Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı CHP'li Yaşar Okuyan: Elimde Meral Akşener ile ilgili dosyalar var! Parayla anket yaptırıyorlar

Türkiye 2023 seçimlerine hazırlanırken 6’lı koalisyonda hala güç savaşları gündemde. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına onay vermeyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, son toplantıda masaya anket önerisinde bulundu ancak Kılıçdaroğlu bu teklife yanaşmadı. 11. toplantının ardından bu kez de 13 Şubat krizi baş gösterdi. Kılıçdaroğlu, yoluna Meral Akşener’siz devam etme planı için masanın diğer partileriyle pazarlığa oturmuşken dikkat çeken bir çıkış Yaşar Okuyan’dan geldi. Okuyan İYİ Parti’nin parayla anket yaptırdığını iddia ederek “Meral Akşener ile ilgili elimde dosyalar var” ifadelerini kullandı. Öte yandan İYİ Parti’nin masadan kalkacağı kulisleri konuşulurken Okuyan’dan bir tehdit daha geldi: Masayı dağıtan sokağa çıkamaz... İşte detaylar...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :05 Şubat 2023 , 17:05 Güncelleme Tarihi :05 Şubat 2023 , 18:06
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı CHP’li Yaşar Okuyan: Elimde Meral Akşener ile ilgili dosyalar var! Parayla anket yaptırıyorlar

Türkiye 2023 seçimlerine gün sayarken 6'lı koalisyonun adayını açıklamaması artık kendisini destekleyenlerin de canını sıkmaya başladı. Türkiye'yi geriye götürme mutabakatının altına imza atan 6 parti hala adaylık tartışması yaşıyor.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından seçim tarihi için 14 Mayıs'ın işaret edilmesinin ardından siyaset arenasında çalışmalar hız kazandı.

Cumhur İttifakı'nda aday aylar öncesinden belirilenerek Başkan Erdoğan olarak açıklanırken, Millet İttifakı'nda ise aday krizi devam ediyor.

CHP lideri 13 Şubat'ı işaret edip "Ben Kemal, geliyorum" diyerek adaylık sinyali verse de bu durum İYİ Parti cephesince pek de kabul görmüyor. Meral Akşener sürecin başından bu yana 'Kazanacak aday' söylemine sığınıyor, CHP'yi içten vurarak Ekrem İmamoğlu'nun önünü açıyor.

YAŞAR OKUYAN AKŞENER'İ HEDEF ALDI

CHP tarafından da İYİ Parti tarafından da karşılıklı sert açıklamalar gelmeye devam ediyor.

Televizyon programlarına katılan partili isimlerin demeçlerine bir yenisi daha eklendi. Bu kez açıklamalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı CHP'li Yaşar Okuyan'dan geldi.

Kanal İzmir TV'de Rıdvan Akgün'ün sunduğu Politik Gündem programına katılan Okuyan, burada sert iddialarda bulunarak İyi Parti Lideri Meral Akşener'i hedef aldı.

"PARTİSİNİN İÇİNDEKİ NEGATİF KONUŞMALARIN HEPSİ BİLGİSİ DAHİLİNDE"

Okuyan'ın açıklamaları şu şekilde:

O masayı dağıttığı anda ben ve benim neslimin söyleyecekleri var. Belgeler var, dosyalar var. Konuşturtmasın beni. Çok net söylüyorum, Kılıçdaroğlu'nun adaylığıyla ilgili partisinin içinden negatif konuşmaların hepsi bilgisi dahilinde oluyor.

6'lı masayı dağıtır, Kılıçdaroğlu'nun adaylığına aklınca bir terslik yaparsa ben de burada söylüyorum, sen de seçime gir, kim sevinir buna? AK Parti. Bunu düşünemeyecek kadar siyasi tecrübesi yok mu?

"3 GÜN ÖNCE MERAL HANIM İLE İLGİLİ KILIÇDAROĞLU'NA BİR DOSYA VERDİM"

Okuyan sözlerini şöyle sürdürdü:

Yaptığı bir iş kime yarıyor ben ona bakarım. Sen 6'lı masayı zora sokacak bir şeyi yapıyorsan, bu kime yarar?


Olay 13 Şubat'ta başlayacak. Diğer partilerin tutumlarını da biliyorum 6'lı masa içinde. İyi Parti'nin de ne yapacağını görüyorum. Kılıçdaroğlu'na ben bunu 1 sene önce masa kurulurken söyledim. 3 gün önce de hatırlattım ve ona bir dosya verdim. Meral Hanım ile ilgili bir dosya verdim. O kullanmayacak onu ben kullanacağım.

KAVGA AN MESELESİ
6'lı koalisyonda 13 Şubat öncesi adaylık konusunda kriz sürerken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "adaylık" gündemi ile Parti Meclisi'ni toplama kararı almıştı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise Kılıçdaroğlu'nun adaylığı önünde set kurmaya devam ederken, masada yaşanan son gelişmeler Akşener'i zora soktu. Sabah Gazetesi yazarlarından Mahmut Övür, 6'lı koalisyonda yaşanan iç kavganın perde arkasını yazdı.

İşte Sabah yazarlarından Mahmut Övür'ün "İyi Parti nasıl kurtulur?" başlıklı yazısı

Yeni adı Millet İttifakı olan 6'lı Masa sakinleri, doğrusu hiç sakin değiller. Kamuoyu baskısı olmasa yumruk yumruğa girmeleri an meselesi. Öylesine öfkeliler... Çünkü kurdukları sistemde biri kazanırken, öteki kaybediyor.
Kılıçdaroğlu'nun "Masada herkesin eşit oyu var" demesine, Akşener'in "kazanacak aday" diretmesine ya da 6'sı birden kamuoyunun önüne çıkıp Ortak Politikalar Mutabakatı yayınlamalarına bakmayın, o sadece bir gösteri. Gösteri biter bitmez herkes işine geldiği gibi davranıp bildiğini okuyor. Çünkü ortaklık sahici ve samimi değil, bir proje.
AB'den ve küresel merkezlerden "Aferin" alma projesi... Bu yüzden ne sözlerde ne de eylemlerde bir samimiyet var.
Mesela Kılıçdaroğlu hiçbir zaman açık açık "Ben adayım" deme cesaretini göstermedi, hep kaçak güreşti. Alın son buluşu "Ben Kemal, geliyorum" sloganını... Bas bas "Ben adayım" diye bağırıyor ama onu bile üstlenmiyor.
Bu da Akşener'i çıldırtıyor. (İmamoğlu'nun da kimyası bozuluyor ama çaktırmıyor.) Aslında Akşener de tıpkı Kılıçdaroğlu gibi lafı dolaştırıp duruyor. Bazen "Kazanacak aday" bazen "Noter değiliz" diyor ama sonra aynı masaya oturup hiçbir şey yokmuş gibi davranıyor. En son geldiği noktaya bakın:

"Bu mücadele hiçbir kaprise, hiçbir inada feda edilemez."
Çok ağır bir suçlama... İyi de kapris yapan, feda eden kim? Kılıçdaroğlu tabii. Ama bunu da cesurca söyleyemiyor.
İkili arasında yaşanan bu gerilime diğer 4 partinin "kaprislerini" ve HDP'siz seçim kazanamayacaklarına göre onların hesapsız taleplerini de ekleyin. Yandım gülüm keten helva...
Bu tablodan memnun olan tek bir parti ve lider var: CHP ve Kılıçdaroğlu... Kılıçdaroğlu öyle bir masa kurdu ki, "Hain ilan edilirim" korkusuyla kimse ayrılamıyor. İyi Partililer bu sürecin neresinde "pişman" oldular bilmiyorum ama bugünkü pişmanlıklarının işe yaramayacağı çok açık.
Birilerinin onları "kilit parti" olarak nitelemeleri de yetmez. Bu Akşener'in sıkışmasından, partisindeki gerilimden belli. Akşener, ne Kılıçdaroğlu'nun adaylığına onay verebiliyor, ne önerdiği iki belediye başkanını aday yapabiliyor, ne de ayrılıp kendi adayını çıkartabiliyor. Eli güçlü olsaydı bunlardan birini çoktan yapardı.
Ayrıca şöyle ters bir durum da var: Masanın birinci partisi CHP ve masayı kuran Kılıçdaroğlu olduğuna göre doğal olarak adaylığın da onun hakkı olacağı başından belli. Akşener bunu o masaya otururken düşünecekti. Herhalde Kılıçdaroğlu'nun siyaset mühendisliğini hesaba katmadı.
CHP'nin yarısı kadar oyu olmayan Akşener adayı belirleyecek, CHP de onun dediğini yapacak, olacak iş değil. Bunun tersi ancak, Kılıçdaroğlu'nun bir biçimde "ikna" edilmesi veya "herhangi bir yolla" devreden çıkartılmasıyla mümkün. Son viraja girildiği için bu da zor görünüyor.
O yüzden Akşener'in fazla seçeneği yok. Temel Karamollaoğlu'nun son Davutoğlu ve Babacan'la görüşmesi de Kılıçdaroğlu'na masanın sıcak baktığını gösteriyor. Anlayacağınız Akşener zor durumda.
Ufukta da İyi Parti'yi kurtaracak özgün bir formül görünmüyor. Akşener, "Bir bölen" olmayı göze alıp kendi adayını çıkarsa da, yüreğine taş basıp Kılıçdaroğlu'nu desteklese de İyi Parti zor kurtulur.

MAHMUT ÖVÜR'ÜN DİĞER YAZILARI İÇİN TIKLAYIN