşam Enver ALTAYLI beni ev telefonundan aradı, yarın sabah gel, Özel Kuvvetler Komutanlığına gideceğiz dedi. Bende yarın sabah için daha önceden dişimle yaşadığım bir sıkıntıdan dolayı, dişçiden randevu aldığımı kendisine söyledim. O da bana iyi sen git ben başımın çaresine bakarım dedi..." şeklindeki ifadesi, "...Enver ALTAYLI Mustafa ÖZCAN ile yaptığı son görüşmeden bir kaç gün sonra bu siemens telefon üzerinde Almanya'yı Serhat ILICAK'ı aramıştı. Görüşme sırasında Enver ALTAYLI'nın bulunduğu odanın kapısı açıktı, ben konuşulanları duyuyordum. Telefonda Enver ALTAYLI Serhat ILICAK'a "Serhatcığım ben Levent GÖKTAŞ ile görüştüm, biz mutabık kaldık, siz çalışmalarınıza başlayın, bir sıkıntı vesaire bir şey olursa beni arayabilirsin" şeklinde diyordu..." şeklindeki ifadesi karşısında, Aydın KÖSTEM-Emver ALTAYLI- Mustafa Levent GÖKTAŞ arasında kurulan irtibatın Aydın KÖSTEM'in ifade ettiği gibi pek de Özbekistan, Kırgızistan ve Afganistan'da bulunan Özel Kuvvetler unsurlarının sivil kişilerle irtibatına dair görüşmeler olmadığını, kaldı ki bu kişilerin bu konuları görüşebilmelerini gerektirecek hiç bir resmi görevlerinin de bulunmadığını, görüşmelerindeki asıl konunun maktul Necip HABLEMİTOĞLU'nu Mustafa Levent GÖKTAŞ üzerinden engellemek olduğunu göstermektedir."
*Aydın Köstem'in evinde bulunan raporda 1 numara olarak bahsedilen Enver Altaylı
3 SAYFALIK RAPORDAKİ KOD NUMARALARI
Dosyanın tutuklu sanıklarından olan Aydın Köstem'in evinde yapılan aramalarda ele geçirilen dijital materyallerden, 1'den 34'e kadar numaralandırılmış maddeler halinde 3 sayfadan oluşan 'ABD istihbarat örgütü CIA' şeklinde başlayan rapor bulundu. Köstem raporla ilgili soruya, "Lobi faaliyetlerinde kullansın diye Amerika'da yaşayan kardeşime gönderdim. O da yakın ilişki içerisinde bulunduğu eski bir senatöre okuduğunu söyledi" yanıtını verdi.
Rapor içerisinde kişi isimlerinin yerine '1, 2, 3, 4 ve 5' şeklinde kodlama yapılıyor. Kodlamaya göre 1 numaranın Enver Altaylı, 2 numaranın Mustafa Özcan, 3 numaranın Levent Göktaş, 4 ve 5 numaranın ise Göktaş'a yakın kişiler olduğu ifade ediliyor. Köstem'in bu kişilerle ilgili analizler yaptığı görülüyor.
*17-25 Aralık kumpasının baş aktörleri
FETÖ'NÜN 17-25 ARALIK KUMPASI
Raporun 8. maddesinde, "17-25 Aralık operasyonu gerçekten bir darbe teşebbüsüdür. Birazdan bahsedeceğim isimlerden 1, o tarihten birkaç gün önce birlikteyken RTE'nin çok kısa bir süre içinde tasfiye edileceği, kendisi ve ailesinin yakınları ile birlikte öldürüleceği veya hapse atılacağını kin kusarak bana söylemişti" ifadeleri bulunuyor. Köstem, bununla ilgili soruya, "1 numara diye belirttiğim şahıs Enver Altaylı'dır. 17-25 Aralık olaylarından önce bu bilgileri operasyonları yapan FETÖ'cülerden aldığını tahmin ediyorum. Bu konuşmadan birkaç gün sonra 17-25 Aralık operasyonu oldu" dedi.
ÖRGÜTÜN EN GİZLİ İSMİ ALTAYLI
Raporun 16 ve 17'inci maddelerinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'deki en gizli ve en güçlü isminin Enver Altaylı olduğundan ve Mustafa Özcan'a çok yakın olduğundan bahsediliyor. 20. maddede ise Enver Altaylı'nın, Levent Göktaş ile uzun süredir çok yakın olduğu belirtiliyor.
*FETÖ'nün en gizli ismi Enver Altaylı
AYDIN KÖSTEM'DEN ÇIKAN KOD NUMARALI BELGE VE İLGİNÇ İSTİHBARAT NOTLARI
İddianamede Aydın Köstem'den çıkan bir notta yer alan istihbarat fişlemesi de dikkat çekti. İşte o detaylar:
"Şüpheli Aydın KÖSTEM'in ikametinde 03/02/2022 tarihinde yapılan aramada ele geçirilen dijital materyalleri üzerinde tespit edilen bilgi ve belgelerde; "BLITZ" ibareli 16 GB kapasiteli USB kütük içerisindeki TÜM KANITLAR/MEDYA/RESİMLER klasörü içerisindeki 1171, 1174, 1176 ve 1178 sırasındaki pdf formundaki belge içerisinde elde edilen Sayın Enver Altaylı'nın dikkatine, Ankara, 06.12.2004 Enver EKE şeklinde başlayan belge içerisinde "...cemaatine yönelik bazı faaliyetlerin araştırılması yönündeki talebiniz doğrultusunda son bir aydır süregelen çalışmalarımız ve arz ettiğim bilgilerin yanı sıra..." şeklinde başlayan araştırma mahiyetinde belgenin ele geçirildiği, bu belge içerisinde "Sayın Fetullah Gülen Hocaefendi" olarak geçen ifadelerin olduğu, Süleyman Kamil YÜCEORAL'ın el yazısı ile yazdığı "Sayın Hocam" diye başlayan Fetullah GÜLEN'e ilişkin yazılan bir yazının olduğu, yine elde edilen dijital materyaller üzerinde yapılan incelemelerde (l'den 34'e) kadar numaralandırılmış maddeler halinde üç sayfadan oluşan (ABD stihbarat örgütü CIA) şeklinde başlayan rapor içerisinde (1), (2), (3), (4) ve (5) şeklinde şahısların isimlerinin yerine kodlama yapıldığı, şüpheli Aydın KÖSTEM'in ifadesinde, 1 numara olarak Enver ALTAYLI, 2 numara olarak Mustafa ÖZCAN, 3 numara olarak Levent GÖKTAŞ, 4 ve 5 numara olarak ise Levent GÖKTAŞ isimli şahsa yakın kişiler olduğu ifade edildiği belgenin ele geçirildiği, aynı rapor içeriğinde; "...birazdan bahsedeceğim isimlerden birisi (1), o tarihten birkaç gün önce birlikteyken RTE'nin çok kısa bir süre içinde tasfiye edileceği, kendisi ve ailesinin yakınları ile birlikte öldürüleceği veya hapse atılacağını kin kusarak bana söylemişti..." şeklinde ifade olduğu, şüpheli Aydın KÖSTEM'in alınan ifadesinde bu açıklama için; kendisine bu hususu 1 numara diye belirttiği Enver ALTAYLI'nın söylediğini, 17-25 Aralık olaylarından Önce bu bilgileri operasyonları yapan FETÖ'cülerden aldığını tahmin etiğini, bu konuşmadan birkaç gün sonra da 17-25 Aralık operasyonu olduğunu belirttiği, aynı raporun 16. ve 17.nci maddelerinde Fetullah GÜLEN'in türkiye'deki en gizli ve en güçlü isimlerinden birisi (1) olduğundan ve örgütün (2) numaralı veliahtına çok yakın olduğundan bahsedildiği, raporun 20.nci maddesinde (l)'in TSK mensubu (3) ile uzun süredir çok yakın olduklarından bahsedildiği, şüpheli Aydın KÖSTEM'in bu husustaki ifadesinde, Enver ALTAYLI ile Levent GÖKTAŞ'ı kendisinin tanıştırdığını, ilk tanışmanın birlikte olduğunu. daha sonra ki görüşmelerinde ise kendisinin olmadığını belirttiği, raporun 21.nci maddesinde (3)'ün RTE'den intikam almaya yemin ettiğinden bahsedildiği. Şüpheli Aydın KÖSTEM'in bu yazdığına ilişkin olarak alınan ifadesinde, 3 diye kast ettiği Levent GÖKTAŞ'ın MİT Müsteşarı olmaya çok hevesli olduğunu. MİT Müsteşarı olamayınca böyle bir kanıya vardığını ifade ettiği, yine elde edilen dijital materyaller üzerinde yapılan incelemelerde bir sayfadan oluşan (Ankara 29.12.15 FETÖ'cüler bir süredir..) şeklinde başlayan belgede kısaltma olarak geçen EA, LG, RTE, EG kelimeleri geçtiği, şüphelinin Aydın KÖSTEM'in alınan ifadesinde EA'nın Enver ALTAYLI, LG'nin Levent GÖKTAŞ, RTE'nin Recep Tayip ERDOĞAN olduğunu, EG'yi ise hatırlamadığını ifade ettiği, Aynı belgenin alt kısmında geçen Tuğtekin-Nizam-Kamil-G.Nuri BOZKIR (Karakteri zayıf ikili oynayabilir) şeklinde isimlerin geçtiği tespit edilmiştir.
Aydın KÖSTEM'de ele geçirilen bu belgelerden görüleceği üzere, Enver ALTAYLI'nın isteği ile olay tarihinden 2 yıl sonra 2004 yılında "Cemaat" ile ilgili çalışmalar yürüttüğü, Örgüt lideri için "Sayın, Hoca Efendi" ifadelerinin kullanıldığı, düzenlenme tarihi belirlenemeyen bir belgede Enver ALTAYLI-Mustafa ÖZCAN-Levent GÖKTAŞ ilişki ve irtibatının raporlandığı, bu kişilerin sıra numarası verilerek konumlandırıldığı, verilen bu sıra numarasına göre Enver ALTAYLI'nın FETÖ/PDY lideri Fetullah GÜLEN'e çok yakın bir isim olduğu, Enver ALTAYLI ve Levent GÖKTAŞ'ın uzun süredir çok yakın bir ilişkileri olduğu, kendisinin bu ikisini tanıştıran kişi olduğu, soruşturma dosyamız şüphelisi Nuri Gökhan BOZKIR'ın adının yazdığı bir belgede, karakter analizinin yapıldığı, 17-25 Aralık 2013 tarihli sürecin öncesinden Enver ALTAYLI tarafından bilindiği ve dönemin Başbakanı ve ailesinin FETÖ'cü yapılanma tarafından tasfiye edileceği ya da Başbakan ve ailesine zarar verileceğinin Enver ALTAYLI tarafından kendisine söylendiğinin ifade edildiği görülmüştür."
HABLEMİTOĞLU DAVASINDA İDDİANAME KABUL EDİLDİ
Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesiyle ilgili aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile emekli Albay Levent Göktaş'ın da bulunduğu 10 kişi hakkında hazırlanan iddianame Ankara 36'ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Hablemitoğlu'nun öldürülmesi eyleminde Levent Göktaş'ı, Enver Altaylı ve Aydın Köstem üzerinden olaya azmettiren kişinin Mustafa Özcan olduğu, Fetullah Gülen'in ise FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kurucusu olarak Mustafa Özcan'ın tüm eylemlerinden sorumlu olduğu belirtildi. Ukrayna'dan MİT operasyonuyla getirilen eski Özel Kuvvetler mensubu Nuri Gökhan Bozkır'ın ifadesinde, ilgisi olmayan bazı kişileri suikaste karışmış gibi gösterdiği kurgusal anlatımlar ise iddianamede çürütülerek dikkate alınmadı.
Türkiye'yi karanlığı boğmak isteyenlerin kirli elleriyle gerçekleştirdiği sır suikastlardan birinin daha üzerindeki sır perdesi aralandı. 2002 yılında başkentte evinin önünde başına iki al ateş edilerek öldürülen Necip Hablemitoğlu suikastı, MİT operasyonuyla eski Özel Kuvvetler mensubu Nuri Gökhan Bozkır'ın Ukrayna'dan getirilmesiyle zaman aşımına uğramadan açığa çıktı.
ALTAYLI'YA ÖLÜM TALİMATI İLETİLDİ
Hablemitoğlu suikastıyla ilgili çok önemli bilgilere ulaşıldı. FETÖ hakkında çalışma yapan Hablemitoğlu'nu durduramayan FETÖ, Türkiye imamı Mustafa Özcan üzerinden Enver Altaylı'ya Hablemitoğlu'nun ölüm talimatını iletti. O görüşmeyi, Altaylı'nın şoförü bütün detaylarıyla anlatırken, Altaylı da suikast talimatını o dönem Özel Kuvvetler Komutanlığı içerisinde yuvalanan, iddianamede ise "Mustafa Levent Göktaş suç örgütü" olarak tanımlanan ekibe verdi.
Savcılığın, "Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkilendirilmesi söz konusu olamaz" vurgulaması yaptığı suç örgütü, Hablemitoğlu'nu öldürdü. Örgüt bununla da kalmadı. Savcının tuzak sorusuna sorguda düşen tetikçi emekli yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, birlikte görev yaptığı komutanıyla İhsan Güven ve eşi Sibel Güven'in evine gittiklerini de belirterek "neden gittiğimizi hatırlamıyorum, oturup çay içip muhabbet ettik" demekle yetindi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı faili meçhul olan emekli binbaşı İhsan ve eşi Sibel Güven suikastı dosyasına da İstanbul'dan isteyerek resen soruşturma başlattı.
EVİNİN OTOPARKINDA ÖLDÜRÜLDÜ
Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002'de Ankara'nın Çankaya İlçesi Portakal Çiçeği Sokak'taki evinin açık otoparkında başına iki el ateş edilerek öldürüldü. Hablemitoğlu suikasti dosyası 20 yılını tamamlayarak faili meçhul kalmak üzereyken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosya yeniden raftan indirildi. Suikast soruşturmasında yapılan incelemeler okları FETÖ'ye yöneltti. Dosyanın şüphelilerinden Nuri Gökhan Bozkır'ın Türkiye'ye getirilerek ifadesinin alınması ve ardından gerçekleşen operasyonlarla zaman aşımı kesildi.
Suikastın şüphelilerinden Nuri Gökhan Bozkır'ın 27 Ocak'ta MİT tarafından Ukrayna'da yakalanıp Türkiye'ye getirilmesinin ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu çok gizli soruşturma yürüttü. Yapılan peş peşe operasyonlarda dönemin Özel Kuvvetler Komutanlığı MAK Alay Komutanı emekli Albay Levent Göktaş kaçarken, emekli binbaşı Fikret Emek, suikastın tetikçisi olduğu iddia edilen emekli yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu'nun da aralarında bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı.